13.bölüm 《yani bu gece bana istediğimi verebilirsin!》

83.2K 3.4K 395
                                    

Canımlar söz verdiğim gibi yeni bölümü buraya bırakıyorum. Acil bir işim olduğu için ve sizleri merakta bırakmamak için bölümü attım ama düzenlenmeye ihtiyacı olduğunu bilin isterim. 😚😚

Yaşadığımız o büyülü anın sarhoş eden havası bir anda dağıldı. Öylece kalakaldım. Ne demek hissettiklerim hoşuma gitmiyor? Gözlerimi gözlerine kenetlerken huysuzca kıpırdandım.

"Ne demek istiyorsun?"

Alnını alnıma yaslayıp derin bir iç çekti.

Gözleri kararsız olduğunu belli ediyordu."Ben.. neyse boşver!"diyerek arkasını dönmeye çalıştı ama izin vermedim. Gözlerini kolunu tutan elimden nihayet yüzüme kaldırdı. Yine kaşları çatılmıştı.

Nasıl söylediğim hakkında en ufak bir fikrim yokken ansızın,"Bende seni özledim Fırtına."diye fısıldadım. Biraz onu yüreklendirmek ve birazda hissettiklerimi anlaması içindi. Gözleri yumuşarken dudakları kıvrıldı ve huzurla soluklanıp gözlerini yumdu. Bu benim için bir işaret gibiydi. Tereddüt etsemde başımı usulca göğsüne yasladım. Bu adamın göğsü güven doluydu, huzur kaynağıydı ve en önemlisi benim herşeyden saklanıp sığınağım limanımdı.

"Telefonda bana neden öyle davrandın?"

Eli ıslak saçlarımın arasına karıştı. Dudaklarının sıcaklığını kafa derimde hissedebiliyordum. Karıncalanmıştı. Hep böyle kalabilseydik keşke.

"Bilmiyorum. Aklımı çok karıştırıyorsun Deniz. Bu hoşuma gitmiyor! Dik başlasın, inatçısın ama fazla da masumsun."diye fısıldadı. "Bu belirsiz hisler beni öfkelendiriyor. Galiba sana alışıyorum." göğsünü kabartan sıkıntılı bir iç çekişle kolunu omzuma sarıp beni iyice bedenine yasladı. Memnuniyetsiz ve birazda rahatsız olmuş bir sesle," beni aradığında gergindim. Sanırım o anda bir kadın mağazasında olmamdan kaynaklıydı." Söyledikleri kırılan kalbimi şefkatle okşarken alel acele söylediği son cümle ile ondan uzaklaşıp yüzüne odaklandım. Çenesi son derece gergin ve biraz da öfkeli gibiydi.

Ne demekti kadın mağazasındaydım? Kıskançlık bedenimde kol geliyordu.

"Orada ne işin vardı be adam?"

"Ne işim olacak Karadeniz, sana üst baş alayım dedim. Almaz olaydım. Onca kadının arasında tek erkek olmak"yüzünü buruşturdu. "İnanılmaz bi' utançtı!"aksi bir tavırla söyledikleri gülümsetirken gözlerini dikmiş kızgınca bana bakıyordu.

"Gülme da, sinirleniyrum bak!"

Kahkahamı bastırmaya çalışırken Karadeniz şivesiyle konuşmasının ne kadar hoşuma gittiğini hissettim. "Tamam gülmiyrum da! Peki neden benimle kızgınca konuştun ki?"

Son derece umursuzca gözlerini devirdi. "Acaba niye? Arsız bir manyağım ya ben tek erkek olduğum mağazada onca kadının arasına girdim. Haa birde aldığım kıyafetleri gece giyiniyorum. Anlarsın ya fantazi meselesi!"

Sinirle konuşması kıkırtımı tutmamı güçleştiriyordu. Hele söyledikleri... elimi ağzıma kapatıp kıkırdarken aniden benden bir kaç adım uzaklaştı ve bugün özenle ütülediğim kar beyazı gömleğini hışımla üstünden çıkarıp elinde küçük bir top haline getirerek bi' köşeye fırlattı. Zavallı gömlek.

Onu koklamak isterdim...

Beklemediğim ve beni hazırlıksız yakalayan bir hareketle üstüme abandı. Öyle ki dolaba sertçe yaslanmıştım. Nutkum tutulmuşcasına hayran olunası keskin yüz hatlarına şaşkınlıkla bakakaldım ama bu onun hoşuna gitmişti. Gülümsüyordu. Yanağındaki eşsiz gamzesi meydana çıkmış yine beni büyülemeyi başarmıştı.

kurban olduğum karadeniz (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin