ŞEHRİN GÖLGESİNDE
《○12. BÖLÜM: ÖZGÜRLÜK○》
"Araba camına neden yumruk atarsın ki?"
Eve geldiğimizden beri bir sağa bir sola yürüyen Can, bilmem kaçıncı kez tekrar ettiği soruya karşılık hepimizden abartılı bir şekilde oflama aldı. Olduğu yerde durup dik dik bize baktı.
Yek, camın kestiği yerlere ters bakışları eşliğinde dikiş atıp sarmıştı. Bu sırada gözümü dahi kırpmayıp izleyen ben, dehşete kapılıp kaçışan Nesil, durmadan başımda söylenen Can ve umursamaz bir şekilde bizi izleyen Batu'nun saçma soruları sayesinde Yek çıldırdı. Hepsini kovdu ve tek kelime etmeden yaramı sardı.
Kapı açılır açılmaz aynı ekip eve dolmuştu ve aynı kaos ortamı devam ediyordu.
"Tek kelime daha ederseniz bu sefer kafamla cam kırarım." dedim, biraz fazla bağırarak. Hepsi durup bana baktı.
"Yapar bu." dedi Batu. "İnandım."
Nesil, bütün benliğime küfür edercesine bana bakarak odadan çıktı. Alışkın olduğum için tepki vermedim. Can da ağız dolusu küfür ederek koltuğa oturdu ve en sonunda huzurlu bir sessizlik etrafımızı sardı. Memnuniyetle gülümsedim.
Diğer elimle sargımla oynarken aklıma gelen şeyle sırıttım. Çarprazımda oturan Can'ın ayağına bir tekme atarak dikkatini üzerime çektim.
"Ne var lan?"
Sırıttım. "Başınıza ne geldi sizin?"
Gözleri kısıldı, bir ton küfür için ağzı açılıp kapandı ve ardından arkasına yaslanıp el hareketi çekti. "Kudur meraktan."
Omuz silktim. "Çokta sikimde."
Nesil, elinde bir kupa dolusu kahve ile içeriye girdi. Hepimizin bakışları ona dönsede umursamadan kocaman bir yudum aldı ve boş bir yere oturdu. Tekrar bir yudum aldı.
"Hani bize?" dedi, Batu.
Nesil sırıttı. "Mutfakta var. Kalk yap."
"Yarramı ye." diyen Batu'ya öpücük attı Nesil. Onları izlemeyi bırakarak yanımda oturan Yek'e dönmemle göz göze geldik. O sıra da Nesil ve Batu başka bir konuya geçip tekrardan dalaşına girmişlerdi.
Bedenimi komple Yek'e çevirdim ve tek kaşım havada ona baktım. Aynı şekilde o da bana baktı. Aramızda oluşan sessizliğe birden herkes ayak uydurdu. Odayı sessizlik himayesi altına alırken nefes sesleri bir darbe indiriyordu.
Sessizlik büyüdü, büyüdü ve büyüdü. Biz onun birer çocuğu olduk, itaat ettik ve dizlerimizin üzerine çökerek saygımızın sonsuzluğunu gösterdik.
Ta ki Akın gürültüyle içeriye girene kadar.
Olayları telefondan anlattığımız için sorma ve endişelenme kısmını atlamıştık. Karşımdaki berjere otururken gözleri direkt benim üzerimdeydi.
"Sen neden olaysız duramıyorsun?"
Dudaklarımı bilmiyorum dercesine sarkıtıp omuz silkeledim. "Şehrin etkisi bence."
"Siktir lan!" diyerek araya girdi Can. "Ankara da çok farklıydın sanki."
"Götü beladan kurtulamıyordu." Nesil'in de destekleyici sözlerine karşılık hepsine el hareketi çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehrin Gölgesinde
ChickLitBir şehir düşünün; bütün bildiğiniz kuralların yok olduğunu. Bambaşka bir dünya, bütün kuralları yıkan ve başkaldırışın sembolü olan Yankı Şehri; hayatının en büyük darbesini yiyen genç kıza yuva olur. Gerçi yuva olan şehrin gölgesindeki bilinmezlik...