35.Bölüm/Gözyaşı&Gülüş

6.5K 354 587
                                    

▶Bu Kitap Tamamiyle Hayal Ürünüdür ve Tüm Hakları Bana Aittir!!

▶Bu Kitap Tamamiyle Hayal Ürünüdür ve Tüm Hakları Bana Aittir!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SINIR : ""12O"" OYY!!

Ölüm gibi hayat yaşıyordum,zehirli duman gibi nefes soluyordum ey yar,sen bilmezsen de yaşıyor soluyordum!Yüreğim acıdan ibaretti,gözlerim yaşlardan ibaretti,en çok ta ruhum ölüden ibaretti!..Yerle yeksan ettin Yeryüzüm!

Sen benim görmek için bakmaya gerek bile duymadığım ezberimsin! (Kahraman Tazeoğlu) 

Berfin'in odadan çıkması üzere ben oflamalarımla kalmış ve yastığı yatağa vura vura yataktan aşağı sürünerek inmiştim,çocuktan farkım yoktu!

Dün gece ki Reyhaniden sonra odaya girmiş düğün bitine kadar da aşağı inmemiştim,babam aşağı inmemden sonra neden böyle yaptığımı sorsa da cevap vermeyip karımı da alıp odamıza tekrardan dönmüştüm.Beni bir kez anlamaya çalışsaydılar neden böyle yaptığımı anlardılar ama onlar çabalamadığı sürece bende tepki vermeyecektim!

Duş almış,hazırlanmış ve şirkete gitmek için odadan dışarı çıkmıştım.Seri adımlarla korkuluğa ilerlediğimde Berfin'i gördüm.Onu görmemle yüzümde hafif beliren bir sırıtış varken aniden sedirde ki kuzenlerime başını çevirmesiyle sırıtışım kayboldu yerine şüphe ve keskin bakışlar bıraktı.

Berfin başını çevirip tekrardan oraya döndüğünde bende devreler koptu,sinirle ve kıskançlıkla aşağı inmeye başladım.Tüm kuzenlere tek kaşı havada diğer kaşı aşağı bir rolde onlara bakıp işaret parmağımı 'Sus!' anlamında dudaklarıma yapıştımıştım.Beni başıyla onaylayanlar onaylamayanlara kısa bir bakış daha atıp hareketlendim.

Ellerimi saçlarımdan geçire geçire Berfin'e yetişmeye çalıştım.Büyük adımlarla onun önüne geçeyim derken onun aniden sağına dönmesiyle ayağım onun ayağına takılmış ve o tam düşecekken onu tutup kendime çekmiştim.Çekişimle aklıma kurnaz bir fikir gelişiyle hemen elimle onun ağzına koyup kulağına küçük bir fısıltı bıraktım:

"Şş"

Demem üzerine içinde bir çözünmemişlik yaşadı.Ardından öyle bir debelenmeye,kurtulmaya başladı ki onu durdurmaya fırsat vermedi bundan hemen onu dış kapıya itekledim,bu kadar korkmuş olamazdı değil mi nefes nefese kalarak!

Dışarı çıktığımız gibi onu serbest bıraktığımda öfkeyle önünü dönüp bilip bilmeden bağırdı:

"Sen kimsin bee!..Hazar?"

Gözleri yerinden fırlayacak kadar açılırken ben sadece gülmekle kalmıştım.İnanılmaz bir surat ifadesine bürünmüştü.

"Ne yaptığının farkında mısın,ay bir de gülüyor ya!"

"Evet farkındayım,gülmekte hakkım."

"Hey Allah'ım birde durmuş seninle konuşuyorum...Suda içemedim daye beni bekler"

KELEBEK ÖMRÜ (TÖRE) {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin