--25. Bölüm
Yakalanacaklarını adları gibi biliyorlardı. Ama yine kaçmışlardı. Yapmak istedikleri şeyler vardı birlikte.
Ama bunların arasına aile ile tanışmak girmemişti.
Yoongi gerçekçi olunursa ilk tanışan birine göre soğuk ve kaba biriydi. Yakın olduklarına gerçek kendini gösterirdi. Bu nedenle Agus ailesinden bir miktar çekiniyordu.
Kendisine ne tepki verirler bilmiyordu. Yoongi onu kim olarak tanışaracak, yine bilmiyordu. Bu olaylardan mutlaka haberleri olmuştu, ama tepkileri ne olacaktı, bunu da bilmiyordu.
Yoongi eski bir müstakil evin kapısını tıkladığında genç görünümlü bir kadın açmıştı kapıyı. 40'lı yaşlarında olmalıydı. Dikdörtgen ince kemikli bir gözlük yakıyordu.
"Sen mi geldin?"
Yoongi eğilerek selam verdiğinde Agus onu taklit ederek hızla eğilmişti.
"Bu kim?"
"Arkadaşım."
Kadın ikisini kısa bir süzmenin ardından çekilerek içeri girmeleri için yol verdi. Agus ise kadının soğuk görüntüsünü yok saymaya çalışarak Yoongi'nin peşine takıldı. Fazla gergin hissediyordu.
Ev iki katlıydı. Sade döşenmişti ve eski olduğu belliydi. Kaç kişinin kaldığını merak etti Agus. Geniş bir salona geçtiklerinde, yemek masasında oturan bir grup insan gördü.
"Yoongi?" Kızlardan biri Yoongi'yi fark ettiğinde masanın basında gazete okuyan adam, gazeteyi indirerek onlara baktı. "Otur."
Yoongi başıyla selam verirken Agus yine hızla taklit etmişti. Ardından masaya geçtiler. Masanın en sonunda bir yere oturmuştu. İnsanlar ona garipçe bakıyorlardı.
"Kim bu?" Çatalıyla kendisini işaret eden adama Yoongi soğukca cevap verdi. "Arkadaşım."
Hepsinin bakışı kendi üzerinde dolanıyordu ve bundan hiç memnun değildi. Gitmek istediğini Yoongi'ye söylemek istedi ama bu onu kırabilirdi. Bu yüzden susarak kendisine bakan insanlara yine başını eğerek karşılık verdi.
"Hapisten mi kaçtınız?" Adam gazeteyi kadına vererek kahvaltısına döndü.
Tanrı aşkına, bu ne yüzeysellikti?
Şuan kıyamet kopması gerekmiyor muydu??
"Evet." Yoongi soğuklukla cevaplamış, bir şeyler yemeye başlamıştı.
Agus onları son derece garipsemişti.
Tepkisiz olmaları saçmaydı açıkçası. Aralarında nasıl bir olayın geçtiğini bilemezdi tabii, ama bu fazlaydı ona göre.
Bir şey söylemeden önüne döndü. Yoongi bilmesi gerekse ona anlatırdı zaten.
Kore kültüründe sabah kahvaltıda yemek yemek normal bir şeydi. Bu yüzden önlerinde domuz eti içeren bir yemek vardı..
Yiyemezdi ve terbiyesizlik de etmek istememişti.
"Yesene." Deminde beri sesi çıkmayan son derece güzel ve genç kız, kendisiyle konuştuğunda kaşığı eline aldı.