19.Bölüm/Merhem

8.1K 360 656
                                    

Öyle bir umuttu ki benim içimdeki kelebek,o umudu alıp yerden yere vurdular!Hiç acımadan,bu kızın duyguları var mı demeden yerle bir ettiler!Kurtarmak suçtu bu şehirde öldürmek ise şeref!Ne de acımasızmış insanoğlu,bunu anladım!Acı çektirmek ve o acıyı senle birlikte yaşamak ne garipti yeryüzü,ne garipti de beni yine toprağına hapsedersin!Zincirledin beni toprağına,aşına alışamadığım!..

Avluda sedirde sakin sakin oturmuş yabancıyı beklerken aniden avlunun kapısı gürültüyle açıldı.Başımı daha yeni kapıya çevirmişken sayamayacağım kadar erkek içeri girmişti.Ben hemen ayağa büyük bir şaşkınlıkla kalkarken Berivan'ın önüme atılması sadece saniyeler sürmüştü.Korku dolu bakışlarımı ağa olduklarını sandığım insan süretine bürünmüş caniler topluluğundan çekip yerde acıyla kıvranan Berivan'a çevirdim.Allah'ım kızı ne hale getirmişler böyle?Ağzı,burnu kan içinde;saçı başı darmadağan bir haldeydi.Hemen onun yanına çökerken 'Ne oldu Berivan?' sorusunun tekrarıyla üzerimizde iskele babası gibi dikilen Bawer Ağaya yükseldi bakışlarım.Küstahça gülümserken ben ona nefret dolu bakışlarımı sunuyordum.

"Sen...Sen yaptın bunu cani adam?Sen yaptın pislik!"diye bağırdım.

Yüzüme eğilip 'Evet,ben yaptım xanımım!' diyerek beni baya sinirlendi.Halden anlamadığı kesindi ne cani bir adamdı,ne cani!Birden ayağıyla Berivan'ın üzerine basmaya başlayınca neye uğradığımı ben dahi şaşırdım.Ayağını Berivan'ın üzerinden çekiyorum,olmuyor;bağırıyorum.Çığlıklarım tüm Mardin'i sırayla dolaşırken ev ahalisi birbir odalarından koşarak çıkmıştı.Ben bir yandan ağlıyorum bir yandan da çığlıklarımla Berivan'ı incitmemesini sağlıyordum.

"Lan it ben sana ailemden uzak dur demedim mi?!"diyerek bağıran Hazar ağaydı!

Ağlayan gözlerimi yerden alıp nereden,nasıl hemen buraya geldiğini anlayamadığım yabancıda sabitleştirdim.Bu anlamamaşlığıma bir yeniside onun Bawer Ağaya yumruğu yerleştirmesiyle olmuştu.Şaşkınlıkla kızarmış gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.Her şey o kadar karmaşıktı ki bir anlığına başım dönmedi değil!Mehmet Ağanın bağırmasıyla yabancının kollarından tutulmuştu lakin ayakları serbest olduğu için yerde çenesini acıyla tutan adama vuruyordu.Korkmuştum,hemde öyle böyle değil!Nereden bulmuştu bu ağa bozuntusu Berivan'ı?Gözümüz gibi bakıyorduk ona ama yetmemişti.Bawer Ağanın içinde beslediği kötülüğü onu öyle bir etkisi altına almıştı ki hiç çekinmeden,korkmadan Berivan'ı bu hale getirmişti.Ne zalimdi,ne acımasızdı!Bir insanın ne kadar ileri gidebileceğini bu sayede de görmüş oldum.

Ben böyle kendi içimden kendime yanarken Mehmet Ağa ağaları toplamış divana çekilmişti bile.Bizde bu sıra Rojda'nın yardımıyla Berivan'ı sedire oturtmuştuk.Erkekler gittikten sonra Emine xanım yerinden kıpırdamış,yanımıza gelmişti.Fehime abla korku dolu bakışlarla Berivan'a su getirmeye gitmişti.Herkesin üzerinde oynayan bir korku vardı ama galiba en çok benim.Hem Berivan için hem kendim için korku vardı.Bundan sonra olacakları beklemek kalıyordu!

"Xanımım(hanımım)...Xanımım her şey bitti!..Bitti!Özür dilerim!"diye söyleyen kişi Berivan'dı

Sesi o kadar güç duyuluyordu ki çok yıprandığı belli oluyordu.Ona acıdım ama acımam onu bir küçümseme durumu değildi.Hayattaki olumsuzlukların içinde çürüdüğüne acıdım.Tüm her şeye karşı beni düşündüğüne anlam veremiyor ve ona bir şey olmaması için içimden dua ediyordum.

"Al kızım şu suyu iç"

"Sağol...Ablam"

Yutkuna yutkuna konuşuyordu.İçim acıyordu,kalbim acıyordu her yerime birer birer ağrı girmeye başlamıştı bile.Onun canı yanıyordu fakat benimki de yanıyordu.Yüzündeki kanlara üzülerek bakıyordum.Dudağı patlaşmıştı güzelim kızın,kaşı da aynı durumda!Elimle saçını düzeltirken bir tutam saçın elime gelmesiyle neye uğradığımı şaşıra dururken çığlığı da bastım.Şeref yoksunu Berivan'ın saçını kökünden koparmıştı.Saçı titrek parmaklarım arasında tutuyordum.Berivan kendi saçını gördüğünde daha da çok ağladı.Demek ki canının çok yanmasının bir sebebide kökünden koparılmış saçlarıydı,o bunu öğrenmiş oldu.Herkes birbir beddualarını sesli dile getirirken ben şaşkınlıktan sedire değilde yere oturmuştum.Tamda Berivan'ın ayakları önüne!Gözlerimden tane tane gözyaşlarım dökülüyordu,ben bu dökülmeleri silemeyecek kadar mecalsiz kalmıştım!

KELEBEK ÖMRÜ (TÖRE) {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin