( hime-hajime: yeni yılda ilk kez bir çiftin seks yapması )
•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•
Sıcak.
Katsuki'nin yanındayken, kollarımı ona sarmışken, bedenlerimiz birbirine yakınken, ikimiz de terliyken ve nefeslerimiz her saniye daha da hızlanırken veya bunların hiçbiri olmadığında bile, sadece onunla yalnız kaldığım bir anda, okul çıkışı ya da herhangi bir hafta sonu akşamı, aramızda birkaç adımlık mesafe olsa dahi hissettiğim şey buydu.
Sıcak.
Özgünlüğü sürekli aktifmiş de çevresini ısıtmaya ayarlanmış gibi, çok sıcak. O kadar ki, bazen onu gördüğüm an çarpma hızını arttıran kalbimi durduracakmış gibi hissediyorum. Sarı saçları hep dağınık oluyor, yüzünde sert bir ifade beliriyor, gözleri alev alevken bana burada ne arıyorsun bakışlarından atıyor ve o sırada kanım, aldığım soluklarla birlikte bedenimi terk ediyor sanki. Bir dakikalığına hiçbir hücreme oksijen ulaşmıyor, donup kalıyorum.
İşte o zaman hissediyorum. İçerisi çok sıcak oluyor.
Doğruyu söylemek gerekirse, başta hakikaten bunun özgünlüğünden dolayı gerçekleştiğini sanıyordum. Onun odasına girdiğimde göz göze gelmemiz, hareket edememem, yüzüme çarpıp tüm vücudumu da yalayıp geçen sıcak hava dalgası. Katsuki'nin istemsizce ısı yaydığını, yanına yaklaştığım her seferde soluklarımın düzensizleşme sebebinin de bu olduğunu sanıyordum; kravatımın boğazımı sıkması onun hatasıymış gibi.
Ama, ne aptalım, suç bendeydi. Bendeydi çünkü Katsuki nefesimi kesiyordu ve diğerlerine sorduğumda hiçbirinin o sıcaklığı hissetmediğini öğrendim -ki bunu duyduğumda da donup kalmıştım. Tanrı aşkına, o sıcak hava, etrafı saran buhar, duştan yeni çıkmış gibi, nasıl hissetmezlerdi?
İmkanı yok, demiştim. İmkanı yok.
Ama hissetmiyorlardı işte, kimse hissetmiyordu. Delirdiğimi düşündüm. Yan yana olan odalarımızda onun açtığı gürültülü şarkının sesi kulaklarıma dolarken, kafamı birkaç kere duvara vurdum fakat bu, onun yanında avuç içlerimin terlemeye başlaması durumuna yardımcı olmadı. Rüyalarımda bir bankta oturduğumuzu, bana baktığını, saçımı okşadığını ya da o tür -hiç yaşamadığım- şeyleri görmeye ve ders sırasında bunları hayal etmeye başlamıştım.
