Sedyenin üzerine oturduğumdan beri diken üzerindeydim , gergindim . Karşımda duran , ciddi yüzlü adam bana şimdi o kadar uzak ve yabancı gelmeye başlamıştı ki ...
Sebebini bilmiyordum , sadece öyle hissediyordum .Aslında şimdi Jonghyun'nun yüzünde , o son cümlemden sonra , daha önce hiç rastlamadığım renkler görmeye başlamıştım . Gördüğüm renklerin anlamlarını aklıma getirmemek için adeta kendimi zorladım , kendimi bu seferlik olsun üzmemek için düşünmemeye çalıştım ama...
—— Winter , bak ama şimdi bilmen gereken daha önemli şeyler var ki ; Edmond...——-Jonghyun, ben Edmond 'u ölene kadar hiç tanımamıştım ve şimdi de hakkında bir şeyleri merak etmiyorum . Ben seni merak ed...
——Öyle mi ? Demek ilk defa aklına geldim demek . Ama şimdi de benim anlatmak istediğim başka şeyler var ve bu sefer sözümü kesme !
Edmond 'un sunumunu ben senin sandığın gibi canlı yayından izlemedim . Orada , Bilbao'daki Guggenheim Müzesini'nin konferans salonundaydım , ama sen canlı yayının kaydını bile izlemediğin için benim orada , Edmond vurulduğunda yanında olduğunu daha yeni öğrendin . Evet , Winter ben Edmond 'u uzaktan tanıyan hayranlardan değildim . Edmond 'un arkadaşlarından biriydim , hem de en uzun süren arkaşlıklarından biriydim . Edmond ben , aynı üniversiteden altı yıl arayla mezunduk . Birinci sınıftayken ben üniversiteye konferansa gelmişti , Edmond daha o zamanlardan rahatça konferans verebilecek bilgiye sahipti . Daha sonra konferansta konuştukları , aslında akla mantığa çok uygundu . Özellikle Tanrı'ya yıllarca küs yaşamış ben için mükemmeldiler . Edmond ile arkaşlığımız gittikçe ilerledi , özellikle Edmond benim biraz farklı özelliklere sahip biri olduğumu anladıktan sonra . Edmond projesinden hiçkimseye hiçbir zaman tamamen bahsetmedi , kendi işlerini kendi görmeyi severdi . Sadece tam hakim olmadığı konularda destek aldığı olmuştu . Edmond sunumunda Dünya'nın yaratılışından yok oluşuna kadar ( kendi tahminleriyle ) neler olup bittiğinden bahsedecekti .Bahsedeceği konularda ; hayaller , tercihler , gençler gibi şimdiki zamana hitap eden bir bölüm vardı . Ama Edmond bu kısım için yeterli birikime sahip olmadığını bana bizzat söylemişti ve yardım istemişti . Çevresinde yakın temasta olduğu neredeyse herkesten yardım istemişti zaten . Ne zaman gelecek diye bekliyordum da denilebilir . ( sözünü kesmemeye çalışıyordum ama en sonunda dayanamayıp sormuştum .)
——Jonghyun, peki bütün bunlardan benim nasıl haberim yok ? Neden hiç bahsetmedin ?
—— Edmond 'un isteğiydi . Sunumunda rol alacak kişilerin yakınlarının konferans salonunda olmasını ya da sunumdan önceden haberlerinin olmasını hiçbir zaman istemedi .Diğer herkesle aynı anda öğrenin istedi . Ayrıca sunumda duygusal bir şeylerin yaşanmasını da istemiyordu . Sen zaten izleme zahmetinde bile bulunmadın ama şimdi senden okumanı istediğim bir şey var . Edmond' un sunumunda benim hazırladığım konuşmayı ConspiracyNet'e yayınlamaları için göndermiştim . Belli ki hâlâ okumamışsın , onu okumanı istiyorum .( ardından sanki benim telefonum yokmuş gibi kendi telefonunu uzatmıştı )
—— Şey , Jonghyun Edmond 'un sunumu bir bütün olarak hiç yayınlanmayacak mı ?
—— Bunu kimse yapamaz , çünkü Edmond 'un sunumu kendi yarattığı bir yapay zeka tarafından yok edildi . Güvenlik için . Sadece sunumda yer alanlar , isterlerse kendi bölümlerini yayınlayabilirler .Edmond'un sunumunun sadece ' şimdiki zaman' kısmından bir bölüm var sadece . ( başıyla ısrarla telefona işaret ediyordu ,)NEDEN HER ZAMAN HAYALLERİNİZİN PEŞİNDEN GİTMEMELİSİNİZ ?
Mutluluğa giden yolun hayalinizdeki şeyi yapmak olduğu çok sık söylenir . Peki mutluluğa giden yolun hayallerinizden geçtiğini düşünmek mutsuzluğunuzun kaynağı olabilir mi ?
Baştan söylemekte yarar var ; bu konuşma bazı dinleyicilere sert gelebilir ama zaten gerçeklerin çoğu da böyledir . Hayal kurmak ve gerçeklikten biraz olsun uzaklaşmak ne kadar faydalı olsa da ; hayatta gerçekleştiremediğiniz her hayal bizi dibe çeken bir yüktür .
İşte tam bu nedenle Ryan Holiday ( Edmond'un yakın arkaşlarındandı ) in hikayesini dinlemek ; en azından daha gerçekçi ve hedef odaklı düşünme konusunda yol gösterici olabilir .
' 22 ya da 23 yaşımda ilk kitap yazma teklifimi almıştım . Yazdığım blog yazısını okuyan biri kitaba çevirme konusunda bir teklifte bulundu . Akıl Hocam , arkadaşım ve patronum olan Robert Green'e bu teklifi söyleyip , yazar olma hayalimden bahsedince bana : Hazır değilsin , teklifi reddet dedi . Benim için büyük hayal kırıklığıydı . Gelen bu teklifi karşıma çıkacak tek ve en iyi fırsat olduğunu düşünüyordum . Hayran olduğum insan ise bana bunu yapmamam gerektiğini söylüyordu .
Belki sadece hayallerinin peşinden git sözünü motto edinmiş biri ilk etapta kendini sorgulamadan bu işe girişecekti . Ancak öncelikleriniz ve güçlü yanlarınız hayallerinizin önüne geçdiğinde daha büyük şeyler ortaya çıkabilir .
Ona güvendim ve teklifi reddettim . Hazır olduğumda , 3 yıl sonra başka konuda ilk kitabımı yazdım . Birkaç yıl sonra da kitaplaştırma teklifini reddettiğim kitabı yazdım . O kitap şu an 300 binin üzerinde sattı .20 den fazla dile çevrildi . Eğer Robert'i dinlemeseydim bu kitabı hazır olmadan yazmaya çalışacaktım ve muhtemelen yetersiz olduğumu düşünüp başarıya ulaşamayacaktım .'
Lenard Mckelvey , müzik kariyeri konusunda hayalleri olan ve bir yandan da radyo sunuculuğu yapan bir gençken akıl hocasına müzik kariyerinden söz ettiğinde benzer bir tepki almıştı ' Boş hayaller üzerine bir şey inşa edemezsin . Müzik kariyeri yeteneklerin doğrultusunda sana uygun değil '
Mckelvey 'nin bunları duyduğunda kimsenin hayallerini öldürmesine izin verme sözünü hatırlayacağını düşününebilirsiniz ama o duyması gerekeni objektif bir şekilde duymuştu . Şimdi Amerika'nın en çok dinlenilen radyo sunucusu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WİNTER'S WONDERLAND
Science FictionÖzgür iradenin sınırlarının sorgulandığı Massey, tanrı parçacığının gizeminin çözüldüğü CERN , yanlış bir kararının nelere mal olduğunu gösteren Cenevre , 23 yıl sonra adaletin fısıltılarının yeniden duyulmaya başlandığı Pyongyang . "Hayatımın kontr...