[39,5] fire meet gasoline

607 23 65
                                    

ship: kiribaku

❝  ve biz uçacağız,
gökyüzünü karartan dumanlar gibi,
demek istediğim, denemek istiyorum,
bir ısırık almak. ❞

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kirishima, açık renkli kanepesinde uzanan sarışını uyandırdıktan sonra onun soğuk parmaklarına bir kahve kupası tutuşturdu ve getirdiği battaniyeyi oğlanın omuzlarına koyarak sırtını örttü. Katsuki buna karşı tek kelime etmezken, tanımadığı birinin evinde ne halt ettiğini sorgulayacak kadar kendine gelmişti.

"Daha iyi misin?" diye sordu kırmızı saçlı oğlan, kendi kahve kupasını da masanın üzerinden alırken. Sarışın kısaca kafasını sallayarak onayladığında, Eijirou'nun tavırlarına karşı farkında olmadan yumuşamıştı. "Ee, Amerika'da ne yapıyorsun?"

Katsuki ilk başta bunun karşısındaki oğlanı ilgilendirmediğini söyleyecekti ki kelimeler dilinin ucuna kadar geldiği sırada, onun evinde olduğunu hatırlayarak duraksadı. Tanımadığı, garip saçlı birinin kanepesinde oturuyor, onun hazırladığı kahveyi onun kupasında içiyor, sırtındaki ona ait olan battaniye içini ısıtıyordu ve durum böyleyken, bulanan zihninin hatırladığı kadarıyla bardaki kızın söylediği gibi, biraz uysal olmaya karar vererek bakışlarını başka tarafa çevirdi. "Değişim öğrencisiyim."

"Oh, okuyorsun? Bu muhteşem!" Kirishima kahvesinden bir yudum aldıktan sonra, konuşmanın bir şekilde uzayacağını düşünerek sustu fakat Katsuki'nin tek kelime etmeyeceğini anlayınca ona tekrar bir soru yöneltmiş; neden o gece kulübünde olduğunu sormuştu. Katsuki kısaca birkaç aptalla inatlaştığını söyledi, ardından elindeki -Kirishima'nın ne ara bitirdiğini fark bile etmediği- boş kupayı masaya bıraktı. Kırmızı saçlı oğlan bunu, çenesini kapaması için bir uyarı olarak düşünüp sarışına istiyorsa uyuyabileceğini ya da televizyonu açabileceğini söylemiş; ardından bardakları yıkamak için mutfağa gitmişti.

Tabii, sarı saçlı oğlanın birkaç dakika sonra peşinden mutfağa geleceğini bilmiyordu; dolayısıyla onun sesini hemen dibinde duyduğu an kısa bir şaşırma faslı geçirerek elindeki tabağı yere düşürdüğünde, dudaklarından kaçan küfür için endişelenemezdi. Bir özür mırıldanarak, üzerindeki kumaş pantolonu umursamadan dizlerini yere koydu ve cam parçalarını tek elinde toplamaya başladı. Boynundaki kravatı yere değiyor, resmi kıyafetleri onu rahatsız ediyordu; mutfaktaki işini hallettikten sonra üzerine daha rahat bir şeyler geçirmeyi aklının köşesine not etti ve büyük bir porselen parçasını daha avucuna koydu.

"Hey."

Kırmızı saçlı oğlan, bir kez daha "Üzgünüm." diye mırıldanarak yanında dikilen oğlana döndüğünde hâlâ dizleri üzerindeydi; bu yüzden sarışını görebilmek için kafasını kaldırmak zorunda kalmıştı ve aşağıdan Katsuki'ye bakarken onun ne kadar etkileyici gözüktüğünü tekrar anladı -uyurken, arabadayken, hatta onu ilk gördüğü sırada da bunu fark etmiş fakat üzerine fazla düşünecek fırsatı olmamıştı, şimdi de o fırsatın olduğunu söyleyemezdi fakat sadece güzeldi işte. Sert yüz ifadesi korkutucu gözükmüyordu.

one-shots 》boku no hero academiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin