Önceki bölüm çok kısa olduğu için yeni bir bölüm geldi. Umarım beğenirsiniz. Yorum yapıp eleştiren olursa da çok sevinirim. Keyifli okumalar..
"Kızım arkadaşın sana ödevini vermeye gelmiş."
Kaşlarımı kaldırıp Aras'a doğru yürüdüm. Yemek masamızın önünde ayakta durmuştu. Annem ve babam oturmuş bizi izliyorlardı.
"Anne baba, bu Aras."
"Biz zaten tanıştık yavrum."
Annemin kibarlığına mı şaşırayım,babamın gülmesine mi bilemedim.
"Yemekten sonra konuşursunuz. Şimdi herkes masaya."
Gülen yüzünün aksine sesi sert olan babama gözlerimi devirmemek için zor tuttum kendimi.
İlk defa eve erkek arkadaşım gelmemişti. Yani bir tek Berke geliyordu. O da ailelerimiz yakın olduğu için. Babam veya annemden aykırı bir hareket bekledim ama yapmadılar.. Garip!
Babam her zaman olduğu gibi masanın baş köşesindeki yerini almıştı. Annem de benim karşımda oturuyordu. Aras ise yanımda! Bu ne samimiyet yavrum?
Hayır şikayetçi olduğumdan değil, babam annem falan yanımdayken.. Olmaz yani.
"Babam ne iş yapıyor demiştin oğlum?"
Anne bi dur ya! Çocuk daha yeni geldi ne ara babasının işini öğrenecek kadar ilerlettiniz?
Aras tam cevap verecekken genzime kaçan şehriyeyle hayvan gibi öksürmeye başladım. Adeta bir su orangutanı, bir deniz canavarı misali ağzımdan çorbayı püskürtünce utançla gölzerimi kapadım.
Aras'ın sırtıma dokunan eliyle, onun da olaya şahir olduğunu hatırladım ve iki kat daha yerin dibine girdim.
Olacak iş mi be!
"İyi misin kızım?"
"Ay gitti iki yüz liralık masa örtüsü!"
"Kız boğuluyor sana hala örtü derdindesin!"
"Ay ama ne yapayım iki tane kalmıştı bu modelden!"
"Azra'm gözlerini aç bakayım."
Kocaman avuçları yüzümde hissedince gözlerimi açıp babama baktım. Eline bir peçete alıp ağzımı sildi.
"İyi misin?"
Başımda dikilen Aras'ın sesi endişeli miydi? Cidden mi? Oha!
"İ..iyiyim. Elimi yüzümü yıkasam iyi olacak."
Annem masa örtüsünün derdindeyken babam tekrar kendi yerine geçti. Ben de ayaklanıp merdivenleri çıkmaya başladım.
Banyoya girince aynaya bakıp bir güzel küfrettim. Çocuğun karşısında kussaydım bir de!
"Çok iğrençsin geri zekalı!"
Bağırıp yüzümü yıkadıktan sonra doğruldum. O sırada aynadaki Aras'ın yansımasıyla ufak bir çığlık attım.
"Ödüm koptu mal!"
"Şşş tamam. On dakikadır ne yaptığını merak ettim de."
"Belki işiyordum?"
"Gözümün önünde onu da yaparsın sen."
"Ben mi dedim bize gel de boğulmama şahit ol diye?"
"Keyfimden gelmedim herhalde."
"Bence keyfinden geldin."
Ellerini saçlarından geçirince iç çektim. Bu kadar şapşal, tatlı, şebek olma be yavrum!