YENİ BÖLÜM GELDİ. HUHUUUUĞ
Feza ile oturmuş sohbet ediyorduk. Annem ile babama onları affetmeye çalıştığıma dair kısa bir mesaj attıktan sonra içim rahatlamıştı ve bu yüzden de Feza'nın hacker ile ilgili olan deli sorularına sorularına cevap veriyordum. Bu kızdan valla korkulurdu. İki dakika da beni hayattan bezdirmişti. Bir ara mutfağa gidiyorum deyip odamdan biber gazını almayı ve Feza'nın gözüne sıkmayı düşündüm. Feza'nın gözüne sıkardım o orada acı çekerken arkadan onu halatlarla bağlardım ve koli bandıyla o koca çenesini kapatırdım. Sonra sen selamet Doğay selamet. Planımı gerçekleştirecektim gerçekleştirmesine ama tek bir eksiğim vardı. Halatlar. Eve neden halat almadım diye kendime söverken aklımın bir köşesine not aldım. Bir dahaki sefer de lazım olabilirdi. Feza bu hiç susmaz. Bu sefer planım suya düşmüş olabilir ama bir daha yani halatları aldıktan sonra hiç sanmıyorum. Yüzümde İffet'in kafasını arabanın camına sıkıştıran Cemil gülümsemesi ile Feza'ya bakmaya devam ederken o hala bana hackerla ilgili bir şeyler söylüyordu.
''Ya kanka sende amma ezik çıktın ya. Bir hacker bozuntusunu bulamadın. Bende seni akıllı sanırdım. ''
Feza cümlesini bitirdikten sonra bana baktı ve tekrar konuşmaya devam etti :
''Dur bir dakika ya. Ben seni akıllı falan sanmazdım ki. Demek ki akıllı olmadığın konusunda haklıymışım. ''
Feza'ya dolmaları ağzına tıkayıp onu boğacakmışım gibi baktım .
''Hiç öyle bakma valla. Ben hep doğruları söylerim. Dost acıyı söyler kanka. ''
''Pabucum doğruluk emsali seni. Bir susta azıcık kafam dinlensin. Geldiğinde beri sormadığın soru kalmadı. Beynim yanıyor anlıyor musun ? İtfaiye çağıracak duruma geldim sayende. Ya anlamıyorum ki bir insanın benzini biter değil mi biter. Ama seninkisi bitmiyor. Elektrik, su ile mi çalışıyorsun desem yok ona da gelemezsin. İnsanların ruhlarını mı çekiyorsun. Benim ruhum çekildikçe sen daha iyiye gidiyorsun. Anlamalıydım anam hata bende. ''
Feza eliyle dur işareti yaptı.
''Tamam kanka bu konuyu geçelim en iyisi biz. Senin canın sıkkın biliyorum ben. Şu hackera sıkılıyor canın değil mi ? Ama merak etme onu da hallederiz. Bu dünya da hiçbir şey gizli kalmaz. Bazen hayat sana gizem verir bazen de elma. ''
Feza sözünü bitirdikten sonra eliyle alnına vurup devam etti :
''Bak yine edebiyat yapamadım. İki dakika güzel konuşup kendimi tatmin edecektim. Yok ya ben yeteneksizim. Test edildi onaylandı. Seni de güldürmüş olacaktım ama yapamadım. Üst katta ki emekli polis Naci amca gülüyor sen gülmüyorsun valla. ''
Elimi Feza'nın omzuna koyup gülerek konuşmaya başladı :
'' Üzülme aşkitellam bende edebiyat yapamıyorum. Yeteneksiz olan tek kişi sen değilsin yani. Beni güldürmek için saçmalan beni hem sevindirdi hem üzdü aslında. Sabahtan beri olan saçma sorularını da beni güldürmek için mi soruyordun yani ? ''
''Yok canım hala edebiyat yapamıyorum ''
Feza başımda adeta bir arı gibi vızıldarken sonunda lafını bölüp bağırdım :
'' Yeter Feza böcürüğüm geldi ve ben gidiyorum. ''
Feza bana anlamsız bakışlar atarken bana kaşını kaldırıp sordu :
''Böcürük ne be ? Manyak karı yine yeni kelimeler icat etmeye başladın. Seni Türk Dil Kurumu'na şikayet edeceğim. Benim de konuşmamı bozuyor diyeceğim ve sana tazminat davası açacağım. Duydun mu beni ? ''
