14.BÖLÜM 🩸

8.8K 388 247
                                    

İnstagram: Sermiranl

(Dipnot: Parodilerin hepsi mevcuttur)

Bölüm Şarkısı; beast (Feat. Waka flocka)

Bölüm Şarkısı; Ric Flair Drip (Slowed reverb)

Bölüme Yorum yapmayı ve Vote vermeyi unutmayın Keyifli okumalar 🩸 (satır aralarını lütfen doldurun ehehe)

14.BÖLÜM 🍷

İnsan, bir kez iki kez veyahut bir kaç kez düşmeden hayatın asıl kazığını bilemezdi
Yere düştüğün zaman o dizin kanardı o kan bir zaman sonra kabuk bağlar Daha sonra iyileşirdi

Ama Meriç öyle yapmıyordu Meriç düşüyordu kanıyordu en sonunda da o kabuğu kendi soyuyordu

Meriç yüzleşmeyi birinin suratına hatalarını vurmayı yarasına basmayı iyi bilirdi bunu bir çok kez yapardı

Sakin bir çocuk değildi Hiç bir şeye tahammülü yoktu bundan öte öfke sorunu vardı İyi niyetinden faydalandıkları her an Meriç için güvensizlik hissi demekti bu yüzden herkese her şeye temkinliydi

Çünkü Meriç düşmüştü bir kere olsun kalbi kırılmıştı

Şu an sessizdi ama o sessizliğin arkasında esen bir fırtına da vardı

Sesi çıkarsa da herkesin felaketi olurdu

Bilerek yapıyordu Çünkü sessiz kalıp Bir gün Canını acıdığı kadar acıtmayı Arkadaşı öğretmişti

Biriktiriyordu...Birikiyordu...Birikmeye devam da ediyordu içinde

Meriç için kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazdı o içindeki her biriken için patlayacaktı

Yemek masasında oturan 5 kişi vardı hiç bir şey olmadığı halde Ölüm sessizliğe oturmuştu Meriç'in ince kemikli elinde damarları belirginleşmişti

Parmağını ritimli bir şekilde masanın üzerinde oynatmaya devam etti Masanın başında oturan babasının bakışları içtiği çorbadan çekilip Meriç'e döndü "Yemeği mi beğendiremedik" Meriç başını kaldırıp babasına bakıp geri önündeki domates Çorbasına çevirdi bakışını

Cevap Vermedi

"Meriç ya yemeğini zıkkımlan ya siktir ol git odana" Babasının yanında oturan Eşi konuştu

Annesi öldükten daha 3 ay geçmeden başka bir kadınla evlenmesi kinini büyütüyordu babasının evlendiği kadınla bir sıkıntısı yoktu Meriç'in tüm öfkesi Babasınaydı "Çocuk bir şey yapmıyor karışma" babası nasırlı parmaklarının arasına yemek kaşığını alıp tabağına daldırırken yarım ağız gülüp konuştu

"Hem besleyelim hem yemeği beğenmesin hem çalışmasın iyi iş valla ha değil mi işe bak ya" deyip babası eşine dönüp konuştu sinir bozukluğuyla "Şizofren hastasını beslemek de bana kaldı zaten" dediğinde Meriç'in bakışları yavaşça Meteye döndü

Mete bu konuşmaları artık duymaktan bıkmışçasına derin bir nefes verip kaşlarını kaldırdı Meriç'e bir şey dememesi gerektiren bir şekilde

Demedi de zaten

16 yaşındaydı ve bunların hiç birini hak etmiyordu

"Adamdan saymıyor bizi" deyip güldü babası

A'ZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin