Lucifer'ın Seçtiği

Lucifer'ın Seçtiği- FİNAL

Eğer bu bir efsane olsaydı şöyle bahsedilirdi; Lucifer tüm dünyanın sonunu getirecek bir şeytan yaratmıştı. Dünyaya üç kez kan yağdıracak olan bir şeytan. Ella genç bir bayan.. Bu oyuna kurban gitmişti. Joffrey adında bir şeytana aşık olmuştu Bir insan bir şeytana nasıl bu kadar aşık olabilirdi? Ama o olmuştu ve bulunduğu oyunun içinden habersizdi. Joffrey, Alice'in doğması için Ella'yı kendine aşık etmişti. Ella onu herşeyden çok seviyordu, Joffrey'nin şeytan olduğunu öğrendiğinde bile ona deliler gibi aşıktı. Ve beklenen kişi dünyaya gelmişti. Alice.. Doğduğunda gökyüzünden kan yağıyordu. O, Beklenen Kişi'ydi, O, Seçilen'di, O, Mühürlenendi, O, Saf Kötülüktü, O, Dünyaya Kan Yağdırandı, O, LUCİFER'IN SEÇTİĞİ'YDİ. O, Lucifer'ın kendisinden bile daha güçlü olabilecek bir şeytandı. Eğer bu bir efsane olsaydı, Alice'i anlatmak, kelimelere sığmazdı.

Michael ve Lucifer.. kavga olacaktı. Ve bugün ayriyetten dünya yok olacaktı. Sabah gökyüzü kan kırmızısı gibiydi.  İnsanlar telaş içindeydi ve korkuyorlardı. Bugün onlar için son gündü ve biz kazanıyorduk. Cehennem bomboştu, ya da hayır. Değildi. Benim yarattığım şeytanlar ordaydı. Ve bir sonraki dünya için hazırlanıyorlardı. Kavga terk edilmiş, kimsenin olmadığı sessiz bir orman gibi bir yerde olacaktı. Oraya doğru ilerliyordum. Uzaktan ikisi de rahat bir şekilde gözüküyordu. Lucifer ile Michael, karşı karşıya durmuşlardı. Yanlarına yaklaştım. İkiside kafalarını bana çevirdi.

- Burda ne işin var? dedi kızgın bir ifadeyle Michael.

- Baba'mın olduğu bir kavgaya şahit olmak istedim. Ve aslına bakarsan her ne kadar onu öldürsen de benim burda olduğumu bilmeni istiyorum Michael. Lucifer'ın savunmasız bir şekilde kaybeden olarak öleceğini mi zannediyorsun? dedim. Yüzünde her an saldıracakmış gibi bir ifade vardı.

- Bu bizim kavgamız Alice. dedi Lucifer bir şey ima ederek. Hafif bir şekilde tebessüm edip geri çekildim. Lucifer biraz daha bana baktıktan sonra Michael'a geri döndü.

- Kardeşim? Dedi Lucifer.

- Seni asla incitmek istemedim, Lucifer. Sen de benim kardeşimsin. Bunu yapmak benim için zor olacak. dedi Michael.

- Senden yardım istemiştim. Benimle gelmeni, bana katılmanı istedim Michael. Ama.. Ama sen onları seçtin. dedi Lucifer.

- Seni öldürmek istemiyorum Lucifer. Ama bu bir emir, buna mecburum. dedi Michael.

- Savaşacağız kardeşim. Belli mi? Belki de ben galip gelirim? dedi Lucifer.

- Üzgünüm ama bunun olmasına izin vermeyeceğim. Zaten yeterince kötü bir şey yarattın. dedi Michael. Benden bahsetmişti. Kavganın olmasını bekliyordum fakat ikisi sadece bakışıyordu. Bir süre sonra Michael, Lucifer'a bir yumruk atmasıyla Lucifer yere düştü. Fakat hemen kalktı ve o da bir yumruk attı. Michael sendelemişti fakat düşmedi. İkisi de birbirini yakalarından tuttular.

- Böyle olması gerekmezdi! diye bağırdı Michael. Lucifer, Michael'a kafa attıktan sonra Michael yere düştü. Lucifer, Michael'a bir darbe daha indirecekken Michael, Lucifer'ın elini havada tuttu ve ayağa kalktı. Daha sonra Lucifer'ı itekleyerek yere düşürdü ve üstüne çıktı.

- Üzgünüm kardeşim, keşke herşey böyle olmasaydı. dedi Michael ve eline kılıcını alıp tam Lucifer'ın kalbinin olduğu yere saplayacakken

- Hayır!!! diye haykırdım. Michael elinde kılıcını aynı şekilde tutarak başını bana döndürdü ve anında geri Lucifer'a döndü. Bunun olmasına izin veremezdim. Babamı kaybedemezdim. Lucifer'ın ölüşünü izleyemezdim. Michael elinde kılıcı halen aynı şekilde, Lucifer'ın kalbine saplamaya hazır bekliyordu.

- Bunu yapacak cesaretin yok mu Michael? Neden hala bekliyorsun? dedi Lucifer. Michael hiçbirşey demeden bir süre daha öyle durdu. Gözlerimi kapattım ve ellerimi dua edermişcesine birleştim. Tüm benliğimi, neredeysen bana vaad etmiş olduğu gücün yarısını ona sunuyordum. Lucifer'a.. Bu kavgayı kazanacaktı. Michael ne yaptığımı anladıktan sonra hızlıca kılıcı kaldırdı ve Lucifer'ın kalbine saplıyorken, Lucifer'ın ayakta dikilmiş olduğunu fark etti.

- Bunun adil olması gerekiyor. dedi Michael.

- Kavgada hiçbir şey adil değildir. dedi Lucifer ve eliyle Michael'ı itekleyerek yere düşürdü ve

- Seni, kendi silahınla öldüreceğim kardeşim. dedi ve Michael'ın elinden kılıcı aldı. Yer değişikliği olmuştu. Bu sefer Lucifer kılıcı, Michael'ın kalbinin üstünde tutuyordu. Neredeyse tüm gücümü Lucifer'a verdiğim için ayakta zar zor duruyordum. Ağzımdan kan geliyordu.

- Üzgünüm kardeşim, bende böyle olmasını istemezdim. dedi ve kılıcı alıp Michael'ın tam kalbinin ortasına hızla sapladı. Bunu yapmasıyla ortalığı kör edici bir ışık kapladı ve yer sallanmaya başladı. Lucifer, Michael gibi hiçbir şekilde beklemeden, acımasızca, anında yapmıştı bunu. Daha fazla dayanamadan yere dizlerimin üstüne çöktüm. Kan kusmaya başlamıştım. Kavga olmuştu. Dünyayı kör edici bir ışık ve sallanmayla kaplamıştı. Michael ölmüştü. Beklenenin tersi olmuştu, Lucifer Michael'ı öldürmüştü. Benim sayemde.. Ve şimdi ben ölmek üzereydim. Lucifer elindeki ve ceketindeki kanlarla birlikte yanıma yaklaştı.

- Senin sayende Alice. Böyle bir şey yapacağını tahmin ediyordum. Kıyamet koptu. Dünya yok oldu. O bembeyaz ışık tüm çığlıkları gizledi. İnsanlık yok oldu. Fakat yeni bir insanlık daha yaratılacak. Ve sen, onların da en büyük baş belası olacaksın. Sana yeniden gücünü vereceğim. Fakat şimdi gitme vakti benim asi kızım. dedi kanlı elini omuzuma koyarak.

- Baba.. diye fısıldadım güçlükle.

- Cehennemin en derinliklerinde güçleneceksin ve yarattığın şeytanlarla yeni insalığı alt edeceksin. dedi. Zorla da olsa ayağı kalktım.

- Gitme vakti benim asi kızım. dedi Lucifer ve elini bana uzatarak yere düşmemi sağladı. Bilincimi kaybetmiştim. Yerde öylece yatıyorken toprağın beni içine çektiğini ve cehennemin derinliklerine indiğimi anladım. Lucifer tekrardan narin sesiyle tekrarladı;

- Gitme vakti benim asi kızım. Zamanı geldiğinde, çok daha güçlü bir şekilde döneceksin. Şimdi cehennemin derinliklerinde, gücünü kazanmana ve tekrardan yeryüzüne kan yağdırmana yardım edeceğim. Gitme vakti benim asi kızım, saf kötülüğü tekrar getireceksin.

Eğer bu bir efsane olasaydı, birçok şey değişebilirdi. Eğer bu bir efsane olsaydı, Alice ismi dünyadaki hiçbir kıza verilmezdi. Eğer bu bir efsane olsaydı saf kötülüğün sahibini herkes bilirdi. Eğer bu bir efsane olsaydı, hristiyanların kaderi değişirdi. Eğer bu bir efsane olsaydı, Lucifer kendinden daha güçlü bir şeytan yaratabilirdi. Eğer bu bir efsane olsaydı, Lucifer hep kazanan olarak bilinirdi. Eğer bu bir efsane olsaydı, tek bir kadından korkulabilirdi.

Evet sizinle bu hikayenin sonuna geldik. Gerçekten çok emek harcadığım bir hikayeydi. Okuyucularıma, vote verenlere ve yorum yapanlara sonsuz teşekkürler. Sezon finali olmasını istiyordunuz ama konuyu saptırıp mahfetmek yerine tadında bırakmak istedim. Ama ikinci kitap olasılığı yüksek ve ikinci kitap çıkarsa "@fallinhell" adlı hesabımda çıkacak. 40 bölümdür sizlere en iyisini vermeye çalıştım, bu hikaye için çok emek harcadım. Umarım beğenilen bir final olmuştur. Bu benim ilk hikayemdi ve ilk tecrübemdi. Umarım beğenirsiniz. İkinci hikayem "@fallinhell" hesabımdan "Şeytan'ın Bedeni" ni çoğu kişi biliyor. Onun daha uzun bölümleri olacak. Onu da okumayı unutmayın lütfen. Teşekkür ederim, sizleri seviyorum, kendinize iyi bakın..