50. Bölüm

841 74 124
                                    

Bölüm Şarkısı/ Spotify- A'zel listesinden şarkınızıı seçerekkk buraya bırakabilirsinizzz

Selamm😙 Askolarr Yorumm ve votelerızııı yapmayıı unutmayalımmm askolarrrr

Selamm😙 Askolarr Yorumm ve votelerızııı yapmayıı unutmayalımmm askolarrrr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

50. Bölüm

Gözlerinde her zaman hayal ettiğim pişmanlığı görüyordum. Bunun yanında hayalini kurduğum bir şey daha vardı.

Gözlerindeki pişmanlığın bana vereceği zevk.

Bana zevk vermemişti.

Başını diğer tarafa çevirdi ve ağlamasını içine doğru bastırdı.

Onun için buzdolabını açarak soğuk su şişesini çıkardım. Buzdolabını kapatıp arkamı dönerek dolap kapağını açıp, cam bardak çıkartıp Meriç'in önüne koydum. Su şişesinin kapağını açarak, bardağa suyu doldurmaya başladım.

Meriç suya baktı. "Vicdanının ateşini söndürür mü bilmem ama, karşımda ağlamaktan astım krizinin tutmasını görmek istemiyorum. Al şunu." Deyip önüne küfür eder gibi koyup, mutfaktan çıktım. Arkamdan ise kapıyı kapattım.

Mira ile göz göze geldim. Aynı anda kapı da çalmıştı. Dudaklarım aralandı. "Ben bakarım." Mira merakla kapıyı açmak için gittiğinde kollarımı birbirine birleştirerek omzumu duvara yaslamıştım. Mira kapıyı açtığında bir kaç saniye ses gelmedi. "Ateş, ne oldu?" Mira'nın korkudan titreyen sesini bir tek ben hissettim.

Sertçe yutkundum. Mutfağın kapısını geri açıp Meriç'e baktım. "Sakın mutfaktan çıkmıyorsun anladın mı beni." Otoriter sesime tepki vermesine izin bile vermeden kapıyı geri kapattım.

"Pera'ya kıyafet getirdim. Bir kaç bir şey daha. Hava soğuk kalın bir şeyleri yoktur diye.." Bakışlarımı yere indirdim. Ve başımı duvara yasladım ve onu dinlerken tebessüm ettiğimi fark edemedim.

Yanına git.

Sana ihanet etti.

"Uyanmadı değil mi daha?" Diye sordu meraklı bir tavırla.

İçimde öyle bir Ateş'e sarılma isteği vardı ki..

Ama sanki ona sarılırsam kendime ihanet edecekmiş gibi hissediyordum.

"Hayır. Uyuyor hala."  Aralarında bir kaç saniye ses çıkmadı. "Anladım.." Sesi kırgın ve huzursuzdu.

Derin bir nefes alarak içimdeki isteğe engel olamadığım için kedime daha sonra küfürlerimi sıralayacaktım.

Kapının önüne gelerek Ateş'in elindeki poşete baktım. Beni görünce duruşunu dikleştirmişti. Yavaşça elinden poşeti aldım ve gözlerine baktım. Yutkunarak ellerimi beklemediği bir şekilde kollarının altından sararak sarıldım.

A'ZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin