--
13. Bölüm
Açıkçası ikisi de rahat değildi.
Yoongi ilk defa Jungkook'un bu hâlini görmüştü ve bu ürkütücüydü.
Kendinden çok emin olması Yoongi'nin aklına türlü türlü sorular getirmişti. 'Agus bunu bana gerçekten yapar mı?'
Güldü. Jungkook bile yaptıysa, Agus elbette yapardı..
"Agus.. İnsanları yarı yolda bırakacak biri değil Yoongi.. Bunun ne demek olduğunu iyi biliyor."
Yoongi Hoseok'a bakıp gülümsedi. "Umarım öyledir." Tekrar yola döndü.
Şirkete vardıklarında Hoseok birkaç telefon görüşmesi yapmış, ve içeri girmişlerdi.
Agus güvenliğin orada bekliyordu. Tüm şirketi aramıştı ve bir türlü Yoongi'yi bulamamıştı. Güvenlik kamerasını kontrol edince en son Hoseok ile gittiğini görmüştü. Kameraya yansıyan Yoongi'nin sinirine de bakılırsa Jungkook ile ilgili bir şeyler olmuştu. Sonuç olarak tedirginlikle kapıda gelmelerini bekliyordu.
İkisi şirkete girer girmez yerinden fırlayıp yanlarına koştu. "Yüzünüze ne oldu?!" Yoongi'nin yüzünü kavrayıp kontrol ederken bir yandan Hoseok'a bakıyordu. "Dayak mı yediniz?!"
Yoongi onun ellerini itekledi. "Çok gürültü yapıyorsun.. Lavaboya gideceğim."
Kaşlarını çattı. "Bu ne demek şimdi?" Yoongi öfleyerek giderken Agus arkasından öylece bakakalmıştı.
Soğukkanlı davranarak iç geçirdi ve Hoseok'a döndü. "Sen iyi misin?.. Yanında olmana sevindim açıkcası.. Teşekkür ederim."
Hoseok başını salladı. "İyiyim ben. Jungkook.. Ona bir şeyler söyledi ve sana karşı olan güveni kırıldı-" Sözünü kesti Agus.
"Tamam sorun yok ben anladım..
Git de dinlen.." Hoseok elini omzuna koyarak desteklemiş ve Hoseok'u göndermişti.
"Jimin," Hemen yanlarında bulunan Jimin ne söyleyeceğini duymak üzere yanında belirdi. "Yoongi ile ilgilen. Görevlileri çağır, yüzünü falan.. Pansuman yapsınlar. Karnını doyur. İlgilen işte."
Gideceği sırada Jimin tuttu. "E sen ne olacaksın?" Dudak büzdü. "Taesun'u alabilirim. Muhtemelen işi yoktur. Bana o yardım eder. Dediğim gibi Yoongi'nin yanında dur sen."
Beklemeden ilerledi. Taesun'un gidebileceği her yeri tek tek aradı ama bulunamadığında Hoseok'un odasında olduğunu anlayıp oraya geçti.
Kapıyı çalıp içeri girdiğinde hepsini aynı yerde buldu. Yoongi, Jimin, Hoseok ve Taesun. "Noona?"
Buraya ne ara geldiklerini merak ediyordu ama rahatlamıştı sonuçta. Yoongi kendisine bakıyordu ama Agus bir kez bile dönüp bakmadı.
Yoongi'nin kendisine olan güveninin kırılması, Agus'u kırmıştı. Sonuçta bu karşılıklı bir iletişimdi ve Yoongi'nin kendisine güvenmemesi zoruna gitmişti. "Problem ne?"
"Taesun'u alacaktım. Jimin meşgul." Fazla açıklamaya girmeden konuştuğunda Hoseok başını salladı. "Taesun kalk git yardım et. Bir halta yara."
