[25] do you call yourself a fucking hurricane like me?

863 38 80
                                    

ship; kiribaku

❝  insanlar benim gibi trende senin hakkında da fısıldaşıyorlar mı?

güzel yüzünü boşa harcamamanı söylüyorlar mı? ❞

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eijirou; yürüyen merdivenin aşağı doğru inen basamaklarından ikişer ikişer atlarken bir yandan düşmemek için dikkatli olmaya çalışıyor, bir yandan da metroyu kaçırmamak için acele ediyordu. Etrafta kendisi dışında kimse yoktu, geniş koridorlarda sadece onun ayak sesleri duyuluyordu ve sürekli kulağına çalan rüzgarın uğultusu onu birkaç kez metronun gelmek üzere olduğu konusunda yanıltırken gerilmemesi imkansızdı.

Lanet olsun, diye düşündü; sonrasında arkadaşı Mina, Sero ve Kaminari'ye bir daha uymayacağı hakkında kendi kendine söz verdi -ki bu sözü liseden beri belki de yüzden fazla kez mırıldanmıştı fakat her seferinde hâlâ çocuk olan aklı onlara uymadan duramıyordu.

Son merdivene ulaştığında bu sefer kulaklarına dolan sesin gerçek metrodan geldiği, içerideki soğuk havanın bir ivme kazanarak saçlarını dalgalandırmasından anlaşılıyordu. Eijirou endişeyle, basamakları hızla inerken metro da hızla durağa doğru ilerliyordu. Saat gece yarısına yakın olduğundan dolayı durakta fazla beklemesini gerektirecek kadar bir kalabalık olmayacaktı; dolayısıyla Eijirou -bir sonraki metroyu yaklaşık yarım saat beklemek istemediği için- hızını arttırmış, Tanrı'ya basamaklardan yuvarlanmamak adına kısa bir ricada bulunmuştu.

Sonunda basamaklar bittiğinde, metronun kapılarının açık olduğunu gördü ve kendisini içeri attığı an otomatik kapılar da bir uyarı cızırdamasının ardından kapandı. Solukları hızlanan Kirishima Eijirou ise yarım saat beklemek zorunda kalmadığı için mutlu hissediyordu fakat bu duyguyu yaşayamayacak kadar nefes nefeseydi. Kendisini en yakın koltuğa bıraktıktan sonra bir durak boyunca kalp atışlarını düzenlemeye odaklanmış, biraz daha rahat hissettiğine karar verdikten sonra sonunda metroya göz gezdirme imkanı bulabilmişti.

İçeride neredeyse kimse yoktu; saatin geçliğinden olsa gerek, tek tük gözüken yolcuların çoğu da uyukluyordu. Sol çaprazında gözlerini kapatmış bir oğlan, vücudunu biraz öne eğerek ileri baktığında ise telefonuyla uğraşan bir kadın, takım elbiseli bir başka kadın ve bir de orta yaşlarında bir adam görmesi mümkündü.

Gecenin bu saatinde garip olan şey ise, sağ tarafına döndüğünde şahit olduğu görüntüydü. Biraz ilerisindeki, çaprazında olduğu için rahatça görebildiği bir alandaki yan yana duran üç koltuğun üçü de doluydu. Eijirou, gördüğü bu üç kişinin arkadaş olduğu düşüncesini aklına getirse de yüzlerindeki ifade yakın olduklarını söylemiyordu.

one-shots 》boku no hero academiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin