36.Bölüm/Siyah Defter

6.4K 340 871
                                    

▶Bu Kitap Tamamiyle Hayal Ürünüdür ve Tüm Hakları Bana Aittir!!

▶Bu Kitap Tamamiyle Hayal Ürünüdür ve Tüm Hakları Bana Aittir!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SINIR : ""12O"" OYY!!

Sessiz çığlıklarımın bulunduğu bir ruhtum ben!..Susuz ve bir o kadar da sevgiye aç olan bendim,beni duyamayan insanlar çokken etrafımda senin ansızın duyman gönlümü fethederken sevgimi kat be kat büyüttü Toprak Gözlüm!..Ben sana aşık,ben vurgun dönmem bu yoldan!..

Ben sorduğu soruyla kısa bir çözünmezlik yaşarken gözlerimin dolduğunu da yavaş yavaş idrak etmeye başlamıştım.Gözlerimi ondan alıp etrafa yerleştirdim ve tahminim birkaç dakika öyle kaldık, ta ki onun küçük ellerini koluma koymasına kadar.

Kolumda hissettiğim elle kendime gelirken nutkum tutulmuştu gözleriyle buluşmam.Ne de güzeldi gözleri,ah gözlerde şimdi kaybolmak vardı ya!

"Berfin ben..."

Diyerek başlamış ama hemen sonra yutkunmamdan dolayı durmuştum.Bu kadar zor olmamalıydı onu sevdiğimi söylemek ama ondan utanıyordum üstelik deli gibi korkuyordum da,vereceği cevaptan korkuyor ve duygularım karşılık bulamayacağımdan yüzsüz bir hale bürünmek istemedim.

"Evet sen?"

Diyerek beni kendime getirdi.Tüm vücudum titremeye yüz tutarken yatakta doğrulup sırtımı başlığa yasladım,hemen ardından da başımı dayayarak gözlerimi kapattım.Onun kolumdan düşen elleri boşlukta kalırken sessizliği dinlemeye koyuldum,koyulduk!

Kısa bir süre böyleyken dayanamayıp ona azap çektiğimi dile getirmek istedim ve galiba da şuan harfler dilimin üstünde!

Hızla gözlerimi açıp ona doğru başımı çevirdim.Soluma düşen bakışlarım onunda benim gibi olan halini şaşkınlıkla izlerken dudaklarımın burukça gülümsemesi ortaya çıktı.O da benim gibi kendini başlığa yaslayarak gözlerini kapatmıştı.Bunun bir taklitten çok masumane bir hal olduğunu kavrarken kolumu onun olduğu tarafa doğru uzatıp başımı onun başına yaklaştırdım.Nefeslerimi duyumsadığı halde gözlerinin açılmamasını ben heyecanına bağlarken şakağına da küçük bir buse kondurdum.

Süratle açılan iki maviye yandan bir bakışla bakıp durdum.O gözler...O güzel gözler ah benim ölümüm nasıl da körmüşüm de görememişim ah ne kadar aptalım!

"Berfin...B-ben acı çekiyorum,canım yanıyor!"

Dedim ve durdum.Yutkunmaktan,dudaklarımın titremesinden doğru düzgün konuşamıyordum bile.

Bir gün biri çıkıp 'Karına yaptıkların için ağlayacaksın Hazar Ağa öyle acıyacak ki gönlün nefret edeceksin kendinden sadece karına nefret diye beslediğin aşk kalacak içinde!Ciğerin söküle söküle pişmanlığın dibini yaşayacaksın Hazar Ağa pişmanlık!' diyeni kurşun yağmuruna tutardım.Fakat hiçbir şey belli değilmiş be güzel gözlüm,hiçbir şey!

KELEBEK ÖMRÜ (TÖRE) {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin