Kuzey'i seçmediğim için pişmanım ama Tuna'yı seçtiğim için de pişman değilim.
Kuzey beni sürtük olarak gördü ve beni hayatından sildi.Bu onun için kolay birşeydi. Ama onun benden uzak durmasını isteyende bendim ama şimdi de istemiyorum. Onu seviyorum çünkü....
Kafamı dağıtıp, tekrar yürümeye devam ettim.
Bugün salak aklıma uyup, okula yürüyerek gitmeye karar verdim.Ama daha yolun yarısına gelememişken yoruldum.
Saate baktığımda da okula geç kalmıştım bile. Okuldan nefret ediyorum. Hayatımı yaşamak varken, okula gidiyorum. Bu çok saçma ve gereksiz. Zaten gitsemde birşey değişmiyor. Yine aynı tembel Esin'im.
Kendi kendime düşünürken yanıma son derece lüks bir araç yaklaştı. Ama bu Emir'in yada Tuna'nın arabası değildi. Arabanın kapıların açılmasıyla içinde 2 tane iri yarı ve takım elbiseli adam indi.
Hızlıca İkiside yanıma geldi.
-Esin sen misin?
Oha bu adamlar kim ve beni nerden tanıyorlar?
-Evet benim. Neden sordunuz?
-Seni patron çağırıyor?
-Patron?
dedim şaşkın bir biçimde.
-Erol Bey.
Erol Bey mi?! Erol Bey, Kuzey ve Barış abinin babasıydı. Ayrıca eskiden çalıştığım barın sahibi.
İyide neden beni çağırıyor? Ona ters birşeyde yapmadım.
Etrafıma baktım her yer insan doluydu. Şu an, şu iki adamdan kaçabilirdim ama beni kesin yarı yolda yakalarlar. Bunu göze alamam.Ve patronun benimle neden görûşmek istediğini de merak ediyorum.
-Tamam gidelim.
dedim iri adamlara bakarak.Bir tanesi kapımı açarak, arabaya binmeme yardımcı oldu.Bende sorun çıkarmadan bindim beni neyin beklediğini bilmeden...
*****
Bara geldiğimizde yine o iğrenç kokularla ve hatıralar gözümde canlandı. Kafamı sallayarak anılardan kurtulup, gerçek hayata döndüm. İçeri girdiğimizde adamlardan biri önümde, diğeri ise arkamda duruyordu. Sanki her an kaçıcakmışım gibi tetiktelerdi.
Tekrar uzun ve ince koridora girdiğimizde içime anlamsız bir korku kapladı.Sanki bir yerden birşey çıkacakmış gibi. Titrek adımlarla patronun odasının önüne geldik. İçeri girmek istemiyordum ama bu adamlardan da kaçış yoktu ki.
Bende yavaşça elimi kaldırıp, kapıyı tıkladım.
-Gel.
Yavaşça kapıyı açıp içeri girdim. Şu an eski patronumla konuştuğum için mi heyecanlıyım yada Kuzey'in babası olduğuna mı? Bence son olan.
-Geç, otur Esin.
Patronun dediğini yapıp, yanımdaki sandalyeye oturdum.
-Beni neden çağırdın?
-Seninle konuşmam gereken önemli bir konu var Esin.
-Nedir?
-Bak Esin; oğullarım benim için en değerli varlıklar. Eğer onlar üzülürse, üzen kişiyi bulup ilk ben cezasını veririm.
dedi imalı bir sesle.
-Benim bununla alakam ne?
-Barış duyduğuma göre senin ablan Ceyda ile çıkıyormuş. Ve ben Barış'ı ilk defa bu kadar mutlu görüyorum. Ceyda araştırdığıma göre çalışkan ve sorumlu bir kız.
-Hala ben bu konunun neresindeyim anlayamadım.
-Barış mutlu iken Kuzey değil Esin.
diye bağırdı birden. Ne değişik, psikopat adam bu ya.!
-Ondan uzak dur Esin!Aranızda olanları biliyorum. Kuzey'in senin gibi biriyle çıkmasını istemiyorum. Onu üzmekten başka bir işe yaramıyorsun.
-Buraya beni aşalamak için mi getirdiniz!
-Hayır. Kuzey'den uzak dur. Onu mutlu etmiyorsun. Biraz ablana benze Esin!!
-Ben ne istersem onu yaparım ve bu seni HİÇ ilgilendirmez!
Daha fazla bu adamın konuşmasına dayanamadım ve yerimden kalktım. Kapıyı çarpıp bardan koşarak çıktım. Boğazımda bir düğüm, ağrı oluştu. "Hayır ağlamam lağzım." Dedim kendi kendime. Yutkundum am
Sadece koştum ve kendimi düşündüm. Ben hangi ara bu kadar ağlayan biri olmuştum? Ablamdan nefret ediyorum. O hep benden üstün oldu. Babamın altında dövülen hep ben olmuştum, o değil. Bana annem yüzünden tokat atan birini nasıl affetmiştim? Ben hangi ara bunları unutmuş uysal bir kız olmuştum. Hayatımda kendimi hiç bu kadar aptal gibi hissetmemiştim.
Ama hayır ben bu değilim.Göz yaşlarımı silip kendime geldim.
Artık eskisi gibi kimseyi düşünmeyecektim, sevmeyecektim, umursamayacaktım.
Ben yine ASİ KIZ olarak kalacaktım.
Arkadaşlar kısa oldu ama bu bölmü paylaşmam gerekiyordu. Diğer bölüm daha uzun olcak. ♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asi Kız
Teen FictionHayatı boyunca ailesinin şiddetine mağruz kalmış bir kız. Hayat onu bu hale koydu ASİ haline.