yorulan kalpler

345 25 25
                                    

Şarkının bölüm ile alakası yok ama dinlerken melodisi ile uyuşacağını düşündüm. İyi okumalar.💜

Umutsuzluk insanın bedenini yavaşça ele geçiren bir zehir gibidir. Hemen öldürmez, önce derindeki bütün hücrelere acı çektirmek adına işler derine derine. Bazen çıkar bir yol ararsın, bir çıkış yolu. Karanlık sonsuza kadar kalmazdı değil mi? Güneş her zaman doğardı, insanın karanlık ruhuna?

Ya doğmazsa? Ya karanlık insanın benliğini tamamıyla ele geçirirse? Ya insan umutsuzluğuna boyun eğerse?
Burada olalı güneşin batışı ve doğuşu ile birlikte 5 gün olmuştu. Yaşamak adına yemek yemeye çalışıyordu. Dudakları kurumuş, yüzü zayıflamıştı. Halsizlik, umutsuzluğunun bir süsüydü sadece.

Ailesini, abilerini, ona ait olan herşeyi çok özlemişti. Bunu düşünürken gözünden bir damla yaş daha aktı, morarmış yanağına doğru.

" N'olur.. bulun beni. Öleceksem sizin yanınızda öleyim.. burada yalnız başıma değil.. "

Halsiz bir şekilde söylendi. Burukça gülümseyerek doğan güneşe baktı. Güneş doğuyorsa umut vardır değil mi? Umut, yaşadığımız her süre zarfınca vardı değil mi?

Ya yoongi hyung diye geçirdi içinden.. öldü demişti onun için, inanmıyordu.. inanmak istemiyordu. Kalbini dinlemek istedi, kalbi yaşıyor diyordu; Abin seni bırakmaz.

○○○○

Elinde bulunan yemek tepsisi ile birlikte koltukta uzanan taehyung'un yan tarafında olan tekli koltuğa oturdu. O gün namjoon'un araması ile hemen gelmişlerdi yanına. Yemek yemeyi reddediyor, jungkook'un kaybolmasında kendini suçlu tutuyordu.

" Taehyung, yemek yemelisin.. eminim, jungkook seni böyle gör-" konuşmasını bölen şey kucağında yerle bir olan tepsi olmuştu. Uzandığı yerden kalkan taehyung konuşmamak için dudaklarını ısırıyordu. Çünkü genç kızın gözlerinin dolduğunu görmüştü.

"A-arzu b-ben özü-" Genç kız ayağa kalkıp koşarak odadan çıktı. Suçlu hissediyordu. O sadece mutlu olmak istemişti. Tek yaptığı şey birini sevmekti.. ama hayat sevdiğine pişman etmek ister gibi davranıyordu.

İki gündür yaptığı gibi lavobaya atmıştı kendini yediği her şeyi boşaltmak zorunda kalmıştı. Stres dedi kendi haline.. hastanede durdugundan üşütmüştü.

Hastaneden gelen jimin, Hoseok'un onu karşılaması ile duraksamıştı. Jimin soracağı soruyu bildiğinden burukça gülümsemişti. " iyi ama.. Ceylan hala açmadı gözlerini.. emniyet kemeri takılı olsaydı. Araçtan düşmezdi.. "

" Geçecek, ileride güzel günler var hissediyorum. "

Jimin, çok umut etmese de başı ile onayladı onu. Merdivenlerden inen eşini görünce yanına koşup sarıldı. Özlemişti, beş gündür hastane ve şirket arasında mekik dokuyordu. "İyi misin? Rengin beyazlamış görünüyor..?" Eşinin yüzünü avuçlarken konuşmuştu.

Başını olumsuz anlamda sallayan eşine pek inanmasa da üzerine gitmemesi gerektiğini düşünüp susmuştu. " Ceylan nasıl? "

Jimin başını öne eğdi, beş gündür aynı soru ve aynı cevap vardı. Arzu cevabı anlamış olacakki başını salladı.  İçeriye giren üçlü taehyung'un halının üzerindeki yemekleri topladığını görünce hoseok yardım etmek amacıyla yanına koşmuştu. " Bir yerini kesmedin dimi? Ben toplarım kalk sen. "

Taehyung başını olumsuz anlamda sallayıp devam etti yarım kalan işine. Kızamıyordu Arzu ona, haklıydı.. tüm sorumlu bu üç kız olmalıydı. Arzu çalan telefonunda gördüğü isimle kapattı telini. Jimin meraklı bir şekilde ona bakıp kim olduğunu sordu.

KORE'DE 3 ÇILGIN TÜRK 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin