Ben Meriç Kaya. O herkesin dilinde dönüp dolanan Şizofren. Şizofren değilim kafamdakileri açıklayamıyor, dilimin ucuna getiremiyorum. İnsanlar beni anlamıyor ya da anlamak istemiyor. İnsanlara güvenmezdim insanlar da bana güvenmezdi.nAma ben her ro...
Bölüm Şarkısı; Sofi Tukker: Swing (Mahmut Orhan Remix) yukarıdan açabilirsiniz
Bölüm Şarkısı; Bağzıları-bize kalsın: Zaten kırılmış bir kızsın
Vote ve yorum yapmayı unutmayın siziii çok seviyorum keyifli okumalar ⚠️❤️
Yaktım bölümü o zaman
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
13.Bölüm
Kafamın içi derin bir sessizliğe bürünmüş, aklımı kurcalayan düşünceleri düşünmemem için bana zaman veriyordu. Asıl sıkıntım kafamdaki soruların hepsi aynı yola çıkmasıydı.
Meriç benden ne istiyordu?
Benden gerçekten nefret ediyor olabilirdi. Ama neden evinde fotoğraflarım vardı? Belki de bir sapıktı ancak neden bu sefer de bana kötü davranıyor düşüncesi geliyordu. Düşüncelerimden gerçek anlamda midem bulanmıştı bir an önce arabadan inmek istiyordum.
"Baban ile neden yaşamıyorsun? Resmi olarak hala bir çocuk sayılırsın." Elimi ovuşturduğum anlımdan indirip, arabanın içerisindeki boğuk havayı içime çektim. Uykulu bakışlarımı arabayı süren Ateş'e çevirdim. "Evlenecek olduğu için nişanlısı istemiyor." Diye mırıldandığım da Ateş dudaklarını birbirine bastırıp kafasını sallamakla yetindi.
"Baban karşı çıkmadı mı?" Diye sorduğunda üşümüş olan ellerimi kazağımın ucunu, avucumun içinde sıkıştırarak kollarımı göğsümde birleştirdim. "Kızmıyorum. Yeni bir hayat kurması onun da hakkı ömrünün sonuna kadar benimle ilgilenemez."
"İlgilenmek zorunda reşit değilsin onun himayesi altındasın." Sakince kurduğu cümlesine karşılık vermeyip soru sordum.
"Kaç yaşındasın?" Kaşlarını çatar gibi olup saniyelik bana bakıp geri önüne döndü.
"Daha genç gözüküyorsun." Avucunun içi ile direksiyonu çevirirken dudaklarını emiştirdi. "Sağ ol genç hissettirdin beni." Kafamı sallayıp içimde bu sefer Meriç için değil, Ateş için merak oluşmuştu.
"Okuyor musun?" Kaşlarını kaldırıp indirdi olumsuz anlamda. "Belli oluyor." Diye mırıldandım. Başımı arkamdaki koltuğa iyice yasladım yüzüne o alaylı gülümsemesini takınıp bana baktı.
"Okumuyorum dememi okumadığım anlamına nasıl getirdin?" Yorulmuş bir şekilde iç çektim.
"Ne bileyim?" Yorgundum. Arabanın radyosunun üstünde yazan saate baktım.
04.22
Yarın okula gitmeyi aklımın ucundan bile geçirmemeyi kendime hatırlattım.