9. BÖLÜM: DOSTLAR

6.1K 299 97
                                    

Çok sevgili okuyanlar yorum yapanı yemiyorum BİRAZ YORUM YAPABİLİR MİSİNİZ BEN ORADA SİZLERLE KONUŞUP EĞLENMEK İSTİYORUM.

Sevgilerle.

ŞEHRİN GÖLGESİNDE

《○9. BÖLÜM: DOSTLAR○》

Boşlukta hissettiğim zaman; bu boşluğu nasıl dolduracağımı bilemiyordum. Yok edici bir histi ve zehir gibi yavaş yavaş kanıma karışıyordu.

Yalnızdım.

Bedenen değildi belki ama ruhen yalnız hissediyordum. Her şeye rağmen çevreme gülüyor, neşe saçıyor ve takılmıyormuş gibi davranıyordum lâkin işler içten öyle değildi.

İçimdeki boşluğa rağmen içten içe çok dolmuş, patlamak üzere bir volkan gibiydim. Fakat hislerimi saran boşlukla öylesine bir çelişki yaşıyordum ki, her şey bir yana kendi içimdeki çatışmanın sesi tüm enerjimi emiyordu. Çıkmazın içindeki çıkmazda kaybolmuştum.

Çalan kapının sesi, iç dünyamdan beni çekip aldı. Boş bakışlarım önce tavandan ayrıldı sonra da sırtımı yataktan ayırarak kalktım. O kavga olayından sonra bir hafta geçmişti. O günün sabahında Yek gelmiş, bizi eve getirmişti. Bana dayattığı ilaçlar yüzünden evde sersem gibi gezmiş, durmadan uyumuştum. Böylelikle yaralarım hızla iyileşmiş, incinen bileğim normale dönmüştü. Bu zaman zarfında Akın neredeyse eve gelmemiş, Yek ile durmadan bir şeylerin peşinde koşturmuşlardı. Yakaladığım zamanlar sorguya çekmek istemiştim lâkin öylesine bitkin ve yorgun hissediyordum ki başaramamıştım.

Fakat artık daha güçlüydüm.

Bileğimdeki tokayla saçlarımı tepeden topladım ve odadan çıktım. Kapının ısrarla çalışınca karşılık bir küfür savurdum. Ne bu telaş lan!

Bir hışımla kapıyı açmamla karşımdaki görüntüyle kaşlarım çatıldı. "Ha siktir!"

Ve kapıyı birden suratlarına kapattım.

Alnını kapıya yaslarken gözlerimi kapattım ve derin bir nefes alıp verdim. Ağır ilaçlar kullanmamıştım ama halüsinasyon görmem normal miydi?

Kalan üç kuruş aklını da kaybettin.

Gözlerimi devirirken bir adım geri çekildim ve kapıyı tekrar açtım. Az önceki görüntüye karşılık öfkeli üç çift göz, kapı açılır açılmaz beni itekleyerek içeriye girdi. Kendi evleri gibi salona geçerken şaşkınlıkla arkalarından baktım. Ne oluyor?

Kapıyı bu sefer daha normal bir şekilde kapatarak arkalarından gittim. Hepsi bir koltuğa yerleşmiş tip tip bana bakıyorlardı.

"Alık alık yüzümüze bakma, amına koduğum! Az önce burnumu kırıyordun!" Boş bakışlarım direkt Nesil'e odaklandı. "Bozuldu kız, bir tane geçirin şuna frekansları yerine gelsin."

Hemen yanında duran Can, vurmak için kaldırdığı elini birden ona doğru dönmemle hızla indirdi ve sırıttı.

"Ne işiniz var lan sizin?" dedim, üstümdeki salaklığı en sonunda atarak özüme döndüm. Boş kalan berjere kendimi attım.

Şehrin GölgesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin