MASSEY

73 9 1
                                        

——Evet , elini ilk defa tutmam , bu yeterince iyi bir cevap mıydı ?
Ellerimiz artık bütünleştiğinde gözlerimin içine uzunca bakmıştı , gözlerinde daha önce hiç görmediğim bir siyahlıkla derin derin bakmıştı . Aşkın o simsiyahlığı içinde neredeyse kayboluyordum ...
—— Duygularını hep bu kadar zor mu belli edersin ? Sanırım bana aşık olduğunu senden önce anlamıştım .
—— Hımm , bence her şeyi önceden anladığın konusunda o kadar emin konuşma . Mesela şimdi seni öpeceğimi tahmin ede...

Aslında ben onu öpecektim ama dudaklarımız ben cümlemi bitiremeden buluşmuştu .
❄️❄️❄️
—— Bayan Flynn ,Bayan Flynn hemen uyanmanız gerekiyor ! Bayan Flynn !
Alarmın sinir bozucu yüksek melodisi bütün odayı dolduruyordu , Bayan Jane 'nin sesi kulaklarımda adeta çınlıyordu . Gözlerimi açmaya çalışıyordum , bir yandan da ağzıma bastırdığım elimi geri çekiyordum . Gördüğüm rüyanın tesiriyle elimi ağzıma bastırmıştım . Üstelik her zaman vaktinden önce uyanırken şimdi Bayan Jane 'nin sesiyle zar zor uyanmıştım .
—— Bayan Flynn iyi misiniz ? Uykunuzda sayıklıyordunuz . Ayrıca ellerinizi ağzınıza bastırmıştınız .
—— Teşekkür ederim Bayan Jane , sadece biraz uzun süren bir kabustu .
Kötü rüyalar bazen görülebilirdi ama daha dün yaşanılanların tam tersi olmasını açıklayamıyordum :
❄️❄️❄️
—— Winter , gerçekten bana karşı hiç mi bir şey hissetmiyorsun ?
Senden ikinci bir şans değil sadece o ilk şansı istiyorum Winter
Jonghyun gözlerinin içine dikkatlice bakmıştım ; elini biraz daha sıkmıştım . Ellerimizin neredeyse bütünleştiği anda :
—— Jonghyun ; hakkımda bilmediğin , sana anlatamadığım bir şey var . Annemin adının Sienna olduğunu söylemiştim , bu aslında gerçek adı değil . Sadece gerçek kimliğini gizlemek için kullandığı bir isim bu . Gerçek ismi Nadia . Yani Jonghyun , ben yahudiyim . Annem İsrail'deki siyonist Yahudilerden birinin kızıydı ve bu yüzden İsrail'den kaçtı . Amerika'ya geldiğinde sevdiği adamla evlenebilmek için , babamla ; adını , milliyetini , dinini değiştirdi . Çünkü yahudi olan bir kadın yahudi olmayan bir adamla evlenemez ya da birlikte olamazdı . Annem bu yüzden ailesi tarafından çok fazla nefret ve kınama aldı , bir daha İsrail'e geri dönemedi . Çünkü yahudilerde bildiğin gibi ne sonradan yahudi olunur ne de sonradan Yahudilikten vazgeçilir . Ya yahudi birisiyle beraber olursun ya da annemin yaşadıkları gibi her şeyinden vazgeçersin , ailen tarafından reddedilirsin . Ve diğer yahudiler tarafından hain ilan edilirsin . Ve sen Jonghyun , sen ateistsin ( bunu daha geçenlerde Edmond Kirsch 'den — ünlü ateist fütürist— hayranlıkla bahsederken söylemişti ). Özür dilerim , ama annemin yaşadığı gibi bir hayat ne yaşamak ne de sana yaşatmak isterim . Sana verebilecek bir ilk şansın yok Jonghyun , bizim daha en başından itibaren beraber olma hakkımız hiç olmadı .
——- Ben ne diyebileceğimi bilmiyorum Winter. Ama en başından beraber olma hakkımız olsaydı kabul edecektin yani . En başından beri bana bu kadar sert davranmanın sebebi buydu yani . Sen de eğer istersen bambaşka çözüm yolları bulabiliriz . Ne kadar imkansız gözükürse gözüksün mutlaka yapılabilecek bir şeyler vardır . Sen o güzel ellerini ellerimin üzerine koyduğunda ...
—— Hayır , Jonghyun yalvarırım , böyle konuşmaya devam etme . Daha önce söylemediğim için defalarca kez özür dilerim ama senden tek istediğim beni unutmaya çalış . Hiç olmamış gibi davran , tıpkı benim yaptığım gibi .
Daha sonra ellerime damlayan gözyaşlarına aldırmadan ellerimi Jonghyun 'nın sımsıcak ve güven dolu ellerinden çekmiştim .
—— Böyle olmasını istemezdim Jonghyun. Ama bazı şeylere biz doğmadan karar verilir .
❄️❄️❄️

Hala yatağın içinde titriyordum , ilk şoku atlatmaya çalışıyordum . Jonghyun 'u rüyamda görmeye artık alışmış sayılırdım ama ne bu gece gördüğüm rüyanın etkisinden çıkabilmiştim ne de dün ellerimde biriken gözyaşlarından ...
Jonghyun'dan nasıl hoşlanmaya başladığımı bilmiyordum. Daha düne kadar herkesten , kendim de dahil olmak üzere , saklamayı düşünüyordum . Ama planladığım gibi gitmemişti hiçbir şey . Sadece kendi içimde yaşayıp unutabileceğimi düşünüyordum , nasıl olsa onu sevmiyormuş gibi davranırken bir süre sonra bu gerçeğe dönüşecekti . Ortalıkta aşk falan kalmayacaktı , sadece olması gerektiği gibi bir iş ilişkisi olacaktı .
Jonghyun 'dan hoşlanmaya ne zaman başladığımı bilmiyordum , belki de rüyamdayken haklıydı : Ona aşık olduğumu benden önce anlamıştı .
Ama karşılık verme konusunda rüyamın tam tersi hala geçerliydi . Bizim beraber olmamız bütünüyle her şeye aykırıydı .
Başlarda hristiyan olduğunu sanıyordum ; daha sonrasında ateist olduğunu anlamıştım . Edmond Kirsch'i çok sevdiğini , düşüncelerini benimsediğini ve konuşmasını beklediğini söylediğinde anlamıştım . Ve o bütün dünyanın beklediği konuşma dün gece gerçekleşmişti .
❄️❄️❄️
Evden acele bir şekilde hazırlanıp çıkmıştım . Zihnim yine dopdoluydu ve hastanede Jonghyun'nun gözlerinin içine bakmaya dayanabileceğimi sanmıyordum . O güzel , sevgi dolu , parlak gözlerine daha fazla bakmak istemiyordum . Şimdiye kadar her şeyi kendi içimde yaşamıştım , saklı tutmuştum . Ama şimdi her şey açık edilmiş , ortaya çıkmıştı . Daha fazla üstüne gidip üzülmek ve üzmek istemiyordum . İkimizin de ihtiyacı olan tek şey hisseden kalplerimizi biraz olsun köreltmekti .
Hastanenin otoparkına tam girecekken telefonuma Bay James'den bir mesaj geldi ;
" Winter , bugün Massey konferanslarının ayarlanması için gelecek konuğumuzu sen karşılayacaksın . Umarım unutmamışsındır "
Aa, evet tam da yazdığı gibi olmuş , unutmuştum . Bugün ben ve Jonghyun 'nun üzerinde çalıştığı projenin Dünya'ya duyrulması için gerçekleşecek olan Massey konferanslarının ayarlanması için Massey College'ın müdürü gelecekti ,
Massey Konferansları , Massey College işbirliğiyle Toronto Üniversitesi'nde ve CBC Radyosunda gerçekleştirilmekteydi . Seri , eski Kanada baş valisi Vincent Massey onuruna düzenlenmiş ve kendi alanlarında saygı duyulan otoritelerin güncel konular üzerine gerçekleştirdikleri orijinal araştırmaların sonuçlarını yayınlamalarını sağlamak için 1961'de hayata geçirilmiş ve günümüzde de hala devam etmekteydi . Yani tam da bizim hazırladığımız projenin dünyaya duyurulması uygun programdı . Ve bugün , proje daha bu sene yayınlanacak olmasa da , yayın tarihinin ve içeriğinin ayarlanması için geliyorlardı . Şanstı bu ya ; babam Toronto üniversitesinin eski rektörüydü . Üniversite aracılığıyla ayarlaması kolay olmuştu . Kanada'dan Chicago'ya Massey College'nın müdürü geliyordu ve onu karşılayacak olan bendim . Bunu tekrar hatırlamak içimi tatlı bir heyecanın kaplamasına neden olmuştu . Çünkü başvuruyu yapalı bir aydan fazla olmuştu , haliyle aklımdan çıkıp gitmişti . Duyurulacak projeler ince elenip sık dokunuyordu , bu yüzden onaylanması uzun sürmüştü . Üstelik Kanadalı  olmama(!) ve babamın eskiden Toronto Üniversite'si rektörü olmasına rağmen . Yine de onaylanmasından dolayı çok mutlu olmuştum . En azından yaptığımız çalışmalar laboratuvarın kapısının dışına çıkacaktı . Eminim Jonghyun 'da sevine...
Birden kalbimdeki ateş yeniden parlamıştı . Massey College'ı karşılamaya gitmeyecekti ama yine de içimden bir şeyler kopup gidiyormuş gibi hissetmiştim . Din , iki insanın arasına en fazla bu kadar girebilirdi . Daha fazla hissedebileceğim ya da düşünebileceğim bir şeyler yoktu .
                               ❄️❄️❄️
Hastaneye girdikten sonra ilk işim Bay James'in odasına gitmek olmuştu . Girdiğimde sanki beni bekliyormuş gibi yüzünü çevirip , konuşmaya başladı :
—— Winter , sonunda Massey College projeyi onaylamış . Ama ne yazık ki önümüzdeki sene için. Bugün öğleden sonra  O'Hare havalimanında Massey College'ın müdürünü sen karşılayacaksın . İlk görüşmeyi havalimanındaki  kafelerden birinde yaparsınız , daha sonra benim onayımdan geçecek olan evrakları yarın beraber değerlendiririz . Müdürün , Samuel Koldhol'un , kalacağı otelin konumunu sana göndereceğim . Görüşmeden sonra kalacağı oteli bulmasına yardımcı olursun .
——- Tek başıma mı gideceğim ? Jonghyun gelmeyecek mi ? Proje ikimizin projesiydi .
—— Winter , sen gelmeden önce Jonghyun 'la da senle olduğu gibi görüştüm . Bugün kendini pek iyi hissetmediğini ve öğleden sonra izin almak istediğini söyledi . Bu yüzden tek gidiyorsun .
—- Peki , Bay James .

WİNTER'S WONDERLANDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin