27.bölüm《Yürüyeceksin!》

68.1K 2.7K 222
                                    


Oyy, yine dayanamadum da. Sizi kramayrum yaa, ne olacak böyle? 😍😍😍

Bölüm hakkında küçük bir açıklama yapmak istiyorum arkadaşlar. Deniz'in yürümesiyle ilgili yazdığım bölümde önerilen herşeyin doğruluğunu ve gerçeklik payının yüksek olduğunu söylemek isterim. Bir yakınım böyle bir tedavi sürecinden geçmişti ve Amerika'dan gelen terapistlerin önerileri ile şuan da yürüyor. Kafama göre yazdığım bir bölüm olduğunu düşüncenizi istemedim. 😍😍

Ertesi gün Amerika'dan gelen terapi grubu ile tanıştıktan sonra, onlara doktorum Sezgin bey durumum hakkında uzun uzadıya bilgi vermişti. Benim gibi hastaların en kısa sürede yürümesine neden olacak terapiler oluşturduklarından bahsediyorlardı. Mery ve eşi Adam, aşırı sempatik olmalarıyla birlikte çok düzgün türkçeleri vardı. Yardımcıları Nelly, Adrian da çok tatlıydı ama onları asıl sevimli gösteren yarım yamalak bildikleri türkçe'ydi. Mery, "önümüzde kısa ama meşakatli bir yol var Deniz, bunu rehabilitasyon gibi düşünmeni istiyorum."demişti. İlk etapta ne demek istediğini anlamamıştım. Tabii Fırtına da bu konuda şaşkınlığını gizlememişti. Ama bize yapılan açıklamadan hemen sonra Fırtına'nın yüzünde beliren hınzır gülümseyi unutmam mümkün değildi.

Adam,"önümüzdeki bir hafta gibi kısa bir süre zarfında, ata binmek, yüzmek, Turkish-hamam gibi aktiviteler dışında, bizim belirlediğimiz müthiş korografilerin testeklediği fizik tedaviyeye de başlayacağız."derken Mery ekledi. "Bu tedavilerin dışında cinsel ilişkinizin de devam etmesini istiyorum. Yıpranan kaslarının kendini toparlaması için kesin sonuç, inan bana."demişti. Dinlenmem açısından bana bir kaç gün mühlet vermeleri haricinde sırtımdaki yaranın kapanmış olmasını beklemeleri gerektiğinden bahsediyorlardı.

Bir hafta sonra ailemin desteği ile birlikte tedavi sürecim başlamıştı. Fırtına kesinlikle yanımdan ayrılmıyor, her isteğime ilk önce o koşardu. Moralim desen zirvede, müthişti. Kocam olumsuz olan ne varsa ustalıkla ortadan kaldırabiliyordu. Üzülmeme, anlık boşluğa düşmeme bile izin vermiyordu. İlk gün Mery ve Nelly'in gözetimi altında hamama gitmiştik. Orada bizden başka hiç kimsenin olmaması, kocamın bu işte parmağı olduğunu gösteriyordu. Sonradan öğrendiğim ve şaşkınlığımı gizleyemediğim olay ise bu hotelin içinde bulunan hamam ve tamamının kocama ait olmasıydı. Evden burnumu dışarı çıkarmadığımı düşünürsek kocamın mal varlığı hakkında en ufak bir fikre sahip olmadığım su götürmezdi. Halbuki ki ilk kaçtığımız gece ona ait olan uçakla Trabzona gelişimiz ve başka bir hotelde kıyılan nikahımızı düşünecek olursam tahmin etmem gerekirdi.

Hamam dönüşü o kadar yorulmuş o kadar halsizdim ki neredeyse arabada uyumak üzereydim. Eve güç bela sabır edebilmiştim ve özlediğim yatağımda günler sonra kocamla sefa yaptığım bir sır değildi. Ertesi gün yine koşuşturmalı bir maratonun içinde bulmuştum kendimi. Bu defa fizik tedaviye başlamış ama ilginç bir korografi ile ilginç egzersizler yapmıştım. Ne var ki bacaklarımda gıdıklanma gibi bir histen başka hiç birşey hissetmiyordum. İster istemez canım sıkılıyor, karamsarlığa düşüyordum. Fırtına sabırlı olmamı ve güçlü olmamı öğütlüyordu bana. Tüm bunların üstesinden geleceğime o kadar inanıyordu ki..

Yol boyu akıp giden arada başımı cama yaslamış derin düşüncelerin beni esir almasına izin vermiştim. Ya yürüyemezsem? Benden gelecek en ufak, umut ışığını sabırla bekleyen aileme istediklerini veremezsem? Kendimi aşırı yetersiz hissederken düşüncelerim her an başka yere dağılıyordu ve psikolojim tamamen çökmüş durumdaydı.

"Karadeniz! Yeter artık düşünüp durma."diye gürledi Fırtına. Sonra o gür ses bir anda ibreyi düşürdü ve fısıldadı. "Farkında mısın güzelim, kendini giderek kapatıyorsun ve ben sana bir gün ulaşamamaktan inan ki korkuyorum."

kurban olduğum karadeniz (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin