ne olur, bu gece burada kal.

181 14 91
                                    

Zaman gerçekten her şeyin ilacı mıdır? Tüm kötü anılar yağan yağmurun caddeleri temizlediği gibi bir mutluluk haberi ile temizlenebilir miydi? Aynanın karşında kaçıncı kez aynı pratiği yapmaya çalışıyordu bilmiyordu. Beceremiyordu ve bu canını aşırı yakıyordu.

Zamanın izlerini silmek kolay olmadığı gibi dolu gözlerinden o damlalarıda uzaklaştırmak kolay olmuyordu. Onun bu hırçın haraketlerini durduran şey yine omzuna konan bir el olmuştu. 1 hafta geçmişti, o dolu dizgin anıların üzerinden.

"Daha çok kendinle kavga eder gibisin?"

Omuz silkip kapatılmış müziğe bakıp dudak büzdü. Kabullenemediği bir gerçeği vardı.. baba olacağı..

"Hyung.."

"Neden eşinin yanında değilsin?"

"anne ve babası burada."

Yoongi, burukça gülümsedi. Tüm olanlardan kesinlikle jimin'i suçluyorlardı. Kaçan küçüğü her zamanki gibi pratik odasında almıştı soluğu. Her zamanki gibi, önceki jimin'de bunu yapardı.

"Anlıyorum fakat eşinin yanında ol ki-"

"Hyung, onca şeyden sonra-"

"Sizin bir çocuğunuz olacak, en azından onun için tekrar deneyebilirsiniz?"

Jimin, umutsuzca başını sallarken omuzlarını düşürmüştü. Hayat neden bu kadar zorluyordu????

....

"Hadi kanka yapabilirsin!!! Hadi koçum!"

Kolunu haraket ettirmek için çırpınırken sesli nefes verdi. Umutsuzca kendini yatağa bıraktı.

"İlk zamanlar sizi zorlayabilir efendim, ama bunları yapmak zorundasınız.."

Ceylan "anlıyorum" anlamında başını sallarken Ceren'e bakarak gülümsedi.

"Bebeklerim nerde bakayım, teyzelerinin kuzuları."

Ceren, neşeyle kalkarken "Hemen, hemen getiriyorum!" Cümleyi kaç kere tekrarladığını bilmiyordu.

"Ceren, lan bu çocuklar sana benzemiyor.. çekik olmuş.."

Ceren, göz devirirken minik bebeğinin bezini değiştiriyordu. "Acaba neden çekik olmuşlar? Sen bunu al araştırma konusu yap, sonra insanlar neden senin salak olduğunu sorgulasın."

Ceylan, bebeğin başında yer alan şapkayı alıp Ceren'e fırlatırken söylenmişti. " SENSIN SALAK ULAN! HASTAYIM BEN! YOKSA SENI MÜKEMMEL MIN YOONGI'ME ŞİKAYET EDERI-"

Cümlesini tamamlamasına engel olan şey kucağında ağlamaya başlayan minik olmuştu. " aferin, kanka. Tebrik ediyorum! Sustur çocuğumu, ağlattığın gibi!!!"

"Sen niye bağırıyorsun ulan???"

Ceren, gözlerini kocaman açarak tısladı. " ben bağırırım benim çocuklarım çünkü!"

"Buyur al kanka, çocuğu ancak ağlayana kadar sevebilirsin sonrası anasının. Al yavrucuğunu güle güle büyüt."

"Ulan!"

......

"Bir de her şey yetmiyormuş gibi hamile! Kafayı yiyeceğim Allahım. Bu kıza akıl fikir dağıtılırken es mi geçtin?"

Elbisenin önündeki kurdele ile oynarken dudak sarkıttı. Ölmeyi bile kabullenmişti, şimdi bu ağır değil miydi? Ya da komikti, bir hafta öncesine kadar öleceğini düşünürken hayata iki kişilik olarak geri dönüyordu. Elini karnının üzerine yerleştirmişti annesinin ve babasının ona çektiği nutukların arasında. Hissediyor muydu bebeği? Bebeği? Benim bebeğim.

"Adam kabul bile etmiyor, çocukla ortada kaldı işte. Ah, bizi dinleyen mi var??? Kafasına göre biriyle evleniyor, yine bu adam yüzünden ölümle yüz yüze geliyor?? Kızım sen salak mısın???"

Genç kızın gözleri dolmuştu, kendini nasıl savunacaktı ki? Koltuktan güç alarak kalkmıştı ayağa.

"Yaralısın otur yerine!"

"L-lavobaya gideceğim."

Hayır sadece şu andan kurtulmak istiyorum diyecekti. Yavaş adımlarla çıkarken odadan lavobaya doğru atacağı adımda çalan zille kapıya yönelmişti. Ceren olabilir miydi?

Kapıyı açar açmaz; karşısında gördüğü bedenle tebessüm etmişti belli belirsiz. Ikiside farklı niyetlerle adım atmıştı aslında jimin içeriye girmek için, Arzu'da sarılmak için. Kollarını jimin'in beline sararken yüzünü özlediği kokunun her olduğu göğse yaslamıştı.

"Ne olur, bu gece burada kal."

Hello my angels, umarım karantina süreciniz güzel geçiyordur.. ve hasta olan birisi yoktur inşallah. Hep sağlıklı kalın.💜💖🤟

💜💖🤟

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KORE'DE 3 ÇILGIN TÜRK 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin