Bölüm 2: Kutlama

3.9K 229 291
                                    

Bir süredir yalnız oturduğum yerde, ağlamaya devam ettim. Sonunda kendimi toplayıp ayağa kalktım ve sivri bir taş veya odun bulabileceğim bir köşeye doğru ilerlemeye koyuldum. Kimsenin beni görmemesini umuyordum.

Ormanlık alanda bir süre dolandıktan sonra sivri uçlu bir taş nihayetinde bulabilmiştim.Yere oturdum ve göz yaşlarımı tekrardan tutamayıp ağlamaya başladım. Yaşamı seviyor muydum, emin değildim. Sırtımı ağaca dayayıp taşı bileğime bastırdım, yavaştan kanım akmaya başlamıştı ki ardımdan gelen bir erkek sesiyle irkildim.

"Hey! Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"Yaklaşma bana!"ona yüzümü dönmeden bir yandan ağlarken, diğer yandan taşı bastırmaya başladım.

"Sakin ol tamam mı? Korkuyorsun, seni anlıyorum ama böyle yapman hiç bir şey değiştirmez,"onu dinlemek istemiyordum ama konuşması ve ses tonu hoşuma gitmişti. Garip bir aksanı vardı ama kulağa güzel geliyordu."Anlıyor musun beni?"önümde diz çöküp bir eliyle bileğimi narince kavrarken, diğer eliyle sertçe taşı kavrayıp uzağa fırlattı.

Burnumu çekip boşta kalan elimle, gözlerimdeki yaşları olabildiğince sildim.

"Teşekkür ederim."bileğimi tutmaya devam edip ayağa kalktı.

"Adını hatırlıyor musun?"

Gözlerimi kapatıp kısa süreliğine düşündüm.

"Hayır, hafızam tamamen boş."

"Bunu hepimiz yaşadık. Yakında adını hatırlarsın. Bizden almadıkları tek şey, bu."birlikte ilerlerken yavaştan yüzüne baktım. Ama incelememe fırsat vermeden bana döndü. "Bu arada ben Newt."

"Kendimi tanıtamayacağım, kusura bakma."

"Sorun değil çaylak. İçimden bir his yakında tanışacağımızı söylüyor."içten bir gülümseme takındı yüzüne, aynı gülümseyiş bende de belirdi.

"Peki nereye gidiyoruz Newt?"

"Revire tabii ki. Önce şu yarana bakmalıyız."

Başımla onaylayıp onun önderlik etmesine izin verdim. Yürürken bize bakan diğer gençlerin bakışları sinirlerimi bozuyordu. Sonunda yapısı bozuk bir binanın en üst katına çıktık.

"Jeff, şuna baksanız iyi olur!"diye seslense de içeriden ses gelmedi."Aman ne güzel."homurdanarak beni yatağa oturtup karşıdaki dolaba doğru ilerleyip raflardan bir şeyler aldı. Geri dönüp önümde tekrardan eğildi. Yarayı iyice temizleyip sargı beziyle iyice sardı.

"Bilekliklerin güzelmiş..."

"Ha?"bakışları kendi bileğine doğru kaydı."Al, biri senin olsun."dedi, sol bileğindeki bilekliği çözüp bana uzattı.

"Teşekkürler."diye fısıldadım, bilekliği sargının üzerine geçirirken.

"Yatsan iyi olur. Akşam senin için eğlence ve bir toplantı olacak."

Yorgun olduğumu o ana kadar fark etmemiştim. Yatağa uzanıp gözlerimi kapattım.

...

Dışarıdan gelen gürültü sesleriyle yatağımdan doğruldum.

"Demek uyandın."odada benim dışımda bulunan, siyahi çocuğa baktım."Bende seni bekliyordum."

"Newt'in bahsettiği toplantı veya eğlence başlamış olmalı."

"Toplantı zaten yapılalı çok oldu. Dışarıda seni bekleyen bir kutlama var."

"Bensiz mi?"

"Toplandılar ama ateşi yakmak için seni bekliyorlar."

"Ateş mi, bu sembolik bir şey mi?"

Labirent: Denek A4Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin