Merhaba. Özledim sizi. Bu bölüm için zorlandım yazarken bu büyük bir gerçek. Ama gerekliydi. Belki de böylesi daha iyi oldu. Bilmiyorum.
Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar. Hoşçakalın!
Kerem’den
Onsuz tam 9 gün, 17 saat, 4 dakika geçti. Şuan nerede ve ne yapıyor hiçbir fikrim yok.
Yaptığım şeyin ki daha adını bile söyleyemiyorum. Ne kadar büyük bir aptallık olduğunu geç fark etmem beni sanki hapishanede hissettiriyordu.
Evinden dışarı çıkmaya yüzü tutmayan bir mahkum. Dışarısı soğuk. İnsanın tüylerini diken diken ediyor. En önemlisi de o. Üşüyor mu? Şimdi nerede? Özlemek bu mu?
İnsanın canını yakan. Ve hiç görmeyen birine gök kuşağını anlatmak kadar imkansız.
Neydi benim hayat kuralım? ‘’Zoru sevmek güç ister, imkansızı sevmek ise cesaret.’’ –Çalan olursa ıslak odunla döverim. -,- Alacaksanız alıntı yazın pliss-
Şimdi ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Belki eski Kerem Sayer geri dönmeli. Evet. Kesinlikle böyle olacak. Bunun için büyük bir organizasyon ve Renda’nın yardımı. Tek gerekli olan şeyler bunlar.
Telefondan bücür diye kayıtlı numarayı tuşladım.
-Abiiiiiiiiğ!!
-Sakin ol be kızım. Kulağımın içine sıçtın.
-Nasıl sakin olabilirim?! Zeynep’ten nasıl ayrılırsın sen ya?!
-Onun iyiliği içindi.
-Saçmalıyorsun. Sahile inelim mi? Bora’da gelir. Ve bir plan. Bilirsin Sayer’ler böyledir.
-Yavaş konuş Renda. Her zaman ki yere gelin bekliyorum.
Ama bilmiyordu ki. Bu planı onu kazanmak için değil de eski Kerem Sayer’in geri döneceğinin olduğunu.
Salaş kıyafetler neden giyilirdi ki? Depresyonda olduğunda mı? Yoksa cool çocuğa geri döndüğünde mi?
Ya da siyah. Zeynep’imin rengi. Kıvırcığımın.
Sahile gitmek için beyaz Porsche’ye atlamak yerine yürümeyi tercih ettim. Temiz hava güzel oluyor. Anlaştığımız kafeye geldiğimde, Renda ve Bora oturmuş beni bekliyordu. Hayret ben erken gelirim diye düşünmüştüm. Yürürken fazla oyalandım sanırım. Tek başına olunca olmuyor.
Kafede çalan müziği Zeynep’le dinlerdik. Gripin. Grip olduğum zaman dinletmişti bana. O zamanlar çok saçmalardık. Her zaman ki gibi.
Dalgalandım da duruldum.
Koştum ardından yoruldum.
Binlerce güzel sevdim de
En son sana vuruldum.
Her şey onu hatırlatıyordu. Müzikler, mekanlar, kırmızı ruju, kitaplar, kıvırcık saçlar. Her şey.
-Neden yaptın bunu? Amacın ne senin it herif!
-Waow pısırık Bora demek ki artık bir erkek olmaya karar vermiş. Sevdim.
-Abi! Ne diyorsun sen böyle. Kendine gel!
-Kendimdeyim ben güzellik. Eski Kerem Sayer olarak kendimdeyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikkat Öküz Var!
UmorismoKural belli. ''Her erkek öküzdür. Kimisi daha az, kimisi daha fazla.'' İkisi de bu kuralı kabullenerek aşık oluyor. Gülerek, ağlayarak yollarına devam ediyor. Ve sevmekten asla vazgeçmiyorlar.