--
22. Bölüm
Yaralı parmaklarıkla gözlerini ovdu. Canı yanıyordu.. Ani gelen sızıyla inledi.
Sırtı ağrıyordu ve bu yüzden duvara yaslanamıyordu. Dik de duramıyordu ve kambur durmak da fazla acıtıyordu. Kadın resmen jopla sırtını deşmişti.
Yaptığı şeyin bu kadar büyük bir sonuç doğuracağını düşünememişti.
Yerde saç tutamları vardı ki aptal kadın yolmuştu. Yüzü berbat haldeydi. Mosmordu.
Pantolonunun üzerinden ağrıyan bacağına dokundu ve bu küfür etmesine neden oldu. "Aklımı sikeyim." Ettiği küfür için kendi ağzına vurduğunda seslice inledi. Yaraydı zaten ne vuruyorsun be kadın?!
Yaslanmadan durmak ağrıtmış olduğundan yavaşca duvara yaslandı. Bu acımıştı ama deminkinin aksine rahatı.
Etraf karanlıktı. Hücreye kapatılmıştı. Diğer hücrelerden gelen sesler vardı. Bu yüzden korkmadan durabiliyordu.
"İyi dövdü ama." Duyduğu sese karşı acısını umursamadan bağırdı. "Sus be!" Hemen ardından kadının sinirli sesi duyuldu. "Bak beni sinirlendirme çıkarsam gebertirim seni!"
"Gerizekalı, nah çıkarsın. Kal orada inşallah!" Burun kıvırdı ve kadının diğer sözlerini duymazdan geldi.
Canının derdindeydi. Demin kendisinin küçük kıyameti kopmuştu.
Ne ara bu duruma gelmişti ki o? Ne ara bu kadar boka batmıştı her şey?
Yoongi ile randevuya çıkacaktı oysa ki. Tamam hapiste olabilirdi ama en azından birbirlerine gülümseyebilirlerdi. "Umarım iyi insanlarla karşılaşır.. Tanrım, o sana inanmıyor ama sen ona yine de yardım et benim için."
Hoseok yanında olduğu için içi rahattı. 1 senesi vardı. Hoseok sonra tahliye olacaktı... Bu yüzden bu sürede mutlaka oraya geçmenin bir yolunu bulmalıydı. Yine efkarlanarak içeriye ışık sızdıran küçük deliklere baktı.
Canı çok yanıyordu. Kadın buraya onu sürükleyerek sokmasının hemen ardından acımadan girişmişti.
Yüzüne kanla yapışan saçlarını sızlanarak çekti. Hemen o sırada kapısı gürültüyle açıldı. "Ziyaretçin var. Jung Taesun."
Acıyan yaralarına rağmen, mazoşistçe gülerek özgüvenle yerinden kalktı. Siyah pantolonun arka tarafını eliyle sirkelerken onu bu hâle getiren kadın gardiyana alayla bakıyordu.
Saçlarını arkasında toplayarak ucunu sweatinin içine soktu.
Hemen ardından demezse içinin şişeceğini bilerek yavaşca gardiyana yürüdü.
"Sen.. Bu yüzün hesabını vereceksin, anladın mı? Benim kim olduğum hakkında en ufak bir bilgin bile yok gerizekalı. Cinayet işledim, 4 yıl yedim. Bu mantıklı mı sence?"
