Ablamın telefonda duyduğum sesinden , anlattıklarından sonra havalimanına nasıl geldiğimi , o kafeteryayı nasıl bulduğumu hatırlamıyordum . Sadece gözüm hiçbir şeyi görmeyerek araba sürmüştüm ve havalimanının içinde nereye gittiğimi bilmeden dümdüz , nefes almadan koşmuştum . Üzülmek için ya da durup düşünmek için bile bir saniye durmamıştım . Sadece ablamın ' adamın biri beni taciz etti ama bir kadın duruma müdahale etti , adamı bayılttı . Çabuk gelmen gerek ' demesiyle kapıdan fırlamam bir olmuştu .
Hepsi nasıl üst üste gelebilirdi ? Winter'ın sonunda bana aşık olduğunu öğrendiğim saniyesinden beri hiçbir şey doğru düzgün gitmemişti . Oysaki ben Winter'ın aşkını öğrendikten sonra her şeyin çok güzel gideceğini umuyordum . Ama tam tersi olmuştu . Her şey birden bire acayip ters gitmeye başlamıştı . Ablamın bugün işi için İtalya'ya gitmesi gerekiyordu . Aah , keşke havaalanında tek başına olmasına izin vermeseydim . Keşke yayında olsaydım , zaten izinli günündeydim .
Edmond Kirsch'in başına gelenleri canlı yayında izledikten sonra nutkum tutulmuştu . Bütün Dünya ekranlarının başına kitlenmiş izlerken bir cinayet işlenmişti . Ya da belki de arkasında başka bir şey vardı , şimdilik her şey gizemini koruyordu . Ama polis katili yakalamak için ulaşımı sıkı bir şekilde denetliyordu . Bütün kara , demir, deniz ve hava yolları denetleniyordu . Bütün dünyanın gözü önünde işlenmiş bu cinayetin faili bulunmaya çalışılıyordu .
Ben bütün gün neredeyse bu haberleri düşünürken ablamın telefondaki sesiyle bütün Dünya tekrardan başıma yıkılmış gibiydi .Kendime bulduğum tek teselli tacizciye birilerinin müdahale etmiş olmasıydı , çok nadir olarak ilk defa Amerika'da birileri suç karşısında göz yummamıştı . Eğer gittiğimde hâlâ oradaysa binlerce kez teşekkür edecektim . Ayrıca erkek değil de bir kadının olaya müdahale edip adamı bayıltmış olması neredeyse inanılmazdı . Ablamın iyi olduğuna inanır inanmaz nasıl yaptığını duymak istiyordum .
❄️❄️❄️
İşte , sonunda gelmiştim . Zaten bulması zor olmamıştı . Sanki havaalanındaki insanlar uçak beklemek yerine kafeteryada ne olacağını beklemeye gelmişlerdi . Herkes kafeteryanın arka kısımlarına doluşmuştu . Çevredeki insanları iterekten alel acele kalabalığı yarmıştım . Ablam sırtı dönük bir biçimde masada oturuyordu . Karşısında bir kadın polis memuru ablamla konuşuyordu , mimikleriyle teselli etmeye çalışıyor gibi gözüküyordu . Gözlerim biraz daha sola kaydığında ablama kollarını sarmış ve göğsüne hafif yaslamış bir kadın daha vardı . Ama yüzünü ve saçlarını ablamın göğsüne gömdüğü için hiçbir şekilde yüzünü göremiyordum . Acaba ablama yardım eden kadın o muydu ? Sanki saçları , saçlarının rengi Winter'a benziyordu . Ama sanırım sadece ben öyle olmasını istiyordum . Şu an görebildiğim sadece bir tutam saçtan başka bir şey değildi .
—— Sodam ??
Ablamın ismi alışkanlık olarak ağzımdan öylece çıkıvermişti . Aynı anda bütün yüzler bana çevrilmişti . Ablamın ağlamaktan şişmiş gözleri , polis memurlarının duygusuz surat ifadeleri , neler olduğunu anlamaya çalışan fazla meraklı insanlar ve ...
Ve Winter'ın bembeyaz kesilmiş solgun yüzü ...
İnanamıyordum, şimdi neye inanacağıma şaşırıyordum . Gerçekten ablama yardım eden kişi Winter mıydı ?
Bu dünyada annemden sonra belki de en fazla sevdiğim , sevmiş olduğum ve seveceğim iki kadın birbirlerine - daha birbirlerini hiç tanımadan - sarılmışlardı . Sadece bütün herkesin ortasında , şaşkınlıktan nutku tutulmuş bir şekilde bakıyordum . Daha ne diyeceğimi bilemeden arkadaki polis memurlarından biri konuşmaya başlamıştı ;
—— Şahitlerin ve sizlerin ifadesini dinledikten sonra kanunen Bayan Flynn'ı tutuklamamız gerekiyor . Kanunlarda taciz karşısında sizin yaptığınız gibi bayıltma yöntemiyle müdahalede bulunma etik sayılmıyor , sizin yaptığınız suça suç ile karşılık vermektir . Soruşturmanın devam etmesi için karakolda da ifade vermeniz gerekiyor .Ben artık iyiden iyiye olduğum yere çivilenmiş kalmış bir vaziyetteydim . Suça suç ile karşılık vermekten (!) bahsediyordu. Benim ablam avukattı ve hiç karşılık vermiyordu . Ya gerçekten olayların şokuyla konuşamıyordu ya da gerçekten söyledikleri şeylerde itiraz edilecek bir şey yoktu .Winter sonunda konuşmaya başlamıştı ;
—— Bu yaptığımdan nasıl bir tutuklama kararı çıkarttığınız bilmiyorum ama benim şu an Massey College müdürünü karşılamam gerekiyordu . Benim yerime birisini ayarladıktan sonra her ne yapacaksanız yapsanız ?
—— Hanımefendi, acaba şu önemli müdürün tam olarak nerden buraya geleceğini öğrenebilir miyim ?
—— Hamilton Havalimanı, Toronto 'dan . Bunu neden sordunuz , ne gibi bir önemi var ki ?
—— En son haberleri takip edemediniz sanırım Hanımefendi. Edmond Kirsch 'in katilinin Kanada'ya gittiğinden şüpheleniyor . Bu yüzden Kanada'ya giden ya da Kanada'dan Amerika'ya gelen uçak seferlerinin hepsi durduruldu . İnanmıyorsanız Conspiracy. Net'in haberlerine de bakabilirsiniz .
Polis ardından telefonunu eline alıp Winter'a doğru uzatmıştı . Benim de içgüdüsel olarak ilk yaptığım hareket direk telefonuma yapışmak olmuştu .
SON DAKİKA HABERİ
HER KİMSEN BİZE DAHA FAZLASINI SÖYLE !
Üç saat önce kendinden menkul muhbir monte@iglesia.org sitemize inanılmaz bilgiler aktardı .
Edmond Kirsch 'i öldüren katilin Kanada asıllı olduğunu ve Kanada'ya gittiğini sitemize aktardı. Ardından da gerçek olduğu onaylanmış bazı kimlik bilgilerini aktardı . Erişmek için Tıklayın !
Linke falan tıklayacak zaman yoktu , Winter durumu kabullenmiş ve son derece sakin bir şekilde ellerinin kelepçelenmesine izin veriyordu . Ablam da ayağa kalmış ve yüzünü bana dönmüştü . Ablam daha bir şeyler söyleyemeden ben yanına gidip sarılmıştım . Sarılırken de ;
—— Sen iyi misin gerçekten ? Hepsi benim suçum , seni tek başına bırakmamalıydım . ( Derince aldığım nefesimi yavaşça geri vermiştim )Winter'ı tutuklamaya hakları var mı gerçekten ? Adama tam olarak ne yaptı ki ?
Diye fısıldamıştım .
—— Endişelenme Jonghyun , tutuklanması fazla uzun sürmeyecektir.
❄️❄️❄️Winter'ı ayrı polis arabasına bindirmişlerdi ablamla ben başka bir arabadaydık . Öndeki polis memurları hariç arabada sadece ablamla ben vardık . Ablam kendini biraz daha iyi hissettiğini söyledikten sonra hepsini anlatmıştı olayların . Dün bizim hastanedeki davalılarla - doktor ile bir hastanın davasıydı ve şans eseri ablam almıştı davayı —-görüştükten sonra bugün İtalya'ya gidecekti .
Ama bugün her şey berbat olmuştu . Keşke bugün izin almak yerine Winter'la beraber buraya gelseydim . O zaman büyük bir mutlulukla yaşanacak olan tatlı tesadüfün tadını çıkarırdık . Şimdiyse büyük bir stres içinde karakola doğru gidiyorduk .
—— Abla , karakoldan üç kişi çıkacağımızdan emin misin ?
❄️❄️❄️
Karakola geldiğimizde Winter'ı benim içimin parçalanmasına sebeb olacak kadar sert bir şekilde arabadan çıkartmışlardı . Klasik , o hep haberlerde gördüğümüz Amerikan polisi yine insanlık dışı tavrını gözler önüne sermişti . Suçu olmayan , hatta davranışından dolayı tebrik edilmesi gerekilen kadını çeke çeke sorgu odasına götürüyorlardı .
Ablam da en az benim kadar endişeli bir şekilde olanları izliyordu .Daha sonra Winter'ı alelacele sorgu odasına götürmüşlerdi , arkasından da bir kadın polis memuru girmişti . Bize biraz beklememiz gerektiği , önce Winter'ın sorgusunun yapılacağı söylenmişti . Sorgu odasının duvarları alışılmışın dışında olarak tamamen camdandı . İçeride iki sandalye ve masadan başka bir şey yoktu . Ablamla ben birbirimize hiç sormadan , sanki ağız birliği etmiş gibi , sorgu odasının karşısındaki koltukla oturmuştuk . Yanımızdaki , ne zaman geldiğini görmediğim polis memuru , ablamdan kimlik bilgilerini istiyordu . Ben ise bütün dikkatimi vermiş içerideki sorgu masasında neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordum . Ama sesler tam net duyulmuyordu , bir de üstüne üstlük çok düşük bir ses tonunda , sakin sakin konuşuyorlardı . Sanki her şey iyi gidiyor gibiydi , her ne kadar ne konuştuklarını duyamasam da Winter o kapıdan çıktıktan hemen sonra eve gideceğimize kendimi inandırmaya çalışıyordum . Ve bugünü sanki hiç yaşanmamış saymaya çalışıyordum , sanki bir filmin ortaların bir yerine düşmüş gibiydim . Ve filmin mutlu sonla bitmesi çok yakınmış gibi hissediyordum ...
❄️❄️❄️
Birden bire o sakin sakin konuşan polis memurunu birisi aramıştı ve çok kısa bir telefon konuşması yapmışlardı . Ardından ayağa kalkıp , Winter'ın yüzüne aynen şöyle bağırmıştı ;
—— Bayılttığınız adamın Epilepsi hastası olduğundan haberiniz var mıydı acaba ?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
WİNTER'S WONDERLAND
Science FictionÖzgür iradenin sınırlarının sorgulandığı Massey, tanrı parçacığının gizeminin çözüldüğü CERN , yanlış bir kararının nelere mal olduğunu gösteren Cenevre , 23 yıl sonra adaletin fısıltılarının yeniden duyulmaya başlandığı Pyongyang . "Hayatımın kontr...