3.bölüm《Kıskançlık duygusu 》

90.8K 3.7K 963
                                    


İyi okumalar..

Kesinlikle bu adam delirmiş olmalıydı. Bir evlilikten kaçarken başka bir evliliği nasıl kabul ederdim.

Gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırırken "Fırtına sen, ne söylediğinin farkındamısın?"diye sordum.

Dikiz aynasından arkayı kontrol ederek "evet, henüz kafayı sıyırmadım Deniz"dedi, sesi kendinden emindi. "Başka türlü bu Samet denilen heriften kurtulamayacaksın güzelim. Eğer benimle evlenirsen değil Samet, dünya bir araya gelse kılına zarar veremez"diye ekledi. Gözlerini anlık bana çevirdiğinde güven veren ışıldamayla parlıyordu. Evet bu adama nasıl güvendiğim konusunda hiç bir fikrim yoktu, ama güveniyordum işte.

İçimdeki anlamsız heyecanla gözlerimi düğüm düğüm olan parmaklarıma çevirdim."Ben bilmiyorum, bunu biraz düşünmeliyim. Nede olsa bir evlilikten kaçıp, diğer bir evliliğe koşmak planlarımın arasında yoktu."

kafamı çevirip Fırtına'ya baktım, dişlerini dudaklarına geçirmiş gülümsemesini bastırmaya çalışıyordu. Haklıydı da şu an trajikomik bir maceranın içindeydik.

"Haklısın, ama tek çözüm bu gibi Deniz"diye zorla konuştu.

Gülümsememi tutmaya çalıştım ama, kıkırdamam saniyeler sonra kahkahaya dönüşmüştü, ve kendini tutmaktan vazgeçen Fırtına da bana eşlik etti.

"Neyse şimdilik konumuz bu olmamalı" Ceketindeki telefonunu çıkarıp bana uzattı "rehbere gir, Asım'ı ara ve hoparlöre ver"dedi. Hızla dediğini yaptım. Elindeki telefonu alıp, rehberde Asım adındaki adamı aradım. Bir kaç çalıştan sonra sert bir erkek sesi duyuldu arabada.

"Alo abi, bir sıkıntı mı var?"

"Asım aslanım 10 dakikaya uçağı hazırlat. Havaalanına varmak üzereyim"

"Ama abi, sen yarın dönecektin?"

"Uzatma Asım, fikrimi değiştirdim. Hadi dediğimi yap ve acele et"

"Abi bana yarım saat vermen lazım"

Fırtına'nın sesi sertleşti."Sana 10 dakika mühlet, Asım"diye kestirip attı.

"Abi.."diyen adamı umursamadan elimdeki telefona uzanıp aldı ve kapatıp arabanın konsoluna fırlattı.

Yerimde kıpırdandım, Fırtına sert ve hükmeden bir adamdı, anlaşılan hayır cevabından hoşlanmıyordu.

"Biraz sert konuşmadın mı?"

Tek kaşı havada gözlerini bana çevirdi. "Bu onun işi Deniz. Benim isteklerimi yapmak zorunda"diye itiraz kabul etmez bir şekilde cevapladı beni.

"Tabi, anlıyorum"diye mırıldandım.

Yaklaşık 15 dakika sonra, Havaalanından içeriye girdiğimizde, özel uçakların kalktığı piste doğru arabayı sürdü. Kontrol baneli plakayı sorguladı ve önümüzdeki barikat kalktı. Arabayı durdurup, ayartan bir gülümsemeyle bana döndü. "Yeni hayatına hazırmısın Deniz?"dedi ve göz kırptı. Bana özgürlük hakkımı geri verecekti ve minnetle gülümsedim.

"Hazırım Fırtına bey"

Gülümsedi ve ilk defa o an yanağındaki gamze dikkatimi çekti. Ne yaptığımı fark edemeyerek elimi uzatıp gamzesine dokundum "çok güzel" büyümenmiş gibi bakışlarımı Fırtına'nın yüzünde gezdirdim. Gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Birden kaşları çatıldı. Yanağındaki elimi usulca kaydırıp, kaşlarının arasına getirdim ve okşayarak düzelmesini sağladım. "Kaşlarını çatma, sana gülmek yakışıyor"dedim fısıldayarak. Sonra tekrar gülümsedi ve ben ne yaptığımın farkına o sıra vardım. Hızla çektim elimi, utanmıştım.

kurban olduğum karadeniz (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin