Bölüm Şarkısı; On my Own (yukarıdan başlatabilirsiniz)
9.Bölüm
Gördüğüm deniz masmavi iç ferahlatan, dalgası hafif, suya bakıp ayaklarımı net bir şekilde görebileceğim bir berraklığa sahipti.
Kafamı kararmaya başlayan gökyüzüne diktim. Akşam olacaktı ne Meriç'in, ne de benim telefonum vardı. Ve benim bugün yeni daireme taşınıyor olmam gerekiyordu.
Babamın deli gibi endişelendiğini,bana ulaşamadığı süre boyuca delirdiğini kilometrelerce uzaktan o hissi hissediyordum. Az da olsa bu beni korkutuyordu. Korkudan öte babamın üzülmesini istemezdim.
Ayaklarımı duru denizin içinde oynatmaya devam ettim.
Hava esiyordu ve hala üzerimde ıslak sayılabilecek bir deri ceketim vardı. Tüylerim diken diken olurken dudaklarımı emiştirdim.
Meriç'te Kaptanın yanında oturuyor ve kaptan'ın sahil güvenliğe nasıl ulaşacağını düşünüyor gibiydi.
Açıkçası hepimiz bunu düşünüyorduk ve bunu düşünmekten hiç mutlu değildim.
Meriç sıkıntılı bir ifade ile saçlarını karıştırırken, kaptanın yanından ayrılıp suratsız bir ifade ile yanıma gelerek dikkatli bir şekilde yanıma oturdu. Ayaklarını suya değdirmek yerine bağdaş kurdu.
"Ee, ne olacak şimdi?" Diye sordum suratını dikkatlice izlerken.
"Bir şey olacağı yok. Batuhan'ın yokluğumu fark etmesini bekleyeceğiz." Deyip arkasına doğru eğilip, dirseklerini her iki yanına yasladı.
Göz devirip başımı geri denize çevirdim. Aramızda bir kaç saniye ses çıkmadığında konuşmaya başladım. "Bana telefon alıyorsun."
Güldü.
"Sen bana al sonra ben alırım."
"Asla." Dedim bastıra bastıra, derin bir nefes aldı.
"İkimizde o telefonları birbirimize almayacağız kabullenmekte fayda var." Cevap vermek yerine ayaklarımı suyun içerisinde çırpmaya başladım. Meriç suratına buruşturarak geriledi.
"Yapma şunu." Yapmaya devam ettim. Hoşuma gitmişti.
"Sende yap" tahammül etmek istercesine göz devirdi.
"Hadi, bi oyun oynayalım." Dedim. Ayağımı hızlı bir şekilde çekmem ile Meriç'in şortu ve tişörtünün bazı yerleri ıslanmıştı. Kısık bir sesle küfür edip tişörtünü eliyle silkeledi.
"Ne oyunu?" Diye sorduğunda sesi az da olsa meraklı çıkmıştı.
"Şu an yapabileceğimiz hiç bir halt yok o yüzden bi bira şişesi, su şişesi falan.." suratıma ifadesiz bir şekilde bakıp lafımı böldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A'ZEL
Misterio / SuspensoBen Meriç Kaya. O herkesin dilinde dönüp dolanan Şizofren. Şizofren değilim kafamdakileri açıklayamıyor, dilimin ucuna getiremiyorum. İnsanlar beni anlamıyor ya da anlamak istemiyor. İnsanlara güvenmezdim insanlar da bana güvenmezdi.nAma ben her ro...