--26. Bölüm
Agus karnını tutarak gülerken bir yandan da kolası boğazında kalan Yoongi'nin sırtına vuruyordu. Filmin komik yerlerinden biriydi ve Yoongi gülerken kola boğazına kaçmış, hem gülüyor, hem öksürüyor, hem de nefes almaya çalışıyordu. "Ayh, karnım ağrıdı!"
"Ölüyorum dur!" Eli mısıra çarpmış, ortalığı batırmıştı. Ön ve arka koltuklarda oturanlar onlara dönmüş, film yerine onlara gülmeye başlamıştı.
Agus sırtına vurmayı bırakıp kucağındaki mısırları temizlerken Yoongi zar zor kendine gelmişti.
Ama kendine gelmesinin hemen ardından film bitmişti, ve Agus bu sefer onun kızarmış suratına gülmeye başladı. Yoongi ise zor anlar yaşadığından yorulmuştu. Onun gülmesini görmezden geliyor eliyle susturuyordu.
Etrafı batırdıkları için görevliler tarafından kötü bakışlar altında salondan çıktılar ama çıkar çıkmaz kahkahalarına devam ettiler.
"Tamam randevu listede başka ne var? Dur! Önce çift giyineceğiz. Gel." Rastegele bir mağazaya girdiklerinde kıyafetleri karıştırmaya başladılar.
Yoongi girdiği mağazada eline gelen ilk şeyi aldı. Bulduğu üzerinde Usa yazılı siyah sweati gösterdi. Hoş duruyordu. "Altına da kot al şuradan." Yoongi bu etkinliğin kısa sürede bitmesini umuyordu çünkü Agus bir yere girdi mi çıkamıyordu.
Uygun bedenlerde olan pantolonlardan seçip satın aldılar ve kabinde giyindiler. "Çok tatlı olmadık mı??" Yoongi'nin çıkmak için hızlıca onaylamasının ardından buz pateni için alt kata indiler.
"Biliyor musun?" Agus bilmiyordu. Yoongi'de. Sadece eğlenmek için gireceklerdi.
Patenleri almanın hemen ardından koltuklara oturup giymeye çalışmışlardı ama beceremeyince görevliden yardım istediler.
"Agus bu salak tecrübe için sana teşekkür ederim." Yoongi'nin söylenmelerine gülerek ayağa kalktı. "Sus da gidelim hadi."
Buz tabakaya adım atar atmaz düşme tehlikesi geçirmişlerdi ama demirden tutunarak dengelerini sağladılar. Önde ve arkalarında küçük çocuklar vardı ve onlarla aynı seviyede olmak biraz komik durmuştu.
Üstelik onlar çabalarken kayabilen minikler onlara gülüyor ve dalga geçiyorlardı. Yoongi onları takmasa da Agus fazla sinirlenmişti.
"Ben gidiyorum!"
"Nereye?!" Yoongi tek kalacak olmanın korkusuyla ona baktı.
"Ortalara. Bebek gibi burada demirle ilerleyemem!" Yoongi onu anlamaya çalışırken o çoktan demiri bırakmış kendi başına pıt pıt gitmeye başlamıştı.
"Ayakta bile durmadan koşuyor deli kız. Gördün mü? Birazdan düşecek ve ben de güleceğim." Yanındaki çocukla konuştuğunda çocuk ona göz devirmiş, hızlı olması için bağırmıştı. "Ah! İlerlesenize bayım! Sizi bekleyemeyiz!"
"Tamam bağırma ne bağırıyorsun?!"
Hiç de beklediği gibi olmamış, Agus kaymayı hemen hemen öğrenmesinin yanında Yoongi hâlâ demirlerde miniklerle ilerliyordu. Tamam 2 kere düşmüştü ama hızlıca kalkabilecek kadar ustalaşmıştı