[23] cola//part2

907 41 39
                                    

ship; katsudeku

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Midoriya İzuku, oturduğu rahatsız koltuktan 'biraz daha mısır alma' bahanesiyle kalkıp karanlık salondan çıktığı sırada neden bu kadar fazla romantizm sahnesi içeren bir filme gitmeyi kabul ettiğini sorguluyordu. Baş rol olan aktrisin sesi kulağından birkaç gün gitmeyecek kadar ince ve sinir bozucuydu, İzuku gibi genellikle aksiyon filmleri seven biri için kurgu ilgi çekici sayılmazdı ve bunlar yetmezmiş gibi gecenin bu saatine rağmen salonun yarısı çiftlerle doluydu. Tüm bu etkenler ise onu tedirgin etmekten başka bir şey yapmıyordu.

Yeşil saçlı oğlan elini duvara yaslayıp birkaç saniye oradan destek alırken derin bir soluk çekti ciğerleri için. Bu nefes, hem az önceki işkenceden kurtulmanın getirdiği rahatlığı hem de birazdan Bakugou Katsuki ile gerçekleştireceği konuşmanın vereceği telaşı içermekle kalmıyor, onu biraz daha gergin hissettiriyordu. Birazdan lise boyunca onu tanımıyormuş gibi davranan çocukluk arkadaşı ile konuşacaktı, kalbinin hızlanması gayet normal olmalıydı.

Gözlerini kapatıp 10'a kadar sayarak kendisini az da olsa sakinleştirdikten sonra omuzlarını dikleştirdi ve ilerlemeye başladı. Tezgaha ilerledikçe avuç içleri terliyor, heyecandan saçmalayacakmış gibi hissediyordu fakat tüm bunların gereksiz olduğunu oraya ulaşana kadar fark edememişti.

Sonuç olarak, tezgahın karşı tarafında kimse yoktu. Bu da Midoriya İzuku'nun kısa süreli bir hüsran yaşamasına, ardından telefonunu tezgahın üzerinde bırakan Katsuki'yi görebilmek için etrafına bakınmasına sebep oldu ve sarışın çocuğu kırmızı kanepelerden birinde uzanmış halde bulduğunda gece boyunca onu şaşırtan üçüncü olay da resmi olarak gerçekleşmişti.

İzuku, adımlarını sessizce atarak o tarafa ilerledi ve bu sırada lisenin ilk yılından beri arkadaşı olan Uraraka Ochaco'nun salondan çıkmamasını diledi. Bunun için kendisini kötü bir insan olarak görebilirdi fakat sadece o filmi izlemek istemiyordu ya da daha doğrusu, Bakugou Katsuki ile konuşmak istiyordu. Bu yüzden bekleme alanına doğru ilerlerken kırmızı gözlerin aralandığını görse de umursamamaya çalıştı ve sarışın oğlan gibi iki kırmızı kanepeden boşta olana uzandı.

Yaklaşık bir dakika boyunca sessizliğin hakim olduğu sinema evi girişinde, bu hareketsiz havayı bozan İzuku'nun "Uraraka Ochaco." demesi olmuştu. Yanlış anlaşıldığını düşündüğü bir duruma açıklık getirmek istiyordu. "Liseden arkadaşım. Bir filme gitmek istiyordu ve kimsenin onunla gelmediğini söyledi."

Katsuki, kulaklarına dolan kelimelerle araladığı gözlerini tekrar kapattı ve iç geçirdi. "Ve? Neden bana açıklama yapıyorsun?"

Böyle söylese bile, kafası içinde Uraraka Ochaco ismi dolanmaya devam ediyordu. Açıklamak gerekirse, balık hafızalı biriydi ve bir başkasıyla en az beş kere iletişime geçmeden onun ismini hatırlaması neredeyse imkansızdı fakat zihninin derinliklerine indiğinde, çocukluk arkadaşının yanında dolaşan bu kızı birkaç kere gördüğünü anımsıyordu.

İzuku duraksadı. Gerçekten neden açıklama yaptığını bilmiyordu, Katsuki dile getirene kadar bunun bir tür açıklama olduğunun farkında bile değildi. "S-Sadece... Yanlış anlaşılma olmaması için. Evet, bu yüzden."

"Yanlış anlaşılma..." diye mırıldandı sarışın oğlan, kendisine bunu kabul ettirmeye çalışır gibi. Yine de emindi, en fazla bir ay içerisinde sevgili olacaklardı; omuzlarındaki duygu yükünü anlamak için kızın gözlerine bakması yeterliydi. Belliydi ki günün kayda değer bir vaktini birlikte geçirmişlerdi ve Uraraka Ochaco'nun yüzü neşe saçıyordu.

Bundan bana ne ki?

"Uykun varsa uyuyabilirsin." İzuku, sarışın oğlanın sesinden de rahatlıkla anlaşılabilen yorgunluğuna karşılık söyleme gereği duydu. Mısır almak için geldiğinde göz altlarındaki mor halkalar zaten dikkatini çekmişti ve biliyordu ki Bakugou Katsuki; toplum içerisinde -ya da daha özele inersek, arkadaş grubuyla birlikteyken bile kendisini savunmasız bırakacak şekilde bir yerlerde uyuyup kalmazdı. Bir tür güven sorunu veya ne derseniz deyin, İzuku bunu çocukluğundan beri sorgulasa da bir cevaba ulaşamamıştı ve bu yüzden Katsuki'nin onu tersleyeceğinden neredeyse emindi.

Neredeyse emindi, neredeyse; çünkü o küçük ihtimalin verdiği umut ışığının kalbini aydınlatmasından fazlasıyla hoşlanıyordu. Buna rağmen, daha önce o ışığın yüreğini üzüntüye boğmak dışında bir işe yaradığını da hatırlamıyordu.

Yani, o güne kadar süregelen durum buydu fakat o gece bir şeyler farklıydı. Belki İzuku ile ilgiliydi, belki Katsuki ile veya belki de Uraraka Ochaco ile ama ortamdaki değişikliği içinize çektiğiniz hava sayesinde bile hissedebiliyordunuz.

Katsuki yavaşça kafasını salladı ve belli belirsiz bir "Hm" çıkararak onayladı yeşil saçlı çocuğu; ardından kanepede biraz düz tuttuğu bacaklarını kendisine çekmiş, tek elini kırmız yastığın altına koyarak uyuma pozisyonu almıştı. İzuku, aldığı onay ile şaşkınlıkla irileştirdiği gözlerini Katsuki'ye dikse de kısa süre sonra bakışları yumuşadı; yine de sarışın çocuğa bakmaya devam etti.

Dört aydır görüşmüyorlardı, Bakugou Katsuki karşısında uyuyordu ve eğer sarışın oğlanın etrafındaki kişilere karşı ördüğü kat kat duvarları yıkacak şey dört aylık bir süreyse İzuku onu her dört ayda bir görse de sorun etmezdi.

Kendisi de uzandığı kanepede bacaklarını kendisine çekerek uyuma pozisyonu aldı. Uraraka Ochaco hâlâ içerideydi, belki de yeşil saçlı çocuğun gelmesini ve yanında bir kutu daha mısır getirmesini bekliyordu fakat İzuku o an kendisini hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu.

Bu yüzden yerinden kalkmak yerine gözlerini kapattı ve genellikle zar zor uykuya dalan kendisinden beklenmeyecek şekilde iki buçuk dakikada zihni karanlığa büründü. İki oğlan karşılıklı kanepelerde uyuyakalırken, Uraraka Ochaco ise ancak kırk beş dakika sonra -film bittiğinde- diğer izleyicilerle birlikte dışarı çıkmış; o sırada İzuku ile Katsuki'yi görmüş ve önce yakın arkadaşını uyandırmak, ardından arkadaşının sarı saçlı çocuğu uyandırmasını beklemek zorunda kalmıştı. Sonuç olarak üç çocuğun birlikte salondan çıkmasının ardından, birkaç sokak gittikten sonra kahverengi saçlı kız gruptan ayrılarak evine gitti ve onun eve girmesinin ardından yürümeye devam eden iki genç oğlan, yolun geri kalanı boyunca en az iletişim ile hayatlarındaki en iyi yürüyüşü yaptılar.

şu sıralar aklıma katsudeku dışında kurgu gelmiyor hoşnut sayılırım ama biraz da değilim

one-shots 》boku no hero academiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin