Sahipleneceğim [F]

2K 173 146
                                    


~

Final

"TANRIM ŞU EVİ TEMİZLET ARTIK BOK GİBİ KOKUYOR!"

Jungkook omuz silkerek ayağıyla masayı itekledi. Yiyecekler artık bambaşka bir boyuta geçmişti.

Yoongi onu salonda bırakarak Agus'un odasına çıktı. İçeri girdiğinde yine tozlar ayaklanmıştı ama bunu görmezden geldi.

Burayı görünce büyüleniyordu resmen.

Duvardaki sweate ilerlediğinde tek bir tane olduğunu fark etti. "Jungkook!"

Jungkook evde bulduğu teknoloji aletleri toplarken Jimin ve Taehyung ile oynamayı planlıyordu.

Öfleyerek bıraktı ve üst kata çıktı. "Ne var?!" Yoongi sweati işaret etti. "Neden bir tane var?! İki tane olmalıydı!"

Jungkook yeni hatırladığı şeyi hemen hyunguna söyledi. "Ah! Geçen Agus gelmişti. Alacağı eşyaları olduğunu söyledi. O almış olmal-"

Yoongi gözlerine dik dik bakarak ona yaklaştı. "Ve bunu bana şimdi söylüyorsun? Aradığımda gelişme yok demiştin!?" Jungkook geriledi. "Unuttum!"

Yoongi onun saçını çekerken bağırdı. "O söyleme dedi değil mi?!" Jungkook bağırarak onayladı. "Terbiyesiz piç!"

Yoongi onu iterek bıraktı ve sweati aldı. "Neyse velet. Ben gidiyorum sağol." Yoongi ışık hızıyla evden çıktığında Jungkook arkasında kalmıştı.

Evi süzdü kısaca. "Bu odayı kilitlesem.. Babamdan izin alsam.. Temizletsem.. Taetae, Chim ve ben burada yaşayabiliriz! Hem Jin hyungdan da kurtulmuş oluruz. Tanrım çok zekiyim!" Jungkook da onun ardından zıplayarak çıktı.

-/

Hoseok yüzünü kavrayarak kontrol etti. "Oldu mu dersin?" Başını salladı. "Sarıya yaklaştı.."

Yoongi henüz yeni sarıya(!) boyattığı saçlarında ellerini gezdirdi. Rengi tam açılmamıştı ama saat 12'yi de geçmek üzereydi.. "Olduğu kadar.

Cebindeki kırmızı kurdeleyi Hoseok'a uzattı. "Bağla."

Hoseok göz devirerek eline aldı. "Böyle salak fikirleri nereden buluyorsun?"

Yoongi gülerek siyah sweati üzerine giydi. "Zeka bro."

Hoseok ona küfrederek kırmızı kurdeleyi kafasına sarmaya başladı.

"Fiyonk yap."

"Kes sesini Yoongi. Resmen seni paket yapıp kıza vereceğim." Yoongi kıkırdayarak bağlamasını bekledi.

Hoseok saçlarının hemen tepesinde fiyonk yaparak geri çekildi.

"Tatlı gözüküyorsun."

Yoongi gülerek çantadan parfümü çıkarak sıkmaya başladı. "ŞUNU SIKMAYI KES ARTIK!"  Yoongi onu takmamış, gireceği kutuya da sıkmıştı.

Hemen ardından zorlansada dev kutunun içine girmeyi başardı. "Hoseok bak havasız kalmayayım."

Hoseok omuzlarından bastırarak onu kutunun içine oturttu. "Sus Yoongi."

Kutunun kapaklarını güzelce kapattıktan büyük kırmızı kurdeleyi sarmaya başladı. "Şu salak işlerinle neden hep ben uğraşıyorum?"

Yoongi'nin kutu içinden boğuk gülme sesi geldi.

"Niye bu kadar softsun anlamıyorum ki." Söylenerek büyük kutuyu hazırlandığında hızla zili çaldı ve gürültülü adımlara kaçarak merdivenden indi.

Az sonra kapı açılmış, ağlamaktan gözleri şişmiş Agus çıkmıştı. "Bu da ne sikim?" Küfür ederek kutuya tekme attı.

Yoongi bağırmamak için kendini zor tuttu. "Niye bu kadar gerizekalı bu kız? Resmen odun. Hayır iki serenat yapmışız adam olsa bari."

Agus kutuya ters ters bakarak üstündeki kartı aldı. Fazla sinirliydi..

'Doğum günün kutlu olsun~ Bu benden sana bir hediye. Ona iyi bak. -Suga'

"Hayvan mı acaba?"

Demin tekme attığı için endişelenerek kurdeleyi çözüp kapakları kaldırdı.

"Yoongi,?!" Yoongi ayağa kalkarak saçlarını düzeltti eliyle.

"SÜRPRİZ! Doğum günün kutlu olsun! Hediyen benim! Eheh,"

Saçları beyaza yakındı. Outro sweatini giymiş, o parfümden sıkmıştı. Saçına ve başına kırmızı bir kurdele dolanmıştı. Diş etlerini gösterek gülüyordu ve kollarını kocaman açmıştı. Minik gözleri masum bakıyordu.. Yoongi gibiydi. Suga değildi.

"Ne bu?"

Yoongi yüzünü asarak kendini süzdü. "Beğenmedin mi?"

"SANA MÜCEVHER AL DEDİM SALAK!" Hoseok'un koridordan bağırtısı geldi.

Yoongi öfleyerek tekrar kutunun içine oturdu. "Kapat. Kolye alıp döneceğim."

Agus kendini tutamayarak güldü. Fazla komik gelmişti.

Yoongi büyüttüğü gözlerle kendine bakarken Agus tekrar güldü.

Öğlen gerçekten o anlattığında kıyamamıştı. Zor zamanlar geçirmişti Yoongi de. Bunu biliyordu ve kötü hissetmişti.

Eve geldiğinden beri düşünüyordu. Orada affetmediğine neredeyse pişman olmuştu. Eninde sonunda affedeceğini kendi de biliyordu. Uzatmak istememişti.

Bu zamanlarla sonradan pişman olmamalıydı. Yoongi buradayken onu kabul etmeliydi.

Ona hiçbir zaman kıyamıyordu ki hem.

Kutuya doğru eğilerek Yoongi'yi ayağa kaldırdı. Sarılarak onu omzuna yasladı.

"O hâlde bu minik kediciği sahipleneceğim."

Son

Killers | Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin