--11. Bölüm
Uykusu vardı. Dün de zaten çok iyi uyuyamamıştı o odada.
Yoongi bu akşam yeni odasına geçtiği için, kendi odasına ve rahat yatağına kavuşmuştu ama bitirmesi gereken işler olduğu için yine çalışma odasındaydı.
Telefonuna bir bildiri geldiğinde zaten çoktan dağılmıştı konsantrasyonu. Eline alarak baktı.
Byjjungkook: Ondan uzak dur piç.
Ani küfürle bir geriledi.
Gözleri mesajı defalarca taradı. Korkmaya başlamıştı. Ama bunu mesajına yansıtmadı.
Kandsec: Piçi sana geri iade edeyim. Onu orada, o hâlde bırakıp giden ben değilim sonuçta.
Merakla cevap bekledi.
Byjjungkook: Bekle sen.
Evden kapı gıcırdama sesi geldiğinde korkuyla yerinden kalktı. Bu ânı daha öncede yaşamıştı, kaçırıldığı gün.
Koşarak odadan çıktı. Biri onu takip ediyormuş gibi hissediyordu. Yoongi'nin odasına kendini attığında yaptığı sesten dolayı Yoongi hızla doğruldu.
Kızın göğsü inip kalkıyordu, öyle korkmuştu ki. Öte yandan Yoongi'nin uyanmasına da rahatlamıştı.
"Ne oldu?" Gözlerini ovalayarak sordu. "Korktum!.... korktum," Esneyip yastığını alarak koltuktan indi. "Gel."
Önden ilerlerken Agus tek kalmamak için korkuyla peşine takıldı.
Yoongi onun çalışma odasına geçti ve deri koltuğa uzandı. "Tamam buradayım. Çalış sen hadi, yok bir şey."
"Teşekkür ederim.." Minnetle Yoongi'ye bakıyordu. Her korktuğunda veya uyuyamadığında böyle yapıyordu. Yoongi gözlerini açıp gülümsedi. "Hadi,"
Agus büyük bir rahatlamayla koltuğuna oturduğunda telefonunu farketti. Yoongi'ye söyleyip söylememek arasında kaldı. Ama söylemedi, bunu biraz kullanabilirdi.
Telefonunun ekranını açıp hâlâ online olan Jungkook'a, uyuyan Yoongi'nin fotoğrafını çekerek gönderdi.
Kandsec: Neyi bekleyeyim?