kurban olduğum karadeniz (Tamamlandı)

5.bölüm《Nikah》

Sabah gözlerimi vurulan kapıyla araladım. Aslında uykudan uyanmak istemiyordum. Gece geç saatlere kadar uyuyamamış birde üzerine düşünüp durmuştum. Tekrar ısrarla vurulan kapı uykumun tamamen kaçmasına neden oldu ve gerinerek yataktan çıktım. Üstüme çeki düzen verip, dağılmış saçlarımla kapıyı açtığımda gülümseyerek bana bakan iki genç kadınla karşılaştım.

Şaşkınlıkla, "buyrun?"dedim.

İçten bir gülümsemeyle bakan sarışın kadın, "Deniz hanımdı değil mi?"diye sordu. Hala şaşkınlığım devam ediyordu.

"Evet benim"

"Bizi Fırtına bey gönderdi. Nikah için sizi hazırlayacağız"diyerek kıkırdadı. Birden kafama dank etti. Ah, ben bugün evleniyordum değil mi? Ne güzel ama nikahım var ve ben hatırlamıyordum. Gözlerimi kırpıştırarak kapıyı tamamen açıp, iki genç kadını içeriye buyur ettim.

"Buyrun o halde"içeriye girdiklerinde bende arkalarından takip ettim. Esmer olan genç kadın elindeki kutuyu uzatıp, " bu sizin, lütfen giyinin ve sizi hazırlamaya başlayalım"dedi. Uzanıp elindeki kutuyu aldım. Hemen yatağın üstüne koyup paketini yırtarak kutunun kapağını açtım. İçinden çıkan bembeyaz bir gelinlik ve hemen üstünde rengarenk çiçeklerle yapılan bir buket gördüğümde duygulanmadan edemedim. Belki formaliteden evleniyordum ama ilk defa evleniyordum be! Ve görünüşe göre anlayışlı bir o kadar da düşünceli bir eşe sahip olacaktım. Fırtınanın bunları ne zaman planlayıp hangi ara yaptığını düşünmeyi bir kenara atarak odanın içindeki banyoya yöneldim ve hızlı bir duşun ardından balık modeli sırf dantelden, sade gelinliği giydim. Sanki terzi elinden bana göre dikilmişti. Üstümde, o kadar güzel ve zarif duruyordu ki kendime hayran kalmıştım. Bu jesti için bir ara Fırtınaya teşekkür etmeliydim. Kesinlikle kusursuz ve mükemmel bir adama sahip olacaktım. Tamam belki sahte bir masal dünyasına adım alacaktım ama hani derler ya nikahta keramet var diye, heh işte belki de buna dayanarak umut ediyordum kim bilir. Aynada kendime bakmayı keserek odaya geri döndüm. Kuaförler malzemeleri aynanın önüne dizmiş beni bekliyordu. Yanlarına giderek benim için çekilen sandalyeye oturdum.

Sarışın olan kuaför, "Deniz hanım istediğiniz bir saç modeli var mı?"diye sordu.

Kısa bir süre düşünerek, "doğal bir saç istiyorum. Yani kırık bir bukle ve salınık olsun"diyerek hayal ettiğim saç modelini tarif etmeye çalıştım.

"Anladım efendim, merak etmeyin emin ellerdesiniz"

Gülümseyerek başımı salladığımda bu defa esmer olan,"nasıl bir makyaj istersiniz Deniz hanım"diye sordu.

"Hafif ve naturel bir makyaj olsun, yapay durmasın ve abartılı olmasın"dedim uyarı dolu bir sesle.

"Pekâlâ, güzelliğinize güzellik katacağız, buna emin olabilirsiniz"diyerek göz kırptı.

"Size güveniyorum hanımlar, lütfen beni baştan yaratın"dedim kıkırdayarak ve gözlerimi kapatıp ellerimi teslim olur gibi havaya kaldırdım. Biri saçlarımı hizaya sokmak için kolları sıvarken, diğeri makyaj işlemine başlamıştı. Oldum olası bu tür şeylerden hoşlanmazdım ama bugün farklıydı ve Fırtınanın beni gördüğünde beğenmesini istiyordum. Belki de büğülenmesini yada beni fark etmesini!

Yaklaşık 1 saat sonra hazır olduğumu söylediklerinde aynada gördüğüm kadın ben olamazdım. Bu kadın bana çok farklı çok başka biriydi ama çokta güzeldi. Saçlarım tam istediğim gibi hafif dalgalar halinde omuzlarımdan aşağı dökülmüş, duvağım başımın tepesinden takılmış ve yine omuzlarından yerlere ulaşıyordu. Varla yok arasındaki makyaja uyum sağlayan uçuk pembe rujla şahane ve kusursuz bir görüntü elde etmiştim.