-Lütfen Esin gidelimm.
-Ya sen git ben gitmeyeceğim Aslı.
dedim tekrar yorganımı başıma çekerek.
-Ama Kuzey'de gelecek.
Kuzey...En son benden Sürtük annem ile barışmamı istemişti.Bende ona birşey demeden oradan uzaklaştım. Ne yaşadıklarımı bilmeden benden annem ile barışmamı istemesi çok aptalcaydı. Annemle barışmak söz konusu bile olamaz.Zaten annem ile küs olduğumu nerden biliyor, bilmiyorum. Onu gördüğüm ilk anda bunu soracağım.
Odaya ablam girdiğinde dönüp ona baktım.
-Ya Ceyda abla Esin partiye gelmiyor.
dedi Aslı yakınarak.Dün akşam Ceren beni aradı ve iki gün sonraki Doğum Günü Partisine gelmemi istemişti. Ben ona her ne kadar "Hayır" dediysem, o "Ben bekleyeceğim." dedi. Düşünsenize ben ve parti. Onu geçtim ben hayatta kısa etek yada elbise giymem. Giyemem.
-Esin o partiye gideceksin.
-Hayır gitmeyeceğim.
Ablam ellerini beline koyup, bağırdı:
-Gideceksin. Hatta şimdi alışverişe gideceğiz.
Ne?!! Alışverişten nefret ederim. Hemen yataktan fırladım.
-Tamam partiye gideceğim ama alışverişe gitmem.
Ablam ve Aslı bana şeytani gülüşlerini atıp:
-Hazırlan gidiyoruz.
diyip odadan çıktılar. Pislikler.Söylenerek sıcak ve yumuşak yatağımdan kalktım. Dolabımdan kapşonumu üstüme geçirdim. Telefonumu cebime koyup aşağı indim.
-Bizi alışveriş merkezine Tuna bırakacak.
Bir bu eksikti.Birşey söylemeden kapşonumun şapkasını takıp dışarı çıktım. Ablam ve Aslı'da peşimden geliyordu.
-Tuna o tarafta.
dedi Aslı parmağıyla işaret ederek. Tuna hızla yanımıza geldi. Gözlerini ablamdan alamıyordu.Aslı lafa daldı:
-Sanada merhaba Tuna.
Aslı'nın dediğine hafiften sırıttım.
-Şeyy pardon hadi gidelim.
dedi Tuna telaşla. Ablamı sevdiğini çok belli ediyor. Birlikte arabaya bindiğimizde Tuna kapımı açtı. Bende odunluğumu yapıp birşey demeden arabaya bindim. Tuna bana gülüp:
-Birgün sana Teşekkür etmeyi öğreteceğim.
-Hiç sanmıyorum.
Tuna yerine oturup, arabayı çalıştırdı.
Yolculuk boyunca kimse konuşmadı. Aslı benle konuşmaya çalıştı ama lafı ağzına tıktığım için bir daha konuşmadı. Onu hemen affedemem.Belki zamanla...
Kısa süre içinde alışveriş merkezine geldik. Ablam, Tuna'ya döndü;
-Teşekkür ederiz.
-Önemli değil.
dedi Tuna gülümseyerek.Arabadan indiğimizde Tuna bizi bırakıp gitti. Bizde mağazalara bakmaya başladık. Aslı kolumdan çekiştirip beni mağazaya soktu.
-Bu mağazada harika şeyler var.
diye çığlık attı. Herkes ona deli gibi bakıyordu. Aslı onları umursamadan ablamla birlikte elbiselere bakmaya başladı. Ben mi? Ben her zaman ki gibi oturmuş onlara bakıyordum.
-Bütün gün orada oturacak mısın Esin?
dedi ablam sinirle bakarak.Bu aralar ergenler gibi atarlıydı bana karşı zaten. Daha fazla onunla uğraşmak istemiyorum.
-Off tamam.
diyip ayağa kalktım. Aslı'nın denediği elbiseye baktığımda fazla kısaydı.Ben asla öyle şeyler giymem. Utanmaktan değil, beni rahatsız ediyor.
Raflardan upuzun bir siyah elbise alıp, aynada üzerime tuttum. Fazla siyahtı ve siyah saçlarımla harika gözüküyordu.
-Cenazeye gitmiyoruz Esin.
Aslı'ya döndüm.Bu aralar burnunu herşeye sokuyor. Kendini ne zannediyorsa.
-Sen kendi işine bak.
Tekrar aynaya baktığımda arkamdan ablamın elleri elbise dolu bana doğru geldiğini gördüm. Hayır! Onlar benim için değil. Değil mi?
Ablam ellerindeki elbiseleri kucağıma bıraktı.
-Hepsini deneyeceksin.
-Hayır.
diye cırladım. Ablam kulağıma yaklaşıp fısıldadı:
-Günlüğümü okumanın cezası.
Günlüğünü okuduğumu nerden anladı ki şimdi? Ama artık yeter bana böyle yaparak beni bastıramaz. Ellerimdeki elbiseleri yere attım. Ve üstüne basarak alışveriş merkezinden çıktım.
İnsanlar neden beni ben olduğum için sevmez ki? Neden değişmek zorundayım sanki?! Dışarıda boş bulduğum bir banka oturup, parmaklarımla oynamaya başladım. Sinirli olduğum zaman hep bunu yaparım.
-Esin.
Arkamı döndüğümde Tuna yanıma geliyordu.
-Senin gittiğini sanıyordum.
Elindeki telefonumu göstererek, bana uzattı.Olamaz! Bu aralar çok unutkanım.
-Kendine birşey almamışsın.
dedi ellerime bakarak. Olumsuz anlamda kafamı salladım.
-Birlikte alalım mı?
Belki iyi olabilir. Yani ablamdan daha iyidir.
-Tamam bakalım.
-Ciddi misin?
dedi şaşkın bakışlarla.
-Kararımdan vazgeçmek üzereyim.
-Tamam tamam. Hadi gidelim.
Birlikte alışveriş merkezine girip Tuna'ya kravat bakmaya başladık. İlk ona, daha sonra bana elbise bakacaktık.
-Gerçekten kravat mı takacaksın.
dedim sırıtarak. Çünkü şu an çok komik gözüküyor.
-Parti için değil. Yarın babamın iş toplantısı için takacağım.
dedi aynada kravatı bağlamaya çalışarak. Gerçekten bu çocuk şapşal. Bir kravatı bağlayamadı. Tuna'yı kolundan tutup kendime çevirdim. Kravatını yapmaya başladım. Şu an birbirimize gerçekten çok yakındık. Nefesini anlımda hissedebiliyorum. Bu çok heycan verici. Ama Kuzey'in yanında daha çok heycanlanıyorum.
Kravatı bağlayıp, Tuna'ya baktığımda şaşkındı.Hemen ondan uzaklaştım ve arkamı döndüm.
Ve bize bakan sinirli ablamla karşılaştım. Ondan daha beteri ablamın arkasında yumruklarını sıkmış bir Kuzey'i beklemiyordum. Hemde hiç.
Bu bölümü "atarliuykucu" ithaf ediyorum. Onu çook seviyorum.
![](https://img.wattpad.com/cover/19761828-288-k97697.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asi Kız
Teen FictionHayatı boyunca ailesinin şiddetine mağruz kalmış bir kız. Hayat onu bu hale koydu ASİ haline.