yirmi yedi:

1.4K 144 32
                                    

arkadaşlar oy verin yorum yapın YORUM

Danstan çıktıktan sonra eve gelmiş, uzun bir duş almıştım. Terli terli oturmaktan nefret ederdim.

Telefonumu saatlerdir elime almadığımı fark ettiğimde çantamın içinden alarak bildirimlere bakmaya başlamıştım.

Bir sürü arama vardı.

Sehun'dan, Lisa'dan, hatta Baekhyun'dan, Chanyeol'dan, Lay'den... Herkes o kadar çok aramıştı ki.

Sehun'u geri arayarak kalbimde oluşmaya başlayan sıkışmayla yutkundum.

"Jennie, saatlerdir neredesin sen?" Sesi azarlar gibi çıkmıştı ancak çatlaktı. Sanki ağlamış gibi. Ancak Sehun'un ağlamış olması pek mümkün olmadığından hasta olmuş olabileceğimi düşünerek kaşlarımı çattım.

"Danstaydım. Eve geldim, daha yeni duş aldım."

"Jennie, bence..." Duraksadı. "Sikeyim. Acilen giyin ve gel."

"Neredesin ki? Bir de Chanyeollar aramış, bie bilgin var mı?"

"Evet. Sen atacağım adrese gel."

"Sehun-"

"Jennie, çabuk."

Odama çıkarak üzerimdeki kıyafetleri değiştirmeye başladığım sırada gelen bildirimle Sehun'un konum attığını anlamıştım. Attığı konuma bakmak için telefonu elime aldığımda konumun bir hastane olduğunu görmek pek mutlu edici değildi.

Aceleyle evden çıktıktan sonra rastgele bir taksi çevirmiş, adresi söylemiştim. Zaman ilerliyordu ancak taksi ilerlemiyor gibiydi.

Bir şey olmuştu.

Birisine bir şey olmuştu. O kadar çok aramanın başka bir açıklaması olamazdı.

Jongin.

Chanyeol ve Baekhyun bile beni aradıysa, ona bir şey olmuş olması gerekiyordu.

Ağlamaya başladığım sırada taksi durmuştu. Geldiğimizi anlayarak adama parayı vermiş ve para üstünü bile almadan koşmaya başlamıştım.

Ona bir şey olmuştu.

Sehun'u arayarak hastameye girdiğim sırada karşımda Lisa'yı ve Baekhyun'u görmüştüm. "Yah! Baekhyun!"

Baekhyun bana döndüğünde yutkundum. "Ona bir şey mi oldu?"

"Ameliyathanede," diyerek boğazını temizledi. "Birkaç saat oluyor. Aramaları açmadığın için hiçbir şeyden haberin yok tabi senin."

Ağlayışım şiddetlendiğinde Lisa yanıma gelerek kollarını bana dolamıştı. "İyi olacaktır. O sülük sana yapışacaktı daha affet diye."

Aramızda Jongin'e en uzak kişi Lisa'ydı. Bu yüzden bu kadar dik durabiliyor olsa gerekti.

"Neyi varmış?" diyerek Lisa'dan ayrıldım. "Ne olmuş?"

Lisa dudağını ısırdı. "Motor... Off, Tanrım." Birkaç saniye bekledi. Ardından hızla konuştu. "Motorla hız yapınca dengesini kaybemiş, bir arabanın altına kalmış."

Hıçkırmaya başladığım sırada gördüğüm Sehun, bana doğru gelerek kollarını bedenime sarmıştı. "Sehun, Jongin-"

"Şhh," diyerek çenesini kafamın üzerine yasladı. "Bir şey olmayacak. O inatçıyı bilmiyor musun? Sana kendisini affettirmeden gitmez hiçbir yere."

"Ama arabanın altında kalmış, öyle diyorlar. Çok kötüdür durumu."

"Değil," diye fısıldadı. "Değilmiş. Doktorlar öye söylediler."

"Yalan söyleme," diyerek burnumu çektim. "Salak mıyım ben? Arabanın altında kalmış diyorlar. Kötü olmasa senin gözlerin böyle kıpkırmızı mı olurdu?"

Hiçbir şey söylemedi. Aslında söyleyememişti çünkü içerde yatan kişi Jongin'di.

Oh Sehun'un en yakın arkadaşı.

kısa kısa atıyorum ama atıyorum bence iyi bir şey:d

when u touch me [jenniexkai]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin