Lucifer'ın Seçtiği- Son yaklaşıyor..

507 27 1
                                    

-Öyle bir acı çekeceksin ki Tanrı'dan yardım dileyeceksin. dedim yanına yaklaşarak. Kolundan tuttuğum gibi mermerin üstüne attım ve onu oraya sabitledim. Kurtulmaya çalıştı ama izin vermiyordum.

- Alice, yanlış yapıyorsun!

- Öyle mi diyorsun? Bence gayet de doğru. dedim cebimden bıçağımı çıkararak. Halen kurtulmaya çalışıyordu. 

- Boşuna uğraşma Lilith, kurtulamazsın. Seninle biraz eğlenicez. dedim gülümseyerek. Bıçağı karnının oraya getirdim ve bastırarak derin bir yarık açtım. İlk başta çok fazla bir tepki vermedi. Ama elimi karnına açtığım yarığın içine geçirince çığlık atmaya başladı.

-Hahahaa, A-Alice zaten bunlar d-denenmişti! dedi

- Unuttun mu? Yeni başlıyoruz Lilith. dedim yüzümdeki gülümsemeyi söndürmeden. Tüm bağırsaklarını parçalıycak şekilde sıkıyordum. Kollarına, bacaklarına ve ağzına derin yarıklar açtım. Üstlerine ise kutsal su döktüğümde daha acı bir çığlık attı.

- K-kutsal su ha? Hiç fe-fena değil. dedi acı bir gülümsemeyle.

- Bir şey daha var. dedim sırıtarak ve tüm vücuduna, yaraların olduğu yere yavaşça tuz dökmeye başladım. Acı çığlıklar atıyordu.

- A, daha yeni başlıyorduk hani? dedim alayla. Onu orda bıraktım ve koca haç işaretinin yanına giderek onu aldım. Daha sonra Lilith'i haç işaretine uygun şekilde (İki kolu açık) üstüne yatırdım. Tabi benden kaçmaya çalışmıştı ama işe yaramadı. Ağzının içine kutsal suyu boşalttığımda kan kusuyordu. Daha fazla devam edebilirdim ama onu orda öylece.bırakıp gittim. Arkamadan çığlık attığını duyuyordum.

----------- 5 hafta sonra----------------

Mühürlerin 52'si kırılmıştı. Dünya'nın sonun gelmesine çok az kaldı. Lucifer kafesinden sonunda kurtulacaktı. Richard yanımda belirdi. Bu harika, bir melek benim kaltağım hahaha! Herneyse.

- Ne oldu? Meleklerin kaçı bizim tarafımızda? dedim.

- Bir çoğu. dedi. Sırıttım. Meleklerin bizim tarafımızda olacağı hiç aklıma gelmemişti. Bu bizi daha da güçlendirmişti.

-------Ashely'lerin olduğu ev (yazar anlatımı-----

Ashley, Anna, Jensen ve Martin çaresizce oturuyorlardı. 66 mühürden 52'si kırılmıştı ve Lucifer'ın kafesinden çıkmasına az kalmıştı. Sonun geldiğini biliyorlardı. Lucifer'ı nasıl durduracakları hakkında hiçbir fikirleri yoktu. Lucifer'ı durdursalar bile Alice vardı. Onu nasıl durduracaklardı? Alice'i Lucifer ya da Tanrı'dan başka kimse öldüremezdi. Onu durduracak hiçbirşey yoktu.

- Mühürlerin tamamı önümüzdeki cumartesi gecesi kırılmış olacak ve Lucifer kafesinden kurtulacak. dedi Jensen. Herkes birbiriyle bakıştı.

- Ben kiliseye gidiyorum. dedi ayağa kalkarak Anna.

- Evet, son gelmişken dua etmek mantıklı. dedi yarım ağız gülümseyerek Martin.

Anna çoktan evden çıkmış, kiliseye gidiyordu. Bir yandan da kendini ağlamamak için zor tutuyordu. 9 yıllık arkadaşı Alice, bir anda canavara dönüşmüştü. Nerden bilebilirdi ki bir şeytan olacağını? Hiçbirşeyden habersizdi zavallı. Ama Alice şuan durdurulamayacak bir güçteydi. Bunları düşünürek çoktan kiliseye ulaşmıştı. Pederi onu gördüğünde yanına ilerledi. Kilisede sadece Anna vardı.

- Sanırım bu peder sana yardımcı olamıyacak. dedi pederin gözlerine siyah perde inerken. Anna vucudundaki kanın çekildiğini hissetti resmen. Peder ele geçirilmişti. Bir anda kilisenin kapısı açıldı.

- A-Alice. dedi titrek sesiyle Anna.

- Alice değil, Annalisia.

Lucifer'ın SeçtiğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin