4.BÖLÜM

151 50 27
                                    

Umarım güzel bir bölüm olmuştur

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınız

Iyi okumalar🦋

↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓

Hayatımın yarısını başkaları için başkalarını düşünerek yaşadım. Geriye kalan ömrümün ne kadar olduğunu dahi bilmiyorum. Kim bilir belki kırk yıl belki bir gün. Geri kalan tüm hayatım benim ve ben nasıl istiyorsam öyle yaşayacağım. Bu gemi benim. Ben bu gemiden mutlu ineceğim.



Yaklaşık 1 saattir yoldaydık evet Ankara'ya gidiyorduk. Evimin önünden ayrılınca ezgi'nin evine gitmiştik. Küçük bir sırt çantası alıp gelmişti

Annemi yaklaşık 20 kez aramıştım en sonunda o beni arayınca her şeyi baştan anlatmıştım.

Babamın annemi aldattığını asla saklayamazdım.

Ben bunu ne anneme ne de kendime yapamazdım.

Annem umursamadığını söylüyor ama söylerken bile zorlandığını hissedebiliyordum.

Keşke onun yanında olabilseydim.

Ama şu an olmazdı annem de Ankara'ya gelmek konusunda ısrar etmişti Ama annemin orada daha da kötüleşeceğini bildiğim için halama gitmesini önerdim çünkü dün öğrendiğime göre halam İstanbul da ki yazlığına gitmişti.

Tamam kızım bakarım siz de dikkat edin ve her saat başı beni haberdar edin deyip kapatmıştı. Murat'ın şu an ne kadar kötü oldugunu düşünmek istemiyordum.

Murat,Nazan teyze ve ilayda birlikte Nazan Teyzenin doğum günün kutlamak için küçük bir cafe'de arkadaşlarıyla falan ufak bir kutlama yapmıştı.

Dönüş yolunda murat arkada Nazan teyze ve ilayda ön koltukta oturuyormuş ve her şey Nazan Teyzenin direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle olmuştu murat arkada olduğu için küçük sıyrıklarla atlatmıştı ilayda ve Nazan teyze daha fazla hasar almışlardı.

Ve şu an yoğun bakımdalardı.

Aklımdan çıkmıyordu yapamıyordum.

Her şey üst üste gelmişti daha bu şehre taşınalı bir hafta olmuştu.

Hem şu kaza olayı hem de babamın anneme yaptığı o iğrençlik

Kendimi tutamayıp tekrar ağladım. Omzumda bir kol hissettiğimde "ağlama lütfen bak ağlamaktan harap oldun sabahtan beri" dedi ezgi.

Bir şey söylemeden ezginin kucağına uzandım.

Ezgi ceketimi de üzerime atıp saçlarımla oynamaya başladı.

Yorgunluktan uykunun huzurlu kollarına bıraktım kendimi.

Bir süre sonra arabanın en küçük sarsıntısında ayağa kalktım ve dışarıyı izlemeye başladım.

Ezgi başını kucağıma koyunca bu sefer ben onun saçlarıyla oynamaya başladım.
Yaklaşık bir saat sonra ezgi uyuya kalmıştı.

çantamdan kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım ama sadece ritmini dinliyordum.

Yorgundum başımı cama yaslayıp uyumaya çalıştım.

Arabanın yavaşladığını gösteren ses ve takırtı sesinden gözlerimi araladım saate baktım saat 7 ye geliyordu ne ara bu kadar geçmişti ezgi hala kucağımdaydı ayaklarım uyuşmuştu.

Meriç arabayı Ankara'nın bir sosyal tesisinde durmuştu.

Burayı biliyordum istanbul'a gelirken de burada durmuş tuvalete gitmiştim.

RENKLİ SAYFALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin