3.Bölüm/Aynı Kader

13.2K 556 50
                                    

Berdel mi?..Kendimde kaybolmaya yavaş yavaş alışmalıyım artık.Alışa alışa gideceğim yerde 'ACI' hissetmezdim belki!..İşte o da 'Belki'den ibaretti!..

Ben babamın dediğine kulak asmadan yanından geçip dışarı çıktım.Ruh gibi dolaşmaya başladım etrafta.Gözlerimi bir yere dayıyor düşüncelere dalıyordum hemencik ya da toprağa oturup upuzun sıralanan dağlara bakıyordum.Uzundan kısaya doğru sıralanmış dağlara...Anam arkamdan gelmemişti belli ki yalnız kalmamı istiyorlardı.Ama çok yanılıyorlardı benim şuan babama ve anneme ihtiyacım vardı.

Bilmediğim yollara saptım.Nereye gideceğini bilmeyen ve ruh gibi ortalıkta dolaşan bir kızdım bundan sonra.Kulaklarım bana inat babamın cümlelerini tekrar tekrar dinletiyordu,bir ses kaydedici gibi başa sarıp tekrardan çınlatıyordu. "Berdel olacak!" işitip tekrarlatıyordu işte.Yüreğim aslında ilk duyduğumda kabullenmişti paramparça olarak..Ama aklım bir türlü kabul etmiyordu.

"Hayır!..Olmuyor, yapamıyorum işte."dedim.

Gözyaşlarıma artık hakim olamayarak söylemiştim.Gökten boşalan yağmur gibi gözlerimden boşaldı gözyaşlarım.Ben evlenmek istemiyorum.Suçum yokken,hata yapmamışken neden ceza ödeyen ben oluyorum?Ben değil o konağa gelin, bir hizmetçi bile olamam.Beni istemeyeceklerini adım gibi eminim,eziyet görmeye dayanamam.Bunları nereden mi biliyorum?Sizce Mardin ağasının gelini olmak kolay mı?Hele ki berdelle alınan bir kız olmuşsa...

"Ben yapamam"tekrarlarıyla bulunduğum dar sokakta dizlerimin üzerine düştüm.

Düz yolda bile yürüyemiyorum acıdan.Bacaklarım beni bırakmak istercesine tuttmuyordu kendini,sırtımı duvara yasladım,bacaklarımı karnıma doğru çektim ve kollarımı birleştirerek başımla beraber dizlerime koydum.

Gözyaşı gerekmez mi bunda?Yüreğini sökmek gerekmez mi?Başına silah dayayarak zorla kabul ettirmek gerekir mi?Ya da kabul etmediğimde bana yapacakları her şeyi küçük vücudum kabul eder mi?..Ölmek istiyorum,nefes alırken bile canım acıyor,boğazım yanıyor,ellerim vazgeçmişliğini her durumda gösteriyordu.

Ağabeyim bunları yaparken bulunduklarında bile ölmeyeceğini biliyordu eminim.Ona göre bir kız kardeşi var her türlü berdel yapılacağını biliyordu.Dedim ya ağabeyim bana hiç abilik yapmadı diye...

Annem hep der; "Her hayırda bir şer,her şerde bir hayır vardır"diye.

Ama ben bu işi şer olarak görüyorum ve her nedense hayıra dönüşeceği de yok gibi.

Ben böyle ağlayama devam ederken,elimin üzerine bir el kondu.Korkuyla ve yavaşça başımı kollarım ve dizlerim arasından kaldırdım.Gözlerim ilk ayaklarını gördü.Erkek olduğu belliydi.Daha kim olduğuna bakmadan hızla elimi çekip,ayağa kalktım.Başımı eğiyor adamın yüzüne bakmıyordum.

Bakamıyordum çünkü hem korkuyor hemde kimse duymamış olsa bile ben Mehmet Ağa gözünde onun gelini olmuştum bile.Babamı dışarı çıkarırken anlamıştım ve şimdi beni bilmediğim biriyle görüp konuşsalar ölürdüm.Gerçi ölmek benim için iyiydi,ne kadar erken göçersem bu dünyadan o kadar rahat edecektim.

Adama nedense bakma hissiyeti ağır basmaya başladı içimde.Birden onun tarafından uzanan elle ürküp geri çekildim."Dokunmasın, bana dokunmasın."diye içimden söylenirken adam elini çeneme koyup başımı kaldırdı.Ne yapmaya çalışıyordu bu yabancı?İstemsizce ona cevap olarak başımı kaldırdım.Dedim ya ona bakmak istiyordum.

Gözlerim yabancının gözlerine ilişince dikkatlice izlemeye koyuldum.Kumral tenli,kahverengi büyük gözleri vardı,ha birde tepesine tutturulmuş siyah saçları.Güneş vurunca azcık kahverengileşen saç rengine sahipti.Gözlerim yavaşça yabancının kollarına ilişti,onun gözleri hala yüzüme bakıyordu.Yabancı kaslı biriydi.Şimdi bunu neden söylediğimi kendim dahi bilmiyorumken açıklamam olanaksızdı sadece saçma bir histi...

KELEBEK ÖMRÜ (TÖRE) {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin