Lucifer'ın Seçtiği- Büyü

474 26 7
                                    

Hayranlıkla ona baktım. Kapı açıldı ve bedenini bulmaya gitti. Lilith yerde ölü bir şekilde yatıyordu. Lennia ise şaşkındı.

- S-sonunda A-Alice. O artık dışarda. Sen... Sen beklenen kişiydin.. İlk ve son mühür senin sayende kırıldı ve sonunda.. Baba'mız dünyada. dedi sevinçle.

- Sonunda.. dedim bende. Gökyüzüne baktım. Gökyüzünden ateş yağıyordu. Efsaneye göre, Lucifer dünyaya ulaştında gökyüzünden ateş yağacaktı. Ve evet, o artık insanlığın arasında.

--------- 2 gün sonra--------------------

Arkası dönük dışarıya bakıyordu. Bedenini almıştı nihayet.

- Baba... dedim yanına yaklaşarak. Önüne döndü.

- Alice.. Sen, özel kişi. Seçtiğim.. dedi hafiften gülümseyerek. Yanıma yaklaştı.

- Herşey seni o kafesten çıkarmak içindi, intikamını al Baba. İnsanlıktan intikamını al. Bizim türümüzün, çocuklarının bunca yıl ateş, kan ve kemikte kalmış olmasını sağlayan insanlığı yok et. Tanrı'nın eserlerini birer birer parçala. dedim yüzümdeki sırıtışla.

Bir süre bana baktı.

- Onun için burdayım kızım. Fakat diğerlerine verdiğim görevler bir yana senin de görevlerin var. dedi.

- Ne istiyorsan. dedim.

- Bunu biliyorsun, sen benim yarattığım büyük güçlerdensin. Sen saf kötülüksün. Ben hariç hiçbişeyin öldüremeyeceği, mühürlenmiş kişisin. Kötülüğü tamamen sen kontrol ediyorsun. dedi.

-  Biliyorum Baba, bunu mu kullanacağım?

- Evet, fakat her zamankinden biraz daha farklı. Senden tüm insanlığın zaaflarına gitmeni istiyorum, onları tahrik edici ne varsa hepsini onlara karşı kullan. dedi

- Elbette ki. dedim. ve dışarı çıktım.

Dışarıda insanlar korkmuş ve çaresizdi. Ahahah! Onları böyle görmeyi çok seviyorum!! Güçsüz ve zayıf. Savunmasız. Dua etmekten başka bişey yapamayan hallerini. Bunu tüm cehennem seviyor! Pekala yapacak işimiz var. Öncelikle erkeklerden başlayalım. Daha sonra kadınlar ve çocuklar..

Gece olmuştu ve bir striptiz club'a girmiştim. Aslında herşeyi planlamıştık. Diğer striptizciler ele geçirilmişti ve ben de buradaydım.

- Kardeşlerim, hazır mısınız? dedim sırıtarak.

Hepsi gözlerine siyah perdeyi indirerek

- Büyük bi zevkle. dediler ve sahneye ilerledik. Burası baya kalabalıktı. Ve fazla gürültülü. Buradaki tüm günahlar bize adeta ilaç gibiydi. Bizi güçlendiriyordu. Karşımda duran adama baktım. İçki elinde bir yandan beni izliyordu. Yanına yaklaşıp kulağına eğildim

- Günahkar.. diye fısıldadım ince bir sesle ve dans etmeye başladım.

Sigarasını yaktı. Ona içten içe güldüm. Zavallı şey. Yan tarafıma baktığımda kardeşlerimin birkaç kişiyi götürdüğünü gördüm. Eğlence şimdi başlıyordu. Sahneden inip adamı çekiştirdim.

- Nereye gidiyoruz? dedi.

- Sadece benimle, her zaman yaptığın gibi benim yolumu izle. dedim sırıtarak.

Yanıma 3-4 kişi daha geldi. Adam yanıma gelen kızları görünce

- Sanırım Tanrı benden yana. dedi.

Kardeşlerime bakıp gülüştük. Neler olacağını hiç bilmiyordu.

- Ah, cidden Tanrı'nın senden yana mı olduğunu düşünüyorsun? dedim sırıtarak. Ve adamı itekledim. İçlerimizden biri sandelye getirdi ve adam sandalyeye düştü. İp getirip bağladık. Adam ne olduğunu anlamadı.

- Bu fantezilerinizden biri mi? dedi

Sinir bozucu kahkahımı atıp yanına yaklaştım.

- Gerçekten safsın! Bizim aslında kim olduğumuzu biliyor musun? dedim

Sadece şaşkınca bakınıyordu.

- Nerden bilecek kardeşim? Kimlerle oynadiğına dikkat etmesi gerek. dedi kızlardan biri.

- Siz Roy'un kızları mısınız? Lanet olsun! dedi.

- Ahhhahaha! Hayır! Ondan daha da tehlikeli ve güçlüyüz. dedim gözlerime siyah perdeyi indirerek.

- Yüce İsa.. dedi şaşkınlıkla adam.

- Kes sesini! O senden nefret ediyor, aynı bizden nefret ettiği gibi! diye bağırdım.

- B-bırakın beni. Ben bişey yapmadım. dedi.

- Ah! Zaten siz hiçbişey yapmıyorsunuz hep! Senin içini görebiliyorum. Ne kadar pislik ve günahkar biri olduğunu biliyorum! Dedim yaklaşarak.

- Aslında hepiniz öylesiniz. Pislik ve bencil. Bir de Tanrı'nın niye sizi bu kadar sevdiğini anlasam. dedim.

Onu yakalarından tutup çektim ve iki bacağımı yana açım üstüne oturdum. Bıçağımı göğsümün ordan çıkardım. Adam korkmuş gözlerle bakıyordu.

- Günahların cezasını çekeceksin zavallı şey. dedim sırıtarak ve yüzüne hafif bir çizik attım.

- Bu yakışıklı surata yazık olcak. dedi kızlardan biri ve yanıma geldiler.

- Hadi kardeşlerim. dedim sırıtarak ve hepimiz adama işkence için yerimizi aldık.

Adam  kanlar içinde ölü bir şekilde sandalyede bağlı duruyordu. Ona tahammül edemeyeceği işkence yöntemleri uygulamaştık. Onu resmen canlı canlı yemiştik.

- Yeni başladık kardeşlerim, hadi şimdi başka birisini bulalım. dedim sırıtarak.

- Baba'mızın planı tam olarak bu mu? Kendisi hiçbir şey yapmayacak mı? diye sordu aramızdan birisi.

- Bilmiyorum. Bize bunu yapmamızı söyledi. dedim ve odadan çıktım.

Karanlık yolda ilerliyordum. Yol çok boştu. Fakat takip ediliyordum. Arkamı döndüğümde kimse yoktu. Tekrar önüme dönüp yürüyecekken karşımda Jensen'ı buldum.

- Vay vay vay, karşıma böylesine çıkma cesareti nerden geliyor he? dedim gülerek.

- Aslında senden fazla korkmuyorum. dedi. Ama içindeki korkunun kokusunu alabiliyordum.

Biraz yanına yaklaştım

- Fakat ben senin korkunun kokusunu 1000 kilometre uzaktan bile alabilirim şuan. dedim

Cevap vermedi.

- Ecastor nobis Ego disponens. dedi ve kendimi eskiden yaşadığım evde buldum.

Ah! Demek büyü kullanmıştı ha?

- Ha-ha-ha demek büyü ha? Benim kadar olmasa da beceriklisin. Peki burdan dışarı çıkamayacağımı düşündüren ne? dedim Jensen, Anna, Martin ve Ashley'e bakarak.

Onlara adım adım ilerliyordum ki sert bişeye çarpmamla duraksadım. O an anlayarak kafamı yukarı kaldırdım ve

- HAYIIIIRR!!

Lucifer'ın SeçtiğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin