Acımak mıydı bana zalimliğin yoksa alevlerde bırakıp terk etmek miydi?Sana göre hangisi daha acı,hangisi zalimliğinin başı?Acımak ve o zalimliğin içinde bırakıp gitmek sana göre iyi bir şey mi?Ben seni ne anlıyorum ne de sana seni soruyorum.Çünkü sende cevapsızsın,başkasın ve o vicdansızlığın içinde gizlediğin merhameti gösterip kaçırma işte beni en çok yanıltan o göstermiş olduğun merhameti kaçırman.''Tüm benliğimden vazgeçmemi istiyorsan eğer,önce bana yaşamayı öğret!''
Sabah erkenden konaktan çıkmış Alara'yla buluşmuştum.Onunla eğlenceli zamanlar geçirirken ikimizde zamanın nasıl geçtiğini ve öğlen olduğunu bilmiyorduk.Arabadayken aklıma birden konağa gitmem gerektiği gerekçesiyle karşılaştım.Babam hepimizi konakta eksiksiz istiyordu çünkü Berivan hanım gidiyordu.En çokta bunu anlayamıyorum babam bir hizmetçi için neden tüm aileyi sanki onun ailesiymişiz gibi bir arada topluyor.Gidiyorsa gitsin,Allah bir yastıkta kocatsında bize ne?Ama babamı reddedemezdim.Onun heybeti karşısında ufak bir talebi reddetsem beni şekilden şekil-e koyardı.Babam erkeklere karşı katıydı az, kadınlara gösterdiği nazikliği,kibarlığı asla bir erkeğe karşı göstermezdi!Babam biraz değişik galiba.Yani Berfin'e gösterdiği ilgiyi,alakayı ve beslediği ama tam belli etmediği sevgisini bana gösterse var ya neler yapmazdım ama işte babam belli etmez hiçbir şeyi.Beni sever bilirim amma göstermez.İşte Berfin'e kızmamın bir amacı daha,daha çok seviliyor-çocukça ama ne yapayım?-
Bu fikirlerden anca Alara'nın yüksek sesle gülmesinden sonra sıyrıldım.'U' dönüşü yapıp konağa doğru yol aldım,Alara bunu fark edince şaşırdı.Şaşkınlıkla bana yarım şekilde dönüp sakinleştiren ve insana huzur veren sesiyle sordu:
"Aşkım neden yolumuzu değiştirdik?"
"Alara konağa gitmem lazım."diye kısa kesip yola devam ettim.
Yalnız Alara yanlış anlayıp yüzünü astı.İyi de şimdi neyin yanlış anlamasıydı bu?Sıkıntıyla nefesimi verip kestiğim sesimi yeniden çıkardım-Hey Allah'ım bu kadınların surat asması,yanlış anlamasıda başa bela-
"Hayatım Berfin için gitmiyorum."
Kollarını göğsünde bağlayıp kızgınca soludu ve sonra o beni öldüren bakışlarını gözlerime dayadı.Bu halinde az gülümseyip önüme döndüm tekrardan.
"Canım benim ben Berfin'den hiç söz ettim mi?Sadece planlarımız vardı onları niye erteliyoruz?..Üstelik bakıyorumda senin aklında galiba Berfin var?"dedi sonda Berfin'İn ismini tıslayarak.
Ne,bu kadın ne dediğinin farkında mı?Berfin'i düşünmek ne ya?Aklımın ucundan dahi geçirmedim bugün lakin benimki yine Berfin'e sardı.Ne zaman kurtulacağım bunun kıskançlıklarından ve Allah izin verirsede ne zaman Berfin'den kurtulacağım?En kısa zamanda dedim de hiç fırsatım olmuyor ki onu incitmeye gitme konusunda kafasına bir şeyler eklemeye ne olacak bu halimiz hiç bilmiyorum.Bir tarafta sevdiğim kız,bir tarafta sevmediğim-asla sevmeyeceğim- ve karım olan bir kız.Cehennemle Cennet misali:Birinin yanındayken cenneti yaşıyorum,diğerinin yanında cehennemi ama yinede ikisinden birini bırakamıyorum.Berfin'i her incitmeye kalktığımda,hakaret ettiğimde sanki başkası bunları bana yapmış gibi geliyor.Onu sadece yere atmakla,kolunu sıkmakla ve hakaret etmekle gönderemem,gitmez bunu biliyorum ama elimden başka bir şey gelmiyor.Öldür,diyor aklım,gebert onu,tam onu öldürmeye kalkışıyorum bu sefer bilmediğim bir ses-kalbimden gelip gelmediğine emin değilim- 'Bırakma' diyor!O senin ebedide senin olacak,az bekle, diyor sonra nerden geldiğini bilmediğim ses tarafından etkilenip duraksıyorum ve bu her şekilde Alara'yı etkiliyor yakında 'Hazar'ın sevgilisiyim,ilerideki eşiyim' dese hiç şaşmam.Kızı zorluyorum sanki ama bir türlüde o beladan kurtulamıyorum ne yapacağımı şaşırmış bir insan olarak mı devam edeceğim hayatıma?Ben galiba bunu yapamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEK ÖMRÜ (TÖRE) {TAMAMLANDI}
Roman d'amourBurası sandığımdan daha ıssız; Önümde yürüyebileceğim bir yol arkamda beni yutacak bir deniz. Hangisine gideceğimi şaşırmış bir martı gibiyim: Balığa mı yoksa simide mi?.Siz olsanız hangisini seçerdiniz?AŞKA mı yoksa o aşkın uğrunda ÖLÜME mi?Önümü d...