29. BÖLÜM: BOMBA

3.9K 179 43
                                    

ŞEHRİN GÖLGESİNDE

《○29. BÖLÜM: BOMBA○》

Yaşadığımız hayatı, kendimizin seçtiğini söylerler. Bunun aksini iddia eden kişi yok denilecek kadar azdır aslında, herkes buna körü körüne inanmış gibiydi lâkin sahiden öyle miydi? Hayatımız, bizim seçtiğimiz seçenekler doğrultusunda mı oluşuyordu?

Sanmıyordum.

Yaşadığımız bir olay evet, etkiliyordu ama bize dayatılan bir yaşamı da göz ardı edemezdik.

Kimi hayatlar vardı; içinde barındırdığı kişilikten çok daha başka yaşayan. Mesela genç yaşta anne olan kadınlar vardı, daha içindeki çocuğu büyütememiş kadınların kucağında küçük bebekler yer ediniyordu. Baba sevgisinin ne olduğunu görmemiş adamlar, kucağına çocuklarını alıp baba oluyordu. Çünkü bunlar isteklerine üzerine değildi, yaşanması için onlara sunulan bir hayattı.

Kimse kimsesiz değildir, sizi yarı yolda bıraktıkları için yalnızlardır. Ve kimse masum değildir, sadece bastırılmış duyguların dizginleri hâlâ sağlam bir şekilde elindedir.

Başımı yavaşça sağ tarafıma çevirirken yola odaklanan gözlerim dakikalar sonra farklı bir görüntü görmenin şokunu yaşamış gibi dikkat kesildi. Yanımda öylece dışarıyı izleyen genç adamı süzdüm. Sağ kaşı patlamış, pansuman yapılmıştı; sol kolu ise sargı bezi ile sarılmıştı, kırık olduğunu farklı duran şeklinden anlayabiliyordum. İstemsizce yüzüm buruştu, acısını hissetmiştim.

Bakışlarım yüzünde dolandı. Buraya gelmeden önce Ankara'nın sokaklarında tek başıma gezerken karşıma çıksaydı büyük ihtimalle korkar, gerilir ve yolumu değiştirmeme neden olurdu. Şimdi ise bizzat yanında oturmuş, teni tenime temas ederken bir saniye bile bana bakmıyordu. Ben de ondan korkmuyordum.

Bir anlık bakışları bana kaydı, kahverengi gözleri gözlerime odaklandı ve yaralı kaşını yavaşça havaya kaldırdı. Tepki vermedim, bakmaya devam ederken kendi kendine gülerek önüne döndü. Gülümseme sadece dudaklarında yer edinmişti, gözleri ise son derece sisliydi.

Derin bir nefes alırken bakışlarımı çektim ve yeniden ilerleyen yola baktım. Yanımdaki kişinin hikayesini bilmiyordum, yine de acısını hissediyordum.

Düşündüğüm şey bir an duraksamama neden oldu. Gerçekten yolda görsen kaçarak uzaklaşacağım adamın acısına ortak mı olmuştum? Neden?

Başımı hafifçe iki yana sallarken sol tarafımda duran Mir de takılı kaldı bakışlarım. Anında bakışları bana dönerken tek kaşını kaldırdı. Daha da dikkatle bakmama engel olamazken öylece göz göze kaldık.

Mir'i tanımıyordum. Evet, bir sohbetimiz belki de belli bir zamanımız beraber geçse de onu gerçek anlamda tanımıyordum. Sahi kimi gerçekten tanıyordum? İnsanların isimlerini biliyor oluşum tanıdığım anlamına gelmezdi. İsim bir semboldü, tıpkı hepimize insan denilmesi gibi.

Tanımadığımız insanlardan korkuyorduk, peki sadece isimlerini bildiğimiz insanlardan neden korkmuyorduk? Onlarında sadece isimlerini biliyorduk, dışarıdaki bir yabancıdan ne farkı vardı ki?

Mir, biraz daha bana yaklaşarak fısıldadı. "Neler geçiyor aklından?"

Gözlerim, gözlerinde asılı kaldı. Omuzlarımı usulca aşağı indirip kaldırdım. "Hiç."

"Hiç?" Kaşları havaya kalkarken yavaşça başımı sallayarak onayladım. İnanmış gibi durmuyordu yine de zorlamadı ve o da başını sallayarak yavaşça geri çekildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 31, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şehrin GölgesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin