Lucifer'ın Seçtiği

Lucifer'ın Seçtiği- O artık serbest..

- Annalisia mı? demişti şaşkınlıkla Anna.

- Evet, asıl adım.

------------Alice Anlatımı---------------

Anna' nın içindeki korkuyu hissedebiliyordum. Mühürlerin 52'sinden daha fazla kırılmıştı. Ve kırılmaya devam ediyorlardı. Bugün Perşembeydi ve Cumartesi gecesi Lucifer kafesinden çıkacaktı. Son yaklaşıyordu.

Anna gerçek adımı öğrendiğinde baya şaşırmıştı.

-Merak etme, sana zarar vermeyecem. Zaten iki gün sonra hepiniz ölüceksiniz. dedim gülerek.

- Niye burdasın? dedi.

- Bilmiyorum, sadece burdayım. dedim ve kapıya doğru çıkmak için yürüdüm.

- Bu arada, sen iyi bir arkadaştın. Ne kadar başından beri şeytan olduğumu bilsen de benimle arkadaştın. Ha bide, bence eve git. Dışarıda hep ele geçirilmiş insanlar var. Duanı da bu pedere edemezsin zaten. dedim gülerek. Ağladığını görebiliyordum.

Bir cesaretle ayağa kalkıp yürümeye başladı. Yanımdan geçerken son bir kez bana baktı ve gitti.

Lilith'in olduğu kilise gelmiştim.

- 52'den fazla kırıldı mı? diye sordum.

- 62'si kırıldı. dedi. Gülümsedim. Az kalmıştı.

- Baba'mızın bir bedene ihtiyacı olacak. dedim.

- Evet. Kim olduğunu biliyorum. Evet demek için hazır. dedi

- Süper. dedim.

- Mühürlerin yüzüne kadar çıkmış. dedi Lilith yüzünde garip bir ifadeyle.

Haklıydı, mühürlerim yüzümün bir kısmını (yarısını) kaplamıştı.

- Evet artık tamamiyle vucuduma yayıldılar. dedim.

Sessiz kaldı. Kiliseden çıkıp bir banka oturdum. Önümde Lennia belirdi.

- Uzun zamandır yoksun? dedim

- Evet birkaç iş vardı. dedi.

- Cumartesi akşamı.. Baba'mız serbest olucak. dedim.

- Tüm cehennem halkı çok heyecanlı. dedi.

------- Cumartesi sabahı---------------

Sonunda büyük gün gelmişti. Baba'mız dışarı çıkmadan önce biraz eğlensek ha? Kilisenin yolunu tuttum. Burdaki peder ele geçirilmemişti. Kilise sakindi.

- Buyur genç bayan? dedi peder.

- Peder, ben bir günah işledim. dedim başım eğik bir şekilde. Bir yandan da peder görmeden sırıtıyordum.

- Ne günahı? dedi

- Çok kötü şeyler yaptım. Aslında kötülüğün ta kendisiyim. dedim

- Pekala, günahalarını bağışlayacağız. dedi.

- Kimse benim günahlarımı bağışlayamaz peder. dedim

- Adın neydi genç bayan? dedi.

Kafamı kaldırıp sırıtarak cevap verdim

- Alice.

Peder bir adım geriye gitti.

- Yüce İsa, ne olduğunu biliyorum! dedi bir adım geri atarak.

Sinir bozucu bir kahkaha attım.

- Nasıl, yüzümde de harika duruyor değil mi? dedim yüzümün bir kısmını kaplamış mühürü göstererek.

Peder haç işaretini bana doğru uzattı.

- Ahhahaha, üzgünüm peder ama o bende işe yaramıyor!! dedim üzerine yürüyerek.

- U-uzak dur şeytan!! diye bağırdı. Onu dinlemeden üzerine yürümeye devam ettim ve elimi kalbinin olduğu yere saplayıp kalbini çıkardım. Peder yere yığılmıştı ve bana da karnımı doyuracağım bir yemek çıkmıştı...

Kiliseden çıktım. Elimden kanlar damlıyordu ama bunu seviyordum. Farkeden kişiler hemen kaçışıyordu.

Şimdi ise sadece akşamı bekliyordum...

------- Akşam 20:30--------------------

Akşam olmuştu. Birkaç saate kadar Lilith son mühürü kıracak ve Lucifer artık serbest olacaktı.

- Az kaladı, hazır mısın? dedim yanımda duran Lennia'ya

- Sonuna kadar. dedi gülümseyerek.

Lilith'in olduğu kiliseye gelmiştik.

- Lilith.. Az kaldı. dedim

- Sanırım babamız kafesinden biraz erken çıkacak. Bu son mühür. dedi Lilith elindeki melek bıçağıyla.

- Pekala, melek bıçağıyla ne yapıyorsun? dedi Lennia

- Son mühür, son mühürü kıracak. Kıracağız.. dedim.

Bir süre sessizlik oldu.

- Peki, nasıl? dedi Lennia

- Söylenene göre son mühür mühürlenmiş kişinin ilk şeytanı (yani Lilith'i) öldürmesiyle kırılacak. dedim ve Lilith'in elinden melek bıçağını aldım.

Lilith çaresiz şekilde mermere dayalı karşımda duruyordu.

- Üzgünüm kardeşim, Lucifer için. dedim gülerek ve melek bıçağını Lilith'in kalbine sapladım.

Ağzından ve gözlerinden kan geldi. Hareketsiz bir şekilde kaldı ve yere yığıldı.

Geri çekildim, Lilith'in kanı değişik bir şekle büründü. Büyük bir ışık patlaması oldu.

- Aman Tanrım.. diye mırıldandı Lennia.

Bir adım daha çekildim ve mırıldandım

- O artık serbest.....