Korkuyorum

410 48 71
                                    

❤ Herkese uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba!! SİZLERİ ÇOK ÖZLEDİM.💕💕 okul dolayısıyla bölüm yazmakta zorlanıyorum ve haliyle kurguyu da unutuyorum ki siz nasıl unutmayın.ㅋㅋ O yüzden bir önceki bölüm size yardımcı olacaktır.
Şimdiden iyi okumalar ve gecikme için üzgünüm.💜🐳

-Ne seninle yapabiliyorum ne de sensiz.. içimde kalmış yarım hevesler var..

Ceylan duydukları karşısında şaşkınlığına devam ederken her seferinde dediklerine bu kadar şaşırıyor olması da kendini şaşırtıyordu. Tahterevalli oyunu gibiydi onların ilişkisi hangisi ağır basarsa o yukarıda kalıyordu ama ikisi de o tahterevalliden ne inmeye becerebiliyorlardı ya da adaletlice oynamayı...
Durgun bir vücut hali ile dediklerini anlamdırmaya çalışıyordu, belki de doğruydu kader denen şeyden kaçamazdık. Her nereye gidersen git ya aklının ya da anılarının kalacağı kesindi. Kendini konuşmaya zorlayan bir ses tonu ile Ceylan;

-S-sen.. doğru mu söylüyorsun? Ya-yani bu dediklerin bir ka-kaç günün sonunda ya değişirse?

Suga kendinden emin bir şekilde;

-Denemekten bir şey kaybetmeyiz.

Ceylan kendine güvenmeyin bir tedirginlik ile;

-Ama ben çok şey kaybederim.

Suga soğuk ellerini karşında heyecandan terlemiş olan Ceylan'ın elleri ile buluşturdu. Terden sırılsıklam olmuş elleri iyice kavradıktan sonra göz bebeklerine Ceylan'ın göz bebeklerini bulmasına izin verirken:

-Senin kaybetmene izin vermeyeceğim.

●●●●●●●●

Arzu: zorla değil... seni her zamankinden daha çok istiyorum...

Jimin ona doğru biraz yaklaşık omzuna küçük bir öpücük ile başlayıp boynuna doğru dudaklarını gezdirdi.. nefesini boynuna salarken sessizce

-Bende seni istiyorum.. bize engel olan şey ne o zaman?

Bu hareketinden ürküp kendini biraz ondan uzaklaştırdı. Jimin yaptığı şeye şaşkınlıkla bakarken sinirinde boğuluyordu.

Jimin: Ne oluyor sana böyle birden?

Arzu cevap vermekten kaçındı. Çünkü bir şey dediğinde tartışacaklardı yeniden. Her tartışma onlara zarar vermekten başka bir şey katmıyordu. Ve onu kaybetmek hayatını zindana çevirmekten başka birşey olmayacaktı. O yüzden kendi endişelerini içinde saklayarak uzaklaştığı gibi tekrardan ona yaklaştı. Bir elini Jimin'in yumuşak yanaklarına koyarken yüzünü boynuna yasladı. Küçük bir öpücük bırakırken boynuna değen nefesi ile.

- Çok güzel kokuyorsun çünkü.

Jimin yüzünü ona doğru çevirip gözlerinin içine baktı. İğneleme barındıran bir ses tonu ile

-Sen çok kötüsün.

Duyduğu şey ile birlikte elini yumruk yapıp omzuna sert bir şekilde geçirdi.
Jimin omzuna vurduğu elin bileğinden tutup

- Ben senin yerinde olsam beni öperdim.

Arzu göz devirerek

- Bu egonuz nereden geliyor acaba?

Jimin gülerek

- Ben senin kocanım bana iyi davranmalısın.

Arzu ne olduğunu anlamadan üzerine çekilen örtü ile birlikte sırtının yatakla buluşması bir olmuştu.

-Ya ne yapıyorsun?

Jimin sırıtarak

-Atalarımızın dediğini uyguluyorum işte savaşmayalım sevişelim.

KORE'DE 3 ÇILGIN TÜRK 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin