46.Bölüm/Huzur

5K 233 1.1K
                                    

▶Bu Kitap Tamamı ile Hayal Ürünüdür ve Tüm Hakları Bana Aittir!

SINIR : "" 100"" OY!!! ""620"" YORUM!!!..( YILDIZA BASABİLİR MİSİN?⭐⭐)

Ben gözlerinde boğuldum.İçimde parça parça kopan duygu 'Sen' diye diye çürürken ben sana geldim.Beni sarmaladığın kollarına...Bana olan sevdana koştum.Bilemedim.Böyle hırpalanacağımızı bilemedim.Böyle delice severken yok olacağımızı bilemedim...Lakin yeniden yükselişe kalkma sırası.Sen çöküşlere değil gökdelenlere ulaşacaksın sevdiğim.Yemin olsun senin sevgin artık benim...

Her şey bambaşkaydı buralarda.Herkes umursamazdı bu ellerde.Yılmaz'ın da böyle insan kılıklı yaratıklara dönüştüğünü düşünmekten başka yapacak hiçbir şeyim yokken bunu kanıtlaması beni bitirdi.

O öyle kapıyı üzerime kilitleyip gittiğinde yerde bir başıma saatlerce ağlamış,Hazar'a gözyaşı dökmüştüm.İçimi bölük parça eden bu deli sızlanış tek ağlamama sebep oluyor ona kavuşma arzumu yerle bir ediyordu.

Geri gelmeyeceğine o kadar emindim ki kabul etmiştim.Susup beklemeyi kabul etmiştim.Ben yatakta uyurken Yılmaz'ın saldırısına maruz kaldım.Öyle bir içmişti ki leş gibi kokuyor ve durmadan bana sahip olacağını gülerek dile getiriyordu.

Baştan aşağı titrediğim de kaçmaya çalışmış ve hemen yakalanmış yatağa atılmıştım.Gözlerim bugün hiç durmak bilmeden ve kurumadan sürekli akıyordu.Tükenmemiş miydim her şeye karşı en çok kendime,benliğime karşı?

Yalvarışlarım onu daha bir kızdırırken ben bir aptal gibi hala yakarmaya devam ediyordum.Onun sarhoşluğunu tekrardan fırsat bilip iteklemem sadece yataktan düşürmemi sağlamıştı fakat o tekrar kalkmadan yakınımda duran pencereyi açmış bas bas bağırmıştım.Korumalardan medet ummuş ve beni bu kahrolası yerden almalarını sağlayacak güçlükte haykırmıştım.

Neden bilinmez o an Hazar'ın ismi kalbimde yankılanmakla kalmamış dilime de yansımıştı.Acı çeke çeke dile getirdiğim isim bende sarsıntı oluşturacak şekilde yakmıştı yüreğimi.O burada değil ve ben sonsuza dek kurtuluş gördüğüm bu diyarda yedi ay sonra ölüyordum.

Kaçtığım bu yaban eller kaç ay önceki ölümümle bu sefer örtüşecek gibiydi.Bu gece bir can Allah'ın emanet ettiği canı teslim edecekti.Gün ağırmadan dediğim gibi 'Al canımı rabbim.'

"Yapma Yılmaz."

"Sen...Sen benimsin.Benimsin güzel gözlü kadın."

Tiksinerek onun kokmuş nefesi karşısında yüzümü buruşturup göğsünden ittim.

"Ben senin değilim adi adam.Değilim!"

Bağırmalarım birbir yankılandı odada.O hiç taviz vermediği kahkahasıyla yeniden yerden kalkarken kapıya ilerlediğim vakit ayak bileğime çelme takıp dizlerim üzerine düşmemi sağladı.Korkudan irice açılan gözlerimle artık Yılmaz'ın amacına ulaştığını anlamaya başladım.Omuzlarımda ki yırtığa baktıkça birbir damla düştü gözlerimden.

"Bitti Berfin...Bu gece aramızda ki son engelde kalkacak."

Dediği cümleyle deliye döndüm.Dizlerimin acısını ve hala süren yanağımın ağrısını unutup yerden kalktım.Geri geri attığım adımla duvara yapıştım.Çıkış noktam yok ve ben kendi ellerimle sonumu hazırlamıştım.Rahat bir ölüm düşlerken acı çığlıklarla ölecektim.

Arada kahkaha atan ve tökezleyen bu adi adam bana her bir adımda daha da yaklaşıyordu.Korkuyla salladığım başıma rağmen hala geliyordu.Dibimde bittiğinde gözlerimi kapattım.Dudaklarım da cansız bir kelime dolaştı, 'Yapma.' kaçıncı deyişim bilmiyorum.

KELEBEK ÖMRÜ (TÖRE) {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin