Ben Meriç Kaya. O herkesin dilinde dönüp dolanan Şizofren. Şizofren değilim kafamdakileri açıklayamıyor, dilimin ucuna getiremiyorum. İnsanlar beni anlamıyor ya da anlamak istemiyor. İnsanlara güvenmezdim insanlar da bana güvenmezdi.nAma ben her ro...
Bölüm Şarkısı; 1000 reasons~ Asurah ☝🏻 Bölüm Şarkısı;Frzzn~ ozzie,Teflon sega Bölüm şarkısı;tragedy~Always Never Bölüm Şarkısı; Uyku~ son feci bisiklet
Önceki bölüme attığınız Yorumlarınızı okudum ehehehe Amacıma ulaşmışım çok bir şey demek istemiyorum size bir şey daha söylemek istiyorum sadece...Sizi çok seviyorum..Ve konu her ne olursa olsun bana yazabilirsiniz <3 minik kuşlarım!
Satır aralarını doldurun lütfen🥺 bölüm Çok uzun İsterseniz iki bölüme ayırabilirsiniz..Cidden uzun...Bölümde 805918193849 Tane Spoiler var :)
O zaman Bölümü Yakıyoruz! ( Pera ve Meriç'in modeliyle birlikte)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🩸 18.Bölüm 🩸
Her rengin bir anlamı vardır beyaz temizliği saflığı ifade ederdi kırmızı ise hareketliliğin cesurluluğun cinselliğin rengiydi
Gri tarafsızlığın hareketsizliğin otoriterliği belirlerdi Siyah ise hepsinden farklıydı
Siyah iyi ile kötünün arasıydı Araftı gücü, kini hırsı ölümü ifade ederdi Meriç beyazı sevmezdi çünkü kendine yakıştırmazdı renklerin anlamlarına inanırdı kendini siyah tanımlardı beyazı ise her insan taşıyamazdı çünkü beyaz asil bir renkti bu Düşünce Meriç için hep aynıydı
Genç adam Eline fırçasını aldı loş ışığın altında kapalı odanın duvarının tamamına çizdiği kızın resmine baktı duvara yavaşça yaklaştı ve kızın gür kirpiklerini daha koyu renkli ve ince çizgiler atmaya başladı geri çekildi ve çizdiği resime son kez baktı ellerini birbirine sürttü olduğu yer soğuktu ne kadar üzerinde uzun hırka olsada Serin hissetmişti
Masasının üzerinde olan çiviyi ve yanında bulunan çekiçi aldı çizdiği Kızın tam alnının ortasına gelecek şekilde çiviyi vurmaya başladı çekiçle eline vurmamak için dikkat etmedi bile geri dönüp masanın üzerine bıraktı çekici dart tahtasını alıp çiviye astı
Okları da çıkardığında geriye adımlar attı bakışlarını çizdiği Duvarın üzerindeki dart tahtasında odaklandı hıncını şimdilik yüz yüze çıkaramazdı
Dudaklarını yalayıp dart tahtasına odaklandı parmağının arasında olan oku biraz geri çekip son gücüyle fırlattı ok dartın tam ortasına saplandı Fırlattığı ok tam on ikinin üzerinde kalmıştı
Meriç yutkunarak oku darttan çekip kafasını ve ellerini duvarın kurumuş kısmına yasladı sağ elinin içinde nefret varmışçasına sıkıp gözlerini yumdu "Seninle bir gün yüz yüze geleceğiz Pera o günü sabırsızlıkla bekliyor olacağım ama Şimdi zamanı değil...Şimdi değil"
*****
Gözlerimi uyku mahmurluğuyla araladığımda gördüğüm ilk görüntü simsiyah gökyüzüydü gözlerimi tekrar kapattım ve o sahne gözlerimin önünden geçti
