--
23. Bölüm
"Hazır mıyız?" Chae başıyla onayladığı an gürültü koptu.
Koridordaki görevlileri başka bir yere gönderildiğinden önü bomboş ve açık olan Agus, yerinden fırladığı gibi bağırarak müdirenin odasına daldı.
"Bittiniz oğlum siz!" Kadın daha ne olduğunu bile anlamadan elindeki beyaz bidonla etrafa benzin dökmeye başlamıştı.
"Ne yapıyorsun?! Alın şunu! Manyak! Yardım edin!" Kadının çığlığıyla bir kaç görevli içeri girip silah çektiğinde Agus direk çakmağa yapıştı.
"Ateş edersen yere atarım. Yakarım burayı bak beni delirtmeyin!" Kadın silahı indirip sakin olması gerektiğini söylemeye başladı. "Çekil!" Görevliler ona alan tanıyıp açıldıklarında kapıyı depar atarak kilitledi ve anahtarı cebine attı. "Yaklaşma! Hah! Çok güzel. Hepimiz kaldık burada! Ver silahı, yakarım bak, müdireye atarım çakmağı!" Müdire çığlık attığında silahlarını yere koydular.
Müdire, beceriksizdi.. Hoeryong'da hiç olay olmazdı. Bu yüzden emekliliği yaklaşan bu kadını buraya atamışlardı.
Agus ise fırsat bu fırsat diyerek benzini boşaltmaya devam etti. "Bana bak müdire! Ya beni Seodaemun'a gönderirsin, ya da yakarım sizi! Kendimi de yakarım. Uçururum burayı patlatırım!"
"Üstlerden emir var kızım, sen bunu niye anlamıyorsun?"
"Tamam benim de keyfimin kahyasından emir var. Yakacağım burayı!"
"Sechs lütfen!"
"Ya Seodaemun, ya ateş! Çabuk seçin!" Öyle çok eğleniyordu ki, burası ona yaramamıştı..
Kadın göndermemekte ısrar edince çakmağı yaktı. Yere atamayacaktı elbette, amacı kabul ettirmekti. "Tamam o hâlde ölelim hepimiz."
Yaptığı hareketle kadın ileri atıldı. "Tamam siktir git Seodaemun'a!Bırak şunu!" Gülümsedi şirince. "Söz mü?"
"Söz dengesiz pislik. Defol git de kurtulayım ortalığın anasını belledin defol git!" Bu laflar aksine onun gururunu okşamıştı.
Çakmağı tutmaları için görevlilere fırlattı. "Yaklaştım Yoongi. Çok yaklaştım." Kocaman sırıtırken müdire ters ters baktı. "Etrafı leş gibi benzin yaptı manyak." Burası normalde olaysız bir yer olduğu için beceriksiz bir müdire konulmuştu, ki Agus bunu kullanmadan edememişti.
"Tamam tamam. Ödeyeceğim." Hemen sonra eliyle kalp işareti yaptı. Kadın göz devirdi. "Git eşyalarını topla... Siktir git artık buradan. Bir daha da karşıma çıkma. Bıktım senden."
Agus gülerek karşılık verdi ve tam dışarı çıkacakken müdire tekrar konuştu. "Umarım oraya gittiğine pişman olmazsın." Kadının gözlerinin içine baktı. Başına gelecek her şeyi kabullenmişti zaten ki. Hem Yoongi oradaydı.
En fazla ne olabilirdi?
-/
Bu arabaya mutlu binmesi kalbini güm güm attırıyordu. Güzel kıyafetlerinden giyinmiş, heyecanla bir an önce oraya varmayı bekliyordu.
