8.BÖLÜM 🩸

10.5K 410 307
                                    


Bölüm şarkısı; sweater weather (slowed)

Bölüm Şarkısı; halsey: New americana (thyponyx Remix)

Bölüm şarkısı; Infected [Slowed]

Bölüme başlamadan önce içinize işleyen sevdiğiniz kısımlar olduğunda direk Satır aralarına "SM" koyarsanız çok sevinirim o zaman bayss

hemen yukarıdaki şarkıyı başlatıp bölüme geçebilirsiniz

hemen yukarıdaki şarkıyı başlatıp bölüme geçebilirsiniz ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Meriç👇🏻)

(Meriç👇🏻)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


8.BÖLÜM

Zihnimin bana oynadığı bir oyunun içindeymiş gibi hissediyordum. Kendime hatırlattığım tek şey 'Meriç üzerine gelmeseydi yapmazdın' demekti. Ama kendime asıl yediremediğim Meriç'in üzerime gelmesi değildi. Laflarına karşı gelemeyince o şişeyi kafasında parçalamış olmamdı Çünkü; tam olarak üzerime gelmemişti.

Suçluydum ama kabullenmeyecektim.

Tırnaklarımın kenarlarını kemirirken babam merakına yenik düşmüş, arabayla ambulansı takip etmiştik. Şimdi ise; oturmuş bacağımı diğer bacağımın üzerine atarak tırnaklarımı kemiriyordum.

Polis daha hastaneye uğramamıştı ama bu uğramayacağı anlamına da gelmiyordu. Kafamı ağır bir şekilde yanımda oturan babama çevirdim. "Baba bir şey olur mu? Ölmez değil mi?" Dudaklarını büküp omuz silkti. "Bilmiyorum gördüğümde kafası çok kötü kanıyordu. Hem," Kaşları çatıldı suratı sorgular bir ifade aldı. "Neden bu kadar soru soruyorsun?" Kaşlarım gevşedi. Kısık bir ses ile gülüp göz devirerek tekrar babama döndüm. "Baba her gün bayılan birini görmüyorum evimin önünde, sonuç olarak merak ediyorum." Sahte bir sinirle kafamı çevirdiğimde dudaklarımı ısırıyordum.

"Hem biz neden buradayız?" Kafasını tekrar çevirdi. "Bu çocuğu daha önce görmüş gibiyim." Dedi.

"Yaa" dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı sallamakla yetindim. Başımı çevirip ellerimi birbirine sürterken koridorun ucunda duvara yaslanmış Ateş'i gördüm. Göz göze geldiğimizde işaret parmağıyla beni yanına çağırdı. Kurumuş olan boğazımı temizleyip kaşlarımı anlamayarak kaldırdım. "Gel." Dudaklarını oynattığında, "Ben bir tuvalete gideyim." Dedim. Babam bir şey demeden olumlu bir şekilde kafasını salladı.

A'ZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin