Ben Meriç Kaya. O herkesin dilinde dönüp dolanan Şizofren. Şizofren değilim kafamdakileri açıklayamıyor, dilimin ucuna getiremiyorum. İnsanlar beni anlamıyor ya da anlamak istemiyor. İnsanlara güvenmezdim insanlar da bana güvenmezdi.nAma ben her ro...
Bölüm Şarkısı; The Neighbourhood-Sadderdaze Bölüm Şarkısı: Teoman- Çoban Yıldızı (Yukarıdan açıp dinleyerek okumaya başlayabilirsiniz :))
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4.BÖLÜM
İçimde bir yerde beni öylesine rahatsız eden bir his vardı ki; bu his içi dolu bir havuza kendimi dipte boğmak gibiydi. Her an boğuluyormuş gibiydim bunun sebebini bilmiyordum.
Belirsizlik beni boğuyordu.
Elimi yastığımın altında kaydırıp yutkunup boş bakışlarla yeri izlemeye başladım. Huzursuzluğumun nedenini biliyordum sadece bunu kendime yediremiyordum. Asıl korktuğum belirsizlik Meriç'in ne yapacağıydı.
Kapım tıklatıldığında herhangi bir tepki vermedim.
"Pera kalktın mı? Okula Geç kalıyorsun." Yorganımı ruhsuzca kaldırıp, ayaklarımı parkeyle buluşturdum.
"Pe..."
"Can kalktım!" Göz devirerek ayağa kalkıp aynaya baktım. İçerideki iç karartıcı baskıyı gidermek adına koyu kahverenginde olan perdemi sonuna kadar çekip, içeriye ışığın sızmasını sağladım.
Saçlarımı toplayıp üzerime montumu geçirip odamdan çıktım. Aşağıya inerken Can'ın süzen bakışlarını yakaladığımda, kafamı ne oldu dercesine salladım.
"Böyle mi?" Üzerime bakıp bir elimi belime yerleştirdim.
"Gri eşofman ve siyah kapüşonlu ne var bunda?" Kafamı sallayıp bir saniyelik zorla gülümseyip, eski ifadesizliğimi takındım.
"Üşengeç bir kızım ben, yakında geceden okul kıyafetimi giyinip öyle gideceğim." Diye fermuarımı çekerek söylendim.
"Bir şey mi oldu?" Dedi gözlerini kısarak.
"Yoo" dudağını büzüp başını iki yana sallayarak, arabasının anahtarını aldı.
"Ee, çıkalım o zaman." Önden ilerleyip askılığın yanında duran çantamı omzuma takıp evden çıktım.
"Hadi, seni mi bekleyeceğim ben?" Deyip elimi montunun cebine atıp, arabanın anahtarını çıkarıp Can'ın şaşkınlık yaşamasına dahi izin vermeden sürücü koltuğuna geçtim.
"Dalga falan geçiyorsun herhalde?" Dedi gülmek ve gülmemek arasında kalırken.
