Newt'in yatakta sıçrayarak uyanmasıyla endişeli bir şekilde kalktım.
"Newt, tatlım iyi misin?"
yüzümü avuçlayıp baktı.
"Sen... Sen iyi misin Rachel?"dedi, endişe dolu sesiyle.
"İyiyim,"bunu duymayı bekliyormuşçasına sıkı sıkı sarıldı. Burnunu boynuma gömdüğünü hissedebiliyordum."Kabus mu gördün?"
Ayrıldı ve hafiften sırıttı.
"Hayır, sadece iyi olduğunu kontrol etmek istedim."yalan söylediğini biliyordum ama üstüne gitmek istemiyordum. Sonsuza kadar sessiz kalamazdı sonuçta.
"Benim hep yanında olacağımı unutma sakın."burukça sırıttı ve tekrardan sarıldı. Ondan ayrılmak istemediğim için bende sıkı sıkıya ona tutundum.
"Yatalım mı artık?"diye kulağıma fısıldadığında gülümsedim. Ayrıldığında kolundaki saate baktım, daha uyuyacak dört saatimiz vardı. Bizim için pek yeterli değildi ama şanslıydık ki fazla ağır bir mesleğimiz yoktu.
Başımı onun göğsüne dayayıp yanına kıvrıldım. Kolunun teki bedenimi sararken huzurla gülümsedim.
"Umarım bir kez daha ayrılmak zorunda kalmayız..."diye fısıldadım.
...
Normalde uyandığımızdan biraz daha geç uyanmıştık. Newt hâlâ yanımdaydı ve kolu üstümdeydi. Yavaştan ona doğru dönüp dudaklarına ufak bir öpücük bıraktım. Gülümsediğini hafiften gerilen yanaklarından anlayabiliyordum.
"Günaydın yakışıklı."
"Günaydın Kraliçem."
Ona biraz daha yaklaşıp kokusunu içime çektim.
Erkeksi kokusu son zamanlarda daha çok hoşuma gidiyordu. Dudaklarını anlıma bastırıp küçük bir öpücük bıraktı. O anda sert bir şekilde açılan odanın kapısıyla ikimizde irkildik.
"Lüle kafa Newt! Sabahtan beri seni seni çağırıp duruyorum, ne diye ses çıkarmıyorsun!?"Alby'nin sinirli sesiyle ikimizde hızla yataktan kendimizi attık.
"Ne diye deli gibi bağırıyorsun!? Özel hayata saygın yok mu?"
"Saat,uyanma saatini geçeli çok oldu; nerdesiniz siz!?"
"Dün gece pek iyi uyuyamadık,"dedi sinirle elini saçına atarken. "Anladın mı?"
Alby gözlerini kısarak ikimize doğru baktı.
"Tahmin edebiliyorum, bir daha böyle bir şey olmasın."
Newt gözlerini devirmekle yetindi. Albay'nin odadan çıkmasıyla yavaştan bana döndü.
"Kahvaltı saati çoktan geçti ama Tava bizim için bir şeyler hazırlayabilir."
"Sen git, ben üstümü değiştirip geliyorum."
yanağıma ufak bir buse kondurup geçi çekildi.
"Beni fazla bekletme."
Dolaba doğru ilerleyip içerisinden Newt'in tişörtlerinden birini çıkardım, altıma da rahat edebileceğim bir kot çektim. Yavaştan uzayan saçlarımı bileğimdeki bileklikle topladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Labirent: Denek A4
FanfictionBu bildiğiniz diğer Labirent kurguları gibi değil; bir kız var evet ama kız İsyan'a ait değil, mesleği koşucu değil, bir ağabeyi var ama ondan ayrı değil... Kitap sıradan değil, okuduğunuzda bam başka bir kitap olduğunu düşüneceğiniz bir kitap... L...